Sınav stresi çocukları eğitimden soğutuyor
Britanya’da sınav döneminde sınav stresi ile baş etmek için yardım isteyen çocukların sayısında %200 artış gerçekleşti. Çocuk vakfı NSPCC (National Society for the Prevention of Cruelty to Children) yaptığı açıklamada özellikle eğitim sektöründe yaşanan bu gelişmeden dolayı kaygılı olduğunu dile getirdi. NSPCC tarafından çocukların kendi sorunlarını dile getirmeleri için oluşturulan Childline sitesine bu konuda yapılan başvuru ve taleplerin 2013-2014 yılında 34 bin iken bu sayının şuan üç kat artarak 100 bini geçtiği belirtildi. Childline sitesinde eğitim konusunda sıralanan ders yoğunluğu, öğretmen ile sorunlar, ders çalışma ve sınav stresi gibi kategorilerde en çok ziyaretin sınav bölümüne yapıldığı göründü. İngiltere’de eğitim sisteminin tamamen sınav sonuçlarına endekslenmesi, öğretmen maaşlarının performansa bağlanması bu tur sonuçları kaçınılmaz kıldı.
Bir çoğumuz belki de böyle raporları duyduğumuzda ‘Ne olacak ki” “Neden stress oluyorlar” gibi yorumlar yapacağız. Çocuklar hepimizden daha enerji dolu ve mutlu bireylerdir, onların bu tür arayışlara girmelerini bir nevi son çare olarak değerlendirmemiz bence daha isabetli olur. Çocuklar anksiyete, stres ve hoşnutsuz olmaları onların hem gelişimini hem de öğretmen ve öğrenci ile olan ilişkilerini etkiler. Kısacası stres olan bir çocuğun sınavlarda başarılı olması bu anlamda daha zor olur.
Peki çocukları bu kadar stresli duruma getiren etkenler nedir? Bu soruyu cevaplamak için İngiltere’deki eğitim sistemine bakmamız mümkün. Maalesef İngiltere’de eğitim seviyesi ve kalitesi sürekli yapılan sıralamalar ve puanlamalarla ile yapılıyor. Bu nedenden dolayı İngiltere’de okuyan çocuklar dünyadaki bir çok öğrenciye göre daha fazla teste tabii tutuluyorlar. Yaşanan sorunlar hem öğretmen, hem doktor hem de veliler tarafından dile getiriliyor ve değişmesi isteniyor. Fakat belki de son 20 yıldır bu talepler iktidardaki tüm hükümetler tarafından görülmez ve duyumsamazlıktan geliyor. Bir çok hükümet ve eğitim bakanı sınavları ve sınav sonuçlarını kullanarak öğretmenlere daha fazla baskı uygulayıp, okulları kapatıp bir çok öğrenim olanağını yok ediyor. Bir çok müdür kendi üzerinde olan bu baskıyı sırasıyla önce öğretmenlere daha sonra öğrencilere yıkıyor. Belirgin ve önemli olan çocuğun ne öğrendiğinden daha çok aldığı sınav sonucu oluyor.
Daha yaratıcı ve yüksek kaliteli bir eğitim için daha farklı metotlar kullanılması gerekiyor. Maalesef İngiltere’de eğitim sistemi yaratıcı bir sistemden daha çok defalarca kendi tekrarlayan, sıkıcı bunun yanında veri değerlerine bağlı ‘tatmin edici’ seviyesinin üstüne çıkmayan bir sistem olarak işliyor. Durum böyle olunca her şeyin veriler ve sınav sonuçları ile açıklandığı bir sistemde çocukların zihinsel sorunları olması kaçınılmaz oluyor.
Sınav sistemi bir çok öğrenciyi eğitimden soğutuyor ve eğitimde ciddi bir daralmayı getiriyor. Sınav stresinden uzak ve yaratıcı kaliteli bir eğitim için hükümetlerin yapması gereken eğitimi daha geniş bir şekilde ele alması olacaktır. Bunun kararları da öğretmen, doktor ve diğer uzmanlara bırakılması büyük önem taşımaktadır. Çocuğun işin merkezinde olduğu, ona mutluluk ve esenlik getirecek bir eğitim sistemi her çocuğun hakkı.