Pratiğimiz de İddiamız Kadar Büyük Olmalı
Türkiye ve Kuzey Kürdistan’da 7 Haziran 2015’ de milletvekilliği genel seçimi yapılacaktır. Bu milletvekilliği seçimlerinde Avrupa’da yaşayan Kürdistan ve Türkiye seçmeni ilk olarak yurtdışında
Türkiye Genel Seçimleri için oy kullanacaklar. Yurtdışı seçmeninin ilk milletvekilliği seçimi deneyimini yaşayacak olması bizim açımızdan önemli avantajlar ve dezavantaj yaratmaktadır. Öncelikle, ülkeden uzak olmamız bazı olumsuzluklar yaratacak olsa da, aynı zamanda ilk oy kullanma psikolojisinin etkisi ile yurtdışında yaşayan halkımızın kendi ülkesinde yaşananları anlamasına vesile olacaktır.
Bu anlamda Britanya’ da yasayan bizlerin, milletvekili seçimlerinde oy kullanmamız genel secimler
için büyük önem taşımaktadır. Bununla birlikte Türkiye’de 12 Eylül darbesinin getirdiği % 10 barajının yıkılmasında yurt dışındaki seçmenin oyunun belirleyici olması yurtdışı oylarının bizim için önemini arttırmaktadır.
Önemli bir süreçten geçmekteyiz. Gerek uluslararası gerekse bölgemizdeki gelişmelerle bağlantılı olarak 2015 Genel Seçimi sadece parlamentoya milletvekili gönderme meselesi olarak tanımlanamaz. Seçimlerden hemen sonra yeni anayasa hazırlıkları başlayacaktır ve Erdoğan AKP’sinin Osmanlıya geri dönüş hevesleri çok net olarak görülmektedir . Bunlara ek olarak suni devlet dininin egemen kılınmasına yönelik faaliyetler, ulus devletin egemenliği ve benzeri birçok neden 2015 Seçimlerini sadece parlamentoya milletvekili gönderme meselesi olarak algılamamız gerektiğini göstermektedir. Sürece daha geniş açıdan bakmamız resmin bütününü görmemizi sağlayacaktır.
Unutmamamız gerekiyor ki , AKP’ nin panzehri HDP’dir ve HDP özgürlük ve demokrasi bileşenlerinin işbirliğidir. Bunun en güzel aynası Yunanistan ve İspanyada’ki son gelişmelerdir, ve tabi ki Latin Amerika’daki gerillaların birbirlerinin ardısıra iktidara yürüşlerini de görmemiz gerekiyor.
Kürt Halk Önderliği Sayın Abdullah Öcalan’ ın Suriye’ den bir komployla çıkarılmış olmasın ardından Ortadoğu’da değişen denge ve dış müdahalelerinin, Ortadoğu ve Mezopotamya’da yaşanan son gelişmeler üzerindeki etkisin farkında olmalıyız. Bu yeni dönemin Mısır, Tunus, Libya, Yemen, Suriye ve farklı ülkelere uluslararası güçlerin yeni müdahale biçimlerini görmemiz, bölgedeki durumu doğru bir şekilde anlamamızı ve yorumlamamızı sağlayacaktır. Farkında olmamız gereken en önemli nokta ise ‘Radikal İslamcı Güçlerin’ uluslararası güçlerin kontrolünde geliştirildiği ve bölgeye yerleştirildiğidir. Rojava kantonlarındaki gelişmeler hem uluslararası güçleri hem de onların uzantısı olan bölgesel güçleri fazlasıyla rahatsız etmiştir . PKK’nin terör listesinden çıkarılmaması bu rahatsızlıkla bağlantılıdır.
Kobani Direnişi ve Sengal’ deki gelişmeler iki önemli gelişmeye neden oldu . Birincisi, dünya halklarının gözünün Kürdistan’a çevrilmesi sağlandı . İkinci olarak tüm Kürdistan Güçlerinin ortak savunma refleksini geliştirmeleri ve Tüm Avrupa Birliği Ülkelerinde ortak eylemler yapılmasına vesile oldu Bu değişim ve gelişmelerin 2015 Genel Seçim sonuçlarına olumlu olarak yansıyacağına inanıyorum.
