Yazar Güden Alxas-Com’da ‘Onurlu bir duruş Ali Aktaş’ı anlattı

Yazar Güden Alxas-Com’da ‘Onurlu bir duruş Ali Aktaş’ı anlattı

Yazar Hatice Güden, 1983’te idam edilen devrimci Ali Aktaş’ı anlatttığı ‘Onurlu bir duruş Ali Aktaş’ kitabı vesilesi ile Londra’da okuyucusuyla buluştu.

Alxaslılar Dayanışma Merkezi (Alxas-Com) tarafından “Onurlu bir duruş, Adanmış bir yaşam: Ali Aktaş” adlı kitabın yazarı Hatice Güden’in katılımı ile imza ve söyleşi etkinliği düzenledi. Yoğun ilgi gösterilen etkinliğe, sivil toplum örgütü temsilcileri de katıldı.

Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Alxas-Com Eşbaşkanı Yeter Özbek, Hatice Güden’in sosyalist devrimci kadın mücadelesi açısından önemli bir değer olduğunu vurgulayarak, “Hatice Güden, 12 Eylül cuntasına karşı direnmiş bir yaşamdır. Cuntaya karşı tavır koymuş insan hakları ve kadın mücadelesini tüm baskı ve şiddete rağmen sürdürmüştür. 90’lı yıllar da cezaevine atıldığın da bir kadın direnişçi olarak ölüm orucuna girerek büyük bir direniş sergilemiştir. Etkinliğimize katılarak bizi onure etmiştir” dedi.

‘GÜVENİ SAĞLAYAN BİR KİMLİKTİ’

Ardından söz alan Yazar Hatice Güden, ezilen, sömürülen, baskılanan ve sürgün yaşamak zorunda kalanların farklılıkları ile birlikte aynı cephenin insanları olduklarını ifade etti. Ali Aktaş’ın Çukurova’da hemen her siyasi grup ve çevreden halktan insanların çok sevdiği biri olduğunu anlatan Güden, “Ali Aktaş Türkiye ve Kürdistan’da devrimci hareketin yükseliş döneminde önemli bir rol oynamıştır. 12 Eylül’de devrimci hareketin ‘yenilgi’ yaşadığı dönem de Ali Aktaş bir direniş kimliğiydi. Ali Aktaş o dönem de devrimci harekete dönük kuşkuya karşı yeniden güveni sağlayan bir kimlik olmuştur” dedi.

UMUDU KIRMAK İÇİN İDAM ETTİLER

 

Ali Aktaş sadece işkencedeki direnişi ile öne çıkmadığını dile getiren Güden, “Götürüldüğü tüm cezaevlerinde tüm baskı ve işkencelere rağmen direnişi örgütleyebilmiştir. Ve hiç bir hukuki temele dayanmayan gerekçelerle Ali Aktaş’ı idama gönderdiler. Ali direnişçi kimliği ile idama götürüldü. Nedeni tamamen böylesi direniş kimliklerin yaratacağı pozitif etki ve kitle hareketlerindeki o umudu kırmak için Ali’yi idam ettiler. Ali devrimci, komünist kimliğinden dolayı asılmadı. Ali yıllardır baskı altına alınmış asimile edilmiş olan tıpkı Kürt halkı gibi Arap Alevi halkının da uyanışa geçmesinde direnişçi ve öne çıkmış bir kimlik olduğu için idam edildi” diye kaydetti. Ali Aktaş’ın yoldaşlık ve mücadele açısından yaşam duruşuna dikkat çeken Güden, Ali Aktaş’ın faşizme karşı yürüttüğünü direniş pratiğine dikkat çekti

Söyleşinin ardından Yazar Hatice Güden, okurlarına kitabını imzaladı.

 

Yazar Güden’in hayatını kaleme aldığı Ali Aktaş 78 kuşağının Çukurova’daki önemli devrimci isimlerden biri. Bunun yanı sıra, doğum gününde idam edilen tek sosyalist olarak hafızalara yerleşen bir isim. Aktaş 12 Eylül öncesi tutuklanır ve Adana 1 No’lu Sıkıyönetim mahkemesinin kararıyla hakkında idam kararı verilir.  23 Ocak 1983 gecesi Adana Cezaevi’nde idam edilir. Doğum gününde, idam edilen Ali Aktaş, tanıkların anlatımıyla idam sehpasına sloganlarla gider.

12 Eylül faşist darbesinin ardından idam edilen sosyalist Ali Aktaş’ın ailesine yazdığı mektup ise, ailesinden saklandı. Aktaş’ın ailesine yazdığı veda mektubu tam 25 yıl sonra bir gazetecinin araştırmaları sonucu bulunarak ailesine iletilebildi. Kitapta Aktaş’ın veda mektubu da yer aldı.

 

HATİCE GÜDEN KİMDİR?

1964 yılında Elbistan’a bağlı Koca Pınar mezrasında dünyaya geldi. İlk ve ortaöğrenimini İskenderun’da tamamladı. 12 Eylül askeri cuntasında daha 16 yaşında iken gözaltına alınarak yaklaşık 3 ay işkenceli sorguda kaldı. Ardından tutuklandı ve 2 yıl cezaevinde kaldı.

Cezaevinden çıktıktan sonra 12 Eylül’ün yarattığı tüm baskı ve sindirmelere rağmen siyasal ve toplumsal mücadelesinden vazgeçmedi. Hatice Güden, 1988 yılında İHD Antep Şubesi’nin kuruluş çalışmalarında yer alırken, farklı yer ve tarihler de insan hakları çalışmaları yaptı. Kadın mücadelesinde önemli çalışmalar yürüten Güden, 1991 yılından itibaren Yeni Kadın, Emeğin Bayrağı ve Atılım gazetecilik ve yazarlık yaptı. Güden, 96 yılında Atılım Gazetesi Ankara Bürosu çalışanıyken gözaltına alınarak yoğun işkencelere maruz kaldı. Tutuklanarak Ankara Ulucanlar Cezaevi’ne konulan Güden, aynı yıl bir çok hapishane de başlatılan ölüm orucu direnişine katıldı. Cezaevlerindeki eylem sonucunda 12 direnişçi hayatını kaybederken, Hatice Güden 69 gün kaldığı Ölüm Orucu direnişi ardından ciddi sağlık sorunları ile karşı karşıya kaldı.  Güden, cezaevinden tahliye olduktan sonra Wernicke Korsakkoff tanısıyla tedavi görmeye başladı.

Güden, lise yıllarından başlayan kadın özgürlük ve insan hakları mücadelesinin 40 yılı aşkın bir süredir sürdürüyor. Ölüm orucu direnişinden dolayı ciddi sağlık sorunları yaşasa da bir çok dergi, gazete ve yayın kuruluşunda yazıları yayınlandı. Güden, insan hakları ve kadın mücadelesinin bir aktivisti olarak yaşamını sürdürüyor.

CATEGORIES
Share This