Okul, aile ve öğrenci üçgeninin önemi
Bir çoğumuz için okul ile olan ilişkimiz yılda bir yada en fazla iki defa yapılan veli toplantılarının dışına çıkmıyor. Yine çoğumuz için bu ilişki burada bize söylenen ve dinlediklerimiz ile kalıyor. Bu haftaki yazımda okul ile aile ilişkisinin önemi ve bunun neden ve nasıl olabileceği konusunda bazı noktalarda bulunmak istedim, umarım faydalı olur.
Eminim hepimiz okul, aile ve öğrenci üçgenin ne kadar önemli olduğunu sayısız defa duymuşuzdur. Aslında sürekli velilere belirtilen bu kavram herkesin dikkate alması ve en iyi şekilde uygulaması gereken gerçeklerden bir tanesi. Okulun ve öğrencinin iyi bir şekilde çalışması ancak ailenin vereceği destek ile mümkün olabilir. Kimi aile bu ilişki sayesinde çocuğunun durumunu, başarısını veya başarısızlığını öğrenir. Kimi aile ise, daha etkili bir rol alıp okulda çocuklarının öğrendiği dersten tutunda onların okulunda gönüllü çalışmalar yapmaya kadar gider. Bu üçgeni iyi işleten velilerin çocukları ya başarılı olurlar yada işler kötüye gitmeye başladığında büyük sorunlar ortaya çıkmadan müdahale ederler.
Okulu ile iyi bir ilişkinin kurulması için okul ve aile arasında düzenli, güvenli ve dürüst bir bilgi paylaşımının olması gerekiyor. Her okulun ailelere bu konuda olanaklar yaratması bir çok müdürün en temel görevi. Ayrıca her müdür okullarının kapısını ailelere ve topluma açıp sınıf ve ev arasında bir bağ kurulabileceğini göstermesi lazım. Bunu yapan müdür başta veliler olmak üzere okuldaki öğretmen veya öğrenci olsun her kesim tarafından sevilir ve saygı duyulur.
Bu nokta kadar önemli olan bir şey ise ailelerin okula dürüst ve zamanlı bilgi vermeleri. Dışarıdan içine kapanık olarak görünen bizim gibi toplumlarda bu konuda maalesef bilgi paylaşımı çok az. Çocuklarımızın hayatında önemli olan bazı gelişmeleri zamanında okula bildirmemiz eğitim seviyesi açısından önemli bir nokta. Örnek verelim, anne ve baba ayrılıyor yada boşanıyor – yetişkinler için bile çok zor olan bu dönem bir çocuk için (yaşı ne olursa olsun) tahmin edilemeyeceği kadar daha zor bir tecrübedir. Bir çok çocuk böyle dönemlerde kendilerini diğer çocuklardan daha farklı görüp o zamana kadar girmediği ve göstermediği davranışları sergiler. Yine bir başka örnek ise aileden birisinin vefat etmesi olabilir – yine hem yetişkinler için hem de çocuklar için böyle bir şer zor bir döneme tekabül eder ve yardım şarttır. Bu veya buna benzer durumların okullar ile paylaşılması çocuğun okul tarafından gereken yardımı ve desteği almasını sağlar.
İngiltere’de gerek ilkokullarda gerekse de ortaokullarda SENCO (Special Education Needs Co-ordinator) yani, Özel Eğitim İhtiyaç Koordinatörleri görev alır. Bu öğretmenler çocukların sağlık, sosyal ve psikolojik ihtiyaçlarını karşılamak ile sorumlu olan kişilerdir. Bir okuldaki SENCO öğrenci, veli bunun yanında bir çok kurum ve kuruluş ile yakından çalışır. SENCO’lar sosyal, sağlık ve psikolojik sorunlar yaşayan çocuklar ile yakından ilgilenip okuldaki öğretmenlere bu tür sorunları olan öğrenciler ile nasıl ilgilenebilecekleri konusunda eğitim verirler. Bu tür ihtiyaçları olan öğrencilerinin velileri ile SENCO sürekli bir diyalog içindedir. Her aile kendi okulundaki SENCO’lar ile sınıf öğretmenleri aracılığıyla irtibata geçip görüşebilir.
Ailelerin en temelde okulda öğrencilerinin sınıf öğretmeni, yada İngiltere’deki adıyla ‘tutor’ ile bir diyalog içinde olması lazım. Veli toplantılarının dışında bu öğretmeni ile diyalog içinde olup çocukları hakkında istedikleri zaman bilgi alabilirler. Bunun dışında genel okul sorunları ile ilgili her veli okul müdürü ile görüşebilir. Müdür ile bu konuda istenilen zamanda randevu talep edip görüşme, duygu ve düşüncelerini bildirme, her velinin temel hakkıdır. Son olarak okulun gidişatı veya okul müdürü hakkında olan şikayet yada öneriler konusunda ise Okul Aile Birliği (School Governors) paneli yada bölge eğitim müdürlükleri (LEA) ile görüşebilirler. Bu bilgilere her gün ihtiyacımız olmasa da, gerek duyduğumuzda kullanabileceğimiz bazı ilişki yöntemleri.