Lübnan’da Kadın Odaklı Barışı Geliştirme Konferansı Düzenlendi
Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta düzenlenen ‘Savaş Zamanında Kadın Odaklı Barışı Geliştirmek’ başlıklı konferansta Kürt kadınlarının mücadelesi yoğun ilgi gördü. Londra Westminster Üniversitesi’nden genç Kürt akademisyen Meral Düzgün de konferansa katılarak ‘Militarizasyon ve Ulus-Devlete Meydan Okuyan Kürt Kadın Hareketi’ başlıklı bir sunum yaptı.
‘Savaş Zamanında Kadın Odaklı Barışı Geliştirmek – Akademisyenler ve Aktivistler Arap Dünyasında Kadınların Değişken Konumlarını Tartışıyor’ başlıklı konferansa Kürt kadınlarının mücadelesi damgasını vurdu. Üç hafta önce Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta üçüncü yapılan konferansa Kürt kadın hareketini temsilen de 5 kişilik heyet katıldı.
‘Militarizasyon ve Ulus-Devlete Meydan Okuyan Kürt Kadın Hareketi’ başlıklı bir sunum yapan Meral Düzgün, ‘‘Rojava’daki YPG’li kadınlar, savaşta kadın olmanın ne anlama geldiğini aştılar. Erkek egemen zihniyetinin kadına yönelik bildiğimiz ezber kavramlarına karşı Kadının savaş alanında aktif olma fikrini, sağlam bir şekilde, ön plana çıkardılar.’’ dedi.
Fransa merkezli düşünce kuruluşu olan Savaşta Kadın (Women in War), Lübnan Amerikan Üniversitesi Kadın Araştırmaları Enstitüsü ve Beit el Hanane isimli kadın kuruluşunun düzenlediği konferansa, başta Ortadoğu olmak üzere dünyanın dört bir yanından akademisyen ve aktivistler katıldı.
Açılış konuşması Mısırlı ünlü feminist ve yazar Newal el Sadawi tarafından yapılan konferansta, Ortadoğu’da köktendincilik, kadınların mücadelesi ve barış çalışmaları ele alınıyor. Dört gün boyu 11 panel ile değişik konuların tartışıldığı konferansın programında Kürt kadın hareketine ilişkin de çok sayıda sunum yer aldı.
‘Silahlı Çatışmalarda Kadın Savaşçılar’ konulu oturumda merkezi Güney Kürdistan’da bulunan Kürt Kadın İlişkiler Merkezi’nden (REPAK) Meral Çiçek, ‘Rojava Devrimi Neden Kadın Devrimidir’ başlıklı bir sunum yaptı. Yoğun ilgi gören sunumda Çiçek, ne YPJ ne de bir bütünen Rojava kadın devriminin öylesine gökten düşmediğine dikkat çekip, devrimin arka planını anlattı. Rojava devriminin Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın geliştirmiş olduğu paradigma ve kadın özgürlük hareketi ile ordulaşmasından kopuk anlaşılamayacağının altını çizen Çiçek, “Kürt kadınlarının DAİŞ’e karşı mücadelesini anlamak istiyorsak, ideolojik karşıtlıkları göz önünde bulundurmamız gerekiyor. Rojava’da, özellikle de Kobanê’de iki ideoloji, iki dünya görüşü, iki gelecek vizyonu çarpışıyor. Birinin merkezinde kadın özgürlüğü yer alırken, diğeri ise kadının köleleştirilmesini hedefliyor. Biri kadın kurtuluş ideolojisine sahip, öbürü erkek egemenlikli zihniyeti” diye konuştu.
Aynı oturumda ayrıca Ermenistan Ulusal Bilimler Akademisi’nden Dr. Nona Shahnazaryan da kendi araştırma konusuyla ilgili bir sunum yaptı. Shahnazaryan, Karabağ ve PKK hareketlerinde kadın savaşçıları karşılaştırmalı olarak analiz etti.
‘Savaşta Kadın’ düşünce kuruluşunun inisiyatifiyle düzenlenen konferansın bir benzeri geçen sene Saraybosna’da yapılmıştı. Birinci Dünya Savaşı’nın 100. yıldönümü vesilesiyle organize edilen konferans serisi kapsamında, savaşın sona erdiği 1918 yılının 100. yıldönümü olan 2018’e kadar her yıl dünyanın farklı bir bölgesinde benzer buluşmalar düzenlenecek.