Böyle bir süreçte HDP’ nin % 10 barajını yıkıp 70 ya da 80 yurtsever, devrimci, çevreci, kadın, genç, alevi, süryani, ezidi halk vekilleriyle parlamentoda yer alması sistemi büyük ölçüde sarsacaktır . Başta Erdoğan ve AKP’ nin tek başına hükümet kurma ve yeni anayasayı hazırlama imkanları ellerinden alınacaktır. Böylece Çözüm ve Diyalog Sürecinin eli güçlenecek; tek devlet, tek millet, tek bayrak ve tek din anlayışı iflas edecektir. Kuzey Kürdistan ve Türkiye’nin diğer bölgelerinde demokratik özerk bölgeler oluşmasına olanak sunulacak. En önemlisi, Türkiye ve Kürdistan’da demokratik muhalefetin örgütlenmesinin önü açılacak. Bu sebeple bir kez daha vurgulamak ve altını çizmek isterim ki; 2015 seçimleri sadece parlamentoya birkaç vekil gönderme meselesi değildir.
Bu milletvekili seçimlerinde Britanyalı Seçmenlerin kullanacağı her oy Erdoğan, AKP, CHP ve tüm özgürlük karşıtı güçlere verilmiş en güzel cevap olacaktır.
8 Mayıs 2015’ te gümrük kapılarında ve yurtdışı temsilciliklerinde oy verme işlemleri başlayacak. Biz Britanya’da yaşayan seçmenler İskoçya ve Galler bölgesi de dahil olmak üzere İngiltere’nin büyük şehirlerinde seçim komisyonları kurmalıyız ve birincil görevimiz çevremizdeki herkesin kayıt olmasını sağlamak olmalıdır. 30 ve 31 Mayısta seçmenimizi sandığa çağırmalıyız. Seçim çalışmalarında herkesin kendi yeteneği ve yapabilecekleri çerçevesinde görev alması ve seçimin bölgenin geleceği üzerindeki önemin farkına varmış bir şekilde seçim çalışmalarını sahiplenmeleri gerekmektedir.
Avrupa HDP seçim komisyonlarının yurtdışı genelinde 400 bin seçmeni hedeflemesi ve İngiltere özelinde 30 bini hedefliyor olmaları çok önemli. Peki Neden Önemli? Birincisi, yurtdışında alacağımız 400 bin oy % 10 anti demokratik seçim barajının yıkılmasına neden olacak; ikincisi artık ülkedeki seçimlerin seyircisi değil, tam tersine sonucunu belirleyen bir parçasıyız.
Türkiye ve Kuzey Kürdistan’da yapılacak genel seçim yaklaştıkça tartışmalar HDP ekseninde yoğunlaşmaktadır. Bunun nedeni Demokratik Kürt Siyâsi Hareketinin ortak ittifak güçleriyle büyük bir hamle yapmasıdır. Bugünlerde 7 Haziran 2015 Genel Seçimlerine yönelik tartışmalar ve çalışmalar toplumun ana gündemini oluşturmakta, yukarda bahsettiğim sebeplerden dolayı bizim de Avrupa ve Britanya özelinde seçim çalışmalarımızı birincil gündemimiz yapmalıyız. HDP’ nin seçime parti olarak girme kararını açıklamasından ardından, sistem partileri AKP ve CHP panik halinde kendilerine yakın kalemlerle HPD’ye karşı saldırı ve karalama kampanyası başlattılar. İki karalama kampanyası da aslında aynı amaca hizmet etmektedir. Biz Avrupa’da oy kullanacak seçmenler olarak HDP’ ye yüksek oy çıkmasını sağlayarak bu saldırılara en güzel cevabı vereceğiz , dolayısıyla Britanya’da hedeflediğimiz 30 bin oy sistem partileri ve onların yandaş kalemlerine verilecek en güzel yanıttır.
Ben kişisel olarak geride bıraktığımız Cumhurbaşkanlığı Seçimlerinden yurtdışı seçmeni olarak ders aldığımızı ve hedeflenen oy için seferberlik bilinciyle çalışacağımıza inanıyorum. Kobani, Gezi , Cizre, Roboski ve katledilen Çocuklarımızın anısına yakışacak biçimde yürütülecek ve bütün mücadele alanlarına denk düşecek bir çalışma yapılacak inancıyla hedefimize ulaşacak ve şehitlerimize çalışmalarımızla layık olmaya çalışacağız.
Doğan Genç-Londra
İnsan Hakları Savunucusu ve Barış Aktivisti