Öğretmenler nasıl bir eğitim sistemi istiyor?

Öğretmenler nasıl bir eğitim sistemi istiyor?

İngiltere’de genel seçimlere yaklaşırken öğretmenler arasında endişeli beklenti başladı. Son 5 yıldır koalisyon hükümetinin eğitim politikaları altında bir çok öğretmen ya ezildi yada mesleği bıraktı. Sadece geçen yıl binlerce öğretmen mesleği bırakırken, yeni mezun olan öğretmenlerin %40 meslekteki ilk iki yılını doldurmadan işi bıraktı. Emekli yaşının yükseltilmesi, müfredattaki değişiklikler, performansa göre ücret ve sayısız teftiş bir çok öğretmeni sevdiği mesleğin sonuna getiriyor. İngiltere ve Avrupa’nın en büyük öğretmen sendikası olan NUT (Ulusal Öğretmenler Birliği) bu konuda bir manifesto yayınlayarak taleplerini dile getirdi. Sekiz maddeden oluşan bu manifestoda kendilerinden daha çok eğitimin geleceğini düşünen öğretmenler seslerini duyurmak için her yöntemi deniyor. Gelin bu maddelere beraber bakalım.

Birinci madde eğitimin bütçesinin korunması. Öğretmenlerin ilk talebi olabilecek bir enflasyon artışına göre okulların bütçelerinin korunması. Bütçenin korunması çocuklarımıza daha iyi araç gerecin yanında gereken yardım ve desteği almasını sağlayacaktır. Bunun yanında okulların gereken öğretmen kadrosunda sahip olmalarını sınıf sayısının korunmasını eminim hepimizin ortak talebi ve isteğidir.

Öğretmenlerin ikinci maddesi ise çocuklar için geniş ve kapsayıcı bir müfredat. Çocukların 7 yaşından itibaren sınav yağmuruna tutulduğu bir müfredat yerine onların bilgi, yetenek ve becerilerini geliştirecek bir eğitim anlayışını isteyen öğretmenler okulların ‘sınav fabrikası’ olmasını istemiyor. Dünyanın en iyi eğitim sistemlerinden birine sahip olan Singapur Başbakanı Prime Minister Lee Hsien Loong dediği gibi ‘Let us prepare every child for the test of life, not just a life of tests’ yane ‘Çocuklarımızı test dolu bir yaşam yerine, hayatın testine hazırlayalım’.

Öğretmenlerin eğitim için istedikleri bununlar bitmiyor. Yukardaki taleplerin yanında öğretmenler ayrıca çocuk yoksulluğunun son bulmasını istiyor. Dünyanın 6 büyük ekonomisi olan İngiltere’de yaklaşık yarım milyon çocuk gıda bankaları (Food Banks) adlı yardım kuruluşlarından geçiniyor. Öğretmenler her çocuğun temel ihtiyaçlarının karşılandığı olanaklar ile beraber tüm çocuklar için okul yeri talebini dile getiriyor. Okul yerlerinin her geçen gün azaldığı İngiltere’de NUT ve bir çok öğretmen hükümetin okul inşa etme yetkisinin tekrar belediyelere verilmesini talep ediyor. 2016’da yaklaşık 250 bin öğrencinin okulsuz kalma tehlikesi yaşayacağı İngiltere’de buna tek kaynak genellikle sınıf sayısının 35’e kadar yükseltilmesi oluyor – buda ciddi endişe verici bir durum!

Koalisyon hükümetinin eğitime yaptığı en büyük saldırılardan bir tanesi de diplomasız ve yetersizlik belgesi olmayan öğretmenler. Bu uygulamaya göre herkes hiç bir eğitim ve stajdan geçmeden öğretmenlik yapabilir anlayışı. Nasıl bir doktor staj ve eğitim almadan ameliyat yapamazsa staj görmeyen ve gereken yeterlilik diploması almayan biride öğretmenlik yapamaz. Bu anlayışı yaymak isteyen koalisyon hükümeti eğitimde ucuz iş gücünün kapılarını açmak istiyor. Bu tür öğretmenlik mesleğini nerdeyse ayaklar altına atan uygulamalar yerine öğretmenlerin iş yükünü azaltıp onların kağıt kürek işinden daha çok derslerini yoğunlaşması konusunda yardımcı olmak öğrenciler için daha faydalı olacaktır. Bunlarda öğretmenlerin talep ettikleri diğer maddeler.

Öğretmenlerin en son ve en çok üstünde durdukları son madde ise ‘Eğitimin kar için değil çocuklar için’ olması talebi. Serbest okullar (Free Schools) Akademiler gibi okul modelleri ile özel şirketlerin ve bireylerin eğitime girmesini sağlayan anlayış bir çok gencin eğitim olanaklarını çoğaltmak yerine azaltıyor. Bunun yanında okulların hademesinden tutunda kantinine, bilgisayarlarından tutunda çöpünü kadar her servisi özel şirketlere teslim eden hükümet böylelikle bu harcamanın tekrar kamu alanına dönmesindense özel şirketlere gitmesini tercih ediyor. Okulları eğitim yuvaları olmaktan çıkartıp kar amaçlı şirketler, öğrenci ve velileri de müşteri haline getiren bu anlayışın kaldırılması geleceğimiz için daha olumlu olacaktır. Velilerin ve öğrencilerin üstüne düşen ise her konuda öğretmenlerine destek olup adil, eşit ve parasız bir eğitim mücadelesinde onların yanında olmaları.

CATEGORIES
Share This