
Yüzyılların ölmeyen sanatı; Keçe
Anadolu’da yüzyıllardır devam eden bir kültür olan Keçe sanatı teknoloji çağında yaşama mücadelesi veriyor. Anadolu’dan çıkıp dünyaya yayılan Keçe sanatını yaşatmaya çalışan Pınar Karayel; ‘kelebeğin kanadından suyun sesine kadar her şey yünle birlikte yeniden anlam kazanıyor’ diyor Keçe sanatı için.
1981yılında İstanbul’da doğan Pınar Karayel, Konya Selçuk üniversitesi geleneksel Türk el sanatları bölümü ön lisans mezunu.
Şuanda Londra’da yaşayan genç sanatçı ile Keçe sanatını konuştuk.
Keçe sanatına ilginiz nasıl başladı?
2003 yılında keçe ustası Mehmet Girgiç ile tanıştım. Benim keçe sanatına ilgi duymam Girgiç ile tanışmamla başladı. Sonrasında çeşitli kurslara katıldım, Mehmet Girgiç’inde desteğiyle gerek atölye gerek sergilerle halen devam ediyoruz çalışmalarımıza.
Bize biraz Keçe sanatından bahsedebilirmisiniz?
Keçe yün liflerinin birbirine sıkıştırılması ile elde edilen bir tür kumaş veya yaygıdır, ham maddesi yündür. laboratuvar ortamında incelendiğinde yünün taraksı bir yapıya sahip olduğu görülür, bu yapısal özelliği sayesinde sadece yün keçeleşir, Keçe yapmak için iki yöntem kullanılıyor, birincisi geleneksel tepme keçe denilen ıslak keçe. İkincisi ise iğne keçe denilen kuru keçe. Geleneksel tepme keçeler koyun ,lama alpaka gibi hayvan yünleri veya tiftik, kaşmir gibi keçi kıllarının su sabun ve ısıyla dövülerek sıkıştırılmasıyla ya da birbirinden çözülmeyecek şekilde sıkıştırılmasıyla elde edilir, geleneksel keçenin isi nem elektrik ısı ses ve yalıtım özellikleri çok güçlüdür. tümüyle doğal sağlıklı ve dayanıklı bir malzemedir, iyi kalite keçe yapmak için bir çok etken vardır. Yün seçimi boyama işlemi, keçe yapma işlemi boyunca harcanan emek ve en önemlisi elbette sabır… İkinci yöntem: iğne keçe yada kuru yöntemle keçe yapımıdır. Bu yöntem yünün iğne yardımıyla yün yada farklı yüzeylere kaynaştırılmasıyla olur.
Bu kadar detaydan sonra keçenin hayatınızda ciddi bir yeri var diyebilir miyiz?
Doğadan gelen bir malzemeyi (ipek ,tiftik, çeşitli yün ,)yine doğanın içinde ki unsurlarla birleştirerek ikisi arasında ki ahengi ve uyumu yakalamak, bunu ürünlerime yansıtmak elbette harikulade bir duygu, tabii hayal gücünü de unutmamak lazım, bu vesileyle kendimi tekrarlamıyorum, esin kaynağım evren çünkü, kelebeğin kanadından suyun sesine kadar her şey yünle birlikte yeniden anlam kazanıyor, her parça tamamen el yapımı bir yerde kendiniz oluyorsunuz elinizdekiyle bütünleşiyorsunuz.
Keçe sanatı nerden geliyor?
Keçeciliğin geçmişi yünü yapağı haline getrin yayı Hallacı Mansur keşfettiğinden ötürü Hallacı Mansur’a kadar gidermiş, ama bu işin asıl piri Ebu Said Libabid’dir ,keçe çok eski çağlardan beri Anadolu’da kullanılıyor, keçe başlık ve elbiseler kepenekler çeşitli ev gereçleri Dersim bölgesinde de kullanılmaktadır. Tabii günümüz teknolojisi keçeyi de hayatımızdan çıkartıyor daha rahat ve kullanılabilirliği kolay olan ürünlere tercih ediyoruz.
Sergi projesi nasıl doğdu, kimler ile çalıştınız?
Haydar Karataş’ın “Gece Kelebeği” romanını okuduğumda aklıma geldi aslında. Dersim’in, dağları bitkileri, hayvanları açlığı, sürgünü, yokluğu ve ölümü… kitabı bitirdikten sonra neden bunun bir çalışması olmasın dedim, çalışmalarımız devam ediyor hala.
Anadolu insaninin keçeden yaparak kullandığı cepken, yazma, heybe, duvar yaygısı, yer halıları, kepenek, Mevlevi sikkeleri, kısaca bütün bunlar hakkında kısa bilgi verir misiniz?
Her kültür kendi motifini oluşturuyor, yada kendi renklerini doğuruyor. Yapılan yazmalar duvar yaygıları, yer halıları vs. de , bunları bir şekilde içeriyor aslında. Motif zenginliğinin görsel boyutu bunlardan doğuyor, coğrafyanın iklimin inancın etkilerine göre de şekilleniyor. İhtiyaca göre diyebiliriz aslında,,, Meleke Tavus, Şahmeran vs…
Yeni projeleriniz var mı?
İki projem var, bunlardan birincisi 1938 Dersim’ini anlatan bir keçe sergisi yapmak. Bununla ilgili çalışmalarım iki yıldır devam ediyor. 8 mart 2015’e yetiştirmeye çalışıyorum. Bir diğeri de 2012 ‘den beri üzerinde çalıştığım yemek kitabım var. Onu da 2015 Haziran gibi çıkarmayı planlıyorum. Birbirinden farklı konular gibi dursa da benim hayatımı tamamlıyorlar. Biri olmadan diğeri olmuyor, mutfakla atölyem bu yüzden iç içeler
Keçe sanatının yurt dışındaki yeri nedir?
Geleneksel tepme keçe ülkemizde son 5 yıldır gelişmekte olup az sayıda ustanın çabalarıyla bu kadim sanat yeniden nefes almaya başladı. Aslında dünya pazarındaki yeri de çok yeni. Son yıllarda çeşitli alanlarda örneklerine rastlıyoruz. Ev tekstili, giysi, çeşitli süs eşyaları da buna dahil. Almanya, Fransa, İngiltere vs. Çok iyi tasarımcıları bulmak mümkün.