Tutuklu “Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloğu

Londra’da faaliyet yürüten sivil toplum kurumları 12 Haziran’da bağımsız olarak seçime giren “Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloğu” milletvekillerinin cezaevinden serbest bırakılmamalarına karşı sessiz kalmayacaklarını açıkladılar.

Gik-Der, Britanya Barış Meclisi, KNK, Day-Mer, Roj Women, Dersim-Der, Kürt Toplum Merkezi (KCC), Tohum Kültür Merkezi, Halkevi, Fed-Bir ve Britanya Halk Meclisi ortak bir bildiri yayınlayarak duyarlılık çağrısı yaptı.

Londra’da faaliyet yürüten 11 sivil toplum kurumu “Milletvekillerimiz şahsında halklarımıza yönelik saldırılara karşı sessiz kalmayacağız” başlığıyla bir açıklama yayınladılar.

Kurumlar, 12 Haziran seçimlerinde milletvekili seçilen Hatip Dicle, Kemal Aktaş, Gülser Yıldırım, İbrahim Ayhan, Selma Irmak ve Faysal Sarıyıldız’ın cezaevinden tahliye edilmemeleri ve Hatip Dicle’nin vekilliğinin YSK tarafından iptal edilmesini kınadılar.

Gik-Der, Britanya Barış Meclisi, KNK, Day-Mer, Roj Women, Dersim-Der, Kürt Toplum Merkezi (KCC), Tohum Kültür Merkezi, Halkevi, Fed-Bir ve Britanya Halk Meclisi imzalı basın açıklamasında anti-demokratik uygulamaların kabul etmeyeceği ve buna sessiz kalmayacakları vurgulandı.

DEMOKRASİYE DARBE

Seçimlerde devletin yenilgi aldığının belirtildiği açıklamada devamla, “Devlet, Kürt halkının ve bloğun bu düzeydeki başarısını kabullenemedi ve yeniden çok yönlü saldırıya geçti. Önce yaklaşık olarak 80 bin oyla seçilen ve mazbatasını alan Hatip Dicle’nin milletvekilliğini haksız ve bilinçli bir kararla iptal etti ve AKP kendi 6. sıra adayını seçilmediği halde milletvekili olarak YSK tarafından kabul ettirmesiyle halkın milli iradesine büyük bir saygısızlık yapılmıştır. Daha sonra milletvekilliği kesinleşen KCK davasında tutuklu bulunan 5 milletvekilinin tahliyeleri ret edilerek demokrasiye ciddi bir darbe vurulmuştur. AKP’nin YSK ve yargı eliyle ülkeyi sürüklediği kaos ortamının faturası da BDP ve blok milletvekillerine çıkarılmaktadır” denildi.

‘MECLİSİ BOYKOT’ KARARINI DESTEKLİYORUZ

Kurumların imzaladığı açıklamada şu görüşlere yer verildi:

“Kürtlerin tasfiye politikasına teslim olmayacaklarını deklare eden milletvekillerinin kararlı tutumunu bütün gücümüzle destekliyoruz. Rehin tutulan milletvekilleri serbest bırakılmadan, Kürt sorunun çözümü için somut politik adımlar atılmadan, ‘meclisi boykot’ kararını destekliyoruz. Çalınan milletvekilliği sandalyesinin ait olduğu halkın temsilcisine teslim edilmesini bekliyoruz. Milletvekillerine ve halklarımıza yönelik fütursuzca uygulanan saldırıları protesto ediyoruz”