Londra’dan ses yükseldi: ‘mültecilere kapıları açın’
Bu yıl ikincisi düzenlenen ‘Refugees welcome’ yürüyüşünde yaklaşık 25 Bin vatandaş, İngiliz hükümetini mültecilere, İngiltere kapılarını açmaya çağırdı.
Haber-Fotoğraf: Erem Kansoy
Büyük yürüyüş, Pazartesi günü NewYork’ta dünya liderlerinin, mülteci sorunu için Barrack Obama-Teressa May ikilisinin organizasyonunda bir araya gelediği United Nations toplantısından önce düzenlenerek İngiliz hükümeti konu ile ilgili ciddiyete davet niteliğide taşıdı.
İngiltere hükümetinin ’20 Bin mülteci alınacak’ sözünü hatırlatmayı amaçlayan mitingde, Calais liman kentine bekletilen ve İngiltere’ye girişi yasal olan mültecilerin derhal ülkeye alınması çağrısı da yapıldı.
İngiltere’nin başkenti Londra’da burjuva kesimin yaşadığı Park Lane bölgesinde başlayan büyük yürüyüş, ünlü Trafalgar meydanı ve Başbakanlık güzergahını takip ederek, İngiliz parlamentosu meydanında sonlandırıldı. İngiliz polisinin ‘aşırı’ güvenlik önlemi aldığı, yaklaşık 3 kilometre uzunluğundaki kortejin önünde, bu yıl ‘Refugees welcome’ yazılı pankart taşındı.
Solidarity With Refugees (Mültecilerle dayanışma grubu) tarafından organize edilen yürüyüşe, Amnesty International, Care for Calais, Oxfam, Stop the War Coalition, The refugee Council, Stand up to Racism, International Solidarity Movement,NUT Öğretmenler Sendikası, save the Children, Halklar Meclisi,English PEN, Help Refugees, Sınır Tanımayan Dostlar, Mülteci Hakları Ağı, Fransız kurum Medecins Sans Frontieres ile Suriye Dayanışma Hareketi’de kitlesel katılımları ile destek verdi. Ayrıca, Manchester,Glasgow, Liverpool ve Londra çevresinde aktif kurum, kuruluş ve sendikalardan da yürüyüşe destek gelirken, Londra’daki Kürt, Türk ve Kıbrıslı ilerici-demokrat-sosyalist kurumların büyük yürüyüşte yer almaması ise düşündürücü… Toplumumuzdan çok az sayıda duyarlı vatandaşın yürüyüşe bireysel katılım iile destek geldi.
Yürüyüşe katılan binlerce savaş karşıtı ve mülteci destekcisi insan, ‘mültecilere kapımız açık, insanlara yardım edelim, kimse yasadışı değildir!, savaşları durdurun, sevgiyi seç insan ol, mülteci ölümlerini durdurun.’ yazılı pankartlar taşıyarak, “açık ve net söylüyoruz! Mültecilere kapımız açık! Teressa May ‘sen’de mültecileri kucaklayacaksın!,Mültecileri ülkeye alın!” sloganlarını aralıksız attı.
Düzenlenen büyük yürüyüşte ayni zamanda İngiltere yeni başbakanı muhafazakar Teressa May’de tutarsız,çıkarcı ve yandaş mülteci politikalarından dolayı da protesto edildi. Eski başbakan David Cameron geçtiğimiz yıl Eylül ayında yaptığı beklenmedik bir açıklamada İngiltere’nin 5 yıl içerisinde 20 Bin mülteci alacağını söylesede hükümet bu konuda hiç bir adım atmadı. Özellikle Fransa’nın liman kendi ve ingiltere’nin yanıbaşındaki Calais mülteci kampı ile ilgili ‘iyi niyetli’ hiç bir yaklaşım göstermeyen İngiltere hükümeti son zamanlarda Fransa sınırına ