Üniversiteye gitmek artık hayal mi?
19 Kasım 2014’de Londra’nın merkezinde binlerce üniversiteli veya yakında üniversiteye gidecek kolejli genç £6000-£9000 arası artırılan üniversite harçlarını protesto etmek için eylem yaptılar. En son 2010 yılında yapılan öğrenci eylemlerinden sonra bu eylemin bu denli kitlesel ve coşkulu olması gençliğin nerdeyse ‘yeter artık’ dediği bir surecide dikkat çekiyor. Hükümet üniversite öğrencilere yapılan harç dayatmasına çözüm olarak öğrencilere borçlanmaktan başka bir çare sunmazken üniversite eğitimini bitiren bir gencin yaklaşık £45 bin sterlin borçla bitirip, hayata eksi bir yerden başlamasını normal karşılıyor. Yani paran varsa ver oku paran yoksa da borç al ölene kadar borç batağında boğul mantığı ile bir çok gencin geleceği ile oynuyor.
Çok ilginçtir aslında bu uygula 1997 de iktidara gelen İşçi Partisinin (Labour Party) bir buluşu. 1997’de iktidara gelir gelmez bursları kaldırıp harçları hayata geçiren işçi Partisi hem dün hem de bugün bir çok gencin geleceğini karartmaktan sorumlu. Başta £1000-£1500 liralık harçla başlayan, daha sonra yine işçi Partisi hükümeti tarafından £3500’e çıkartılan uygulama bugün Koalisyonu hükümeti tarafından 2010’de yapılan uygulamayla en az £6000 en fazla £9000 kadar çıkartıldı. Bu uygulamanın ilerleyen günlerde yükseleceğine kesin gözüyle bakılırken özellikle Russel Group üniversitesi olarak bilinen Cambridge, LSE, King’s College gibi prestijli üniversitelerin bu rakamı daha da yükseltmek için Yüksel Eğitim Bakanlığından onay beklediği biliniyor.
Tabiki bu gelişmeler en başta dar gelirli, yoksul ve göçmen çocukları etkiliyor. Bir çok genç belki de bu gelişmeler karşısında borçlanmaktan korkup, gelişmeleri bir kader görüp, üniversite gitme hayalini rafa kaldırıyor. En son 2010 da yapılan ve yaklaşık 50 bin öğrencinin katıldığı öğrenci eylemlerinden sonra geçen hafta yapılan ve yine binlerce gencin katıldığı yürüyüşte gençlerin verdiği ‘Hayatımızı borç içinde geçirmek istemiyoruz’ mesajı önemli ve herkesin sahip çıkması gereken bir mesaj. Buna da sahip çıkmanın en doğru yöntemi yerli ve göçmen bir çok gencin örgütlü bir şekilde hareket etmesi olacaktır. Geleceklerine sahip çıkmak için bir çok üniversiteli yada kolejli genç bugün ya Ulusal Öğrenci Birlik (NUS)’lerinde ya Harçlara ve Kesintilere Karşı Ulusal Kampanya (NCAFC) grubunda yer almalı. Yada bugün Day-mer Gençlik gibi, Türk ve Kürt toplumu içinde başarılı işler yapan ve yerli göçmen gençler arasında ortak sorunlara karşı ortak mücadeleyi savunan gençlik gruplarında yerimizi almamız hem kendimiz hem de gelecek nesiller için atacağımız en doğru adam olur.