Yalnış Giden Birşeyler Var!

Slide1

Geçtiğimiz hafta toplumumuz iki gencin daha intihar haberi ile sarsıldı. Son yıllarda sayıları 50’yi bulan intiharlar toplumda derin yaralar bırakmaya devam ediyor. Sivas ve Kayserili iki gencin intiharı toplum içerisindeki gençlerin yaşadıkları sorunları tekrar gündeme getirdi ve toplum örgütleri tarafından harekete geçilmesinin gerekliliği vurgulandı.

Babası Sivas’ın Bozhüyük köyü ve annesi Maraş’ın Köseyahya köyünden olan, 25 yaşındaki, Can Hıdır Öksüz’ün cenazesi Cuma günü Dalston’daki Cemevi’ne getirildikten sonra Edmonton, Montague Road’daki mezarlığında defnedildi. Ailesi taziyeleri daha sonra Tottenham’da bulunan Bozca-der’de kabul etti.

Kayserinin Kırkısrak köyünden olan, 29 yaşındaki, Hasan Erdoğan dokuz gün komada kaldıktan sonra hayatını kaybetti. Erdoğan’ın cenazesi Tottenham, White Hart Lane’de bulunan mezarlıkta defnedildi.

Son yıllarda, Kürt Alevi gençleri arasında yoğunlukta görülen intihar olayları, bunların sebepleri ve İngiltere’de yaşayan gençlerin yaşadıkları toplumsal ve sosyal sorunlara ilişkin tartışmaları tekrar gündeme getirdi.

Geçtiğimiz yıllarda vefat eden annesinin ölüm yıldönümünden bir gün önce hayatını kaybeden Öksüz’ün, kuzenleri, Öksüz’ün duyarlı bir genç olduğunu ve ailesi içerisinde hissettiği kopukluktan dolayı üzüntülü olduğunu devamlı dile getirdiğini ifade ettiler.

Öksüz’ün kuzenleri, şöyle konuştu: ‘‘Konuşacak konu şimdi toplumdur. Can her zaman ailemizin birlik olmasını istedi. Ailenin kopukluğundan şikayetçiydi ve yalnız kaldı. Ailesindeki kopukluktan dolayı güvenmediği için başka kimseye de güvenemedi. Güvensizlik onu bu hale getirdi. Derdini anlatamıyordu. Suskundu, kendisini ifade edemiyordu, çünkü kırgındı.’’

 

Essex Üniversitesi’nde, Londralı Alevi-Kürt gençlerinin intiharları üzerine doktora çalışmasını tamamlayan Ümit Çetin, ‘‘Ailelerin çoğu çocuklarına bir şey veremiyorlar. Çocuk aileyi ilk okuldan sonra ciddiye almıyor çünkü roller değişiyor. Özelliklede çocuk İngilizce öğrenince aileyi manipüle ediyor, istediği gibi. Kısacası sorunun asıl nedenleri toplumsal yapıdan kaynaklanıyor. Felaket bir atomik durum söz konusu, yani gençleri entegre ve regüle edecek sosyal mekanizma iyi çalışmıyor’’, dedi.

 

Kürt ve Türk toplumuna sağlık başta olmak üzere değişik alanlarda hizmet sunan Derman kurumu, raporunda intihara yol açan sebeplerin arasında sosyal parçalanmaya bağlı anlamlı ilişkilerden soyutlanma, işsizlik, hayatın her alanında istikrarsızlık, özel hayatta kontrolsüzlük, bir ebeveynin ölümü gibi etkenlerin olduğu belirtiliyor.

 

Britanya Kürt Halk Meclisi Eşbaşkanı Ercan Akbal ise konuyla ilgili şunları belirtti; ‘‘Bu toplumsal sorunlarımızla bağlantılı bir durum. O kadar imkan ve olanak olmasına rağmen gençlerimiz kendini ifade edemiyor ve bu tür araçlara yöneliyorsa, aslında kendi özünü yaşamaya yönelik ciddi bir ortamın olmayışı. Demek mevcut durum gençlerimizin ihtiyaçlarını karşılayan bir durum değildir. Kendi özlerini yaşamadıkları için bu tür durumlar yaşanmakta. Kendi özlerini yaşamalarının ortamını sağlayacak araçlar oluşturmalıyız.’’

Can Hıdır Öksüz ile yaşıt olan kuzenlerinin sesine kulak verelim biraz. Onların gözünden, onların ruh ve düşünce dünyasına bakalım biraz;

‘‘25, 26 yaşındaki çocuklara siz küçüksünüz, siz bunu bilmezsiniz denilirse, yarın bir gün o çocuk kendi fikrini söylemez. Belli bir süre sonra konuşmaz bile.

Alevi toplumunun iletişim sorunu var. Birbirimizi dinleyemiyoruz. Aileler çocuklarıyla konuşmuyorlar. Kaç aileye sorsan çocuğunun en sevdiği yemeği bile bilmezler. Biz ailemize annelik babalık yapmak zorunda kalıyoruz. Küçük yaşta İngilizce öğreniyoruz ve tercümanlık yapmak zorunda kalıyoruz. Aynı zamanda evin işleriyle ilgilenmek zorundayız.’’

 

‘‘Ne zaman büyükler çocuklarını dinlemeye başlarsa bu intiharlar, uyuşturucu vakaları, hapislere girmeler bitecek. Gençlerimizin hataları aslında anne ve babaların hataları. Kahvelere gitmek; gece 12-1 de eve gitmek; oğluna bakkal açmak- 18-19 yaşında okulu bırakmış bir çocuğun üstüne bir bakkalı bırakmak, anahtarını vermek fedakarlık değil. 12 saat çalışıyorsun, çocuğuna onu bırakmak için, ama en iyi arabayı almak fedakarlık değil.’’

 

‘‘İçimizden bir çoğu anasız babasız büyüdü-1-9 yaş arası. Bizleri geride bırakarak buralara geldiler. Ne oldu? Bir ekmekle de geçinile bilinir. Ne oldu? Gitsinler paralarını evlerini yesinler şimdi.’’

 

‘‘Biz hiç birimiz babamızla iyi olamıyoruz. O yüzden erkek çocukları anneleriyle daha iyiler. Biri ölünce ortada kalıyor.’’

 

‘‘Sevgilerini parayla kapatıyorlar. Belli bir süre sonra yaptım yeter diyen yok. Ama, bir dükkanım var ikincisini yapım diyen çok var. İnsanlar 16 saat ayakta, 12 saatini çalışıyorlar.’’

 

‘‘9-10 yaşındaki çocukların elinde iphone var- sonrada kısıtlayamazsın. Gösteremedikleri sevgileri parayla kapatıyorlar. Güven ve diyalog en büyük sorunumuz. Dedikodu ve başkasının çocuğunu kötüleme sorunu da var: ama onlarda bu toplumun çocuğu, onların da cenazesine ya da düğününe sen gideceksin.’’

 

‘‘Kardeş kardeşe para için düşman olmuş, artık çocuklara söyleyecek bir şey yok.’’

‘‘Can, hep birinin canı yanacak mi biz bir araya gelelim diye, derdi. Daha büyüklerin hatasını gençler ne kadar çekecek.’’

Essex Üniversitesi’nde, Londralı Alevi-Kürt gençlerinin intiharları üzerine doktora çalışmasını tamamlayan Ümit Çetin, konuya ilişkin şöyle konuştu: ‘‘Son iki vaka da daha öncekilere benziyor, yaşam biçimleri ve hayat hikayeleri bakımından. Bir tek sebep aramak veya birilerini (aile, kız arkadaş, arkadaşları) suçlamak hiçbir şekilde bu olayların asıl altında yatan sosyolojik sebeplerine dair bize bir şey söylemez.

 

‘‘Yani, ailesi ile olan ilişkileri, arkadaşları ile olan ilişkileri, okulu ile olan ilişkileri, çalışma yada iş ilişkileri ve toplumla olan ilişkilerinin ne kadar sağlıklı olduğunu; değillerse nasıl bozulduğuna bakmak gerekir. Sonuçta bu insan öyle bir sosyal pozisyona geliyor ki, intihar etme riski çoğalıyor. İşte bu süreye nasıl geliyorlar? Tezimde takip ettiğim vakaların büyük bir çoğunluğu aynı yoldan yada süreçten bu sosyal pozisyona itiliyor ve intiharları bu kritik pozisyonda gerçekleşiyor.’’

 

 

Derman’ın Ruhsağlığı Ekibi Müdürü, Suna Güven, risk faktörlerini anlamanın çok önemli olduğunu belirtti.

 

Güven, ‘‘Derman’a telefon açtıkları zaman, ne yapmaları gerekiyor anlatabiliriz. Eğer birileri, çocuklarında ya da akrabalarında intihar eğilimi görüyorlarsa, derhal o kişinin mahalle doktoruyla bağlantıya geçmelerini tavsiye ediyoruz. Mahalle doktoru derhal  adım atması gerekiyor. Muhakkak profesyonel yardım istemeleri gerekiyor. Eğer, akşamsa hastanenin acil servisine gitmeleri gerekir. Anında müdahale gerekiyor. Etraflarında en uygun yardıma başvurmaları gerekiyor. Derman dışında 24 saat ulaşabilecekleri acil servisler, mahalle doktorları olması gerekiyor’’, dedi.

 

Güven bu konuda devamlı çalışma yürütmeye hazır olduklarını ifade ederek şöyle devam etti: ‘‘İntihar bizim gündemimizde olan, üzerinde çalıştığımız ve her zaman çalışmaya hazır olduğumuz bir konu. Açık açık konuşulup tartışılması gereken bir konu.’’

 

TAGS
Share This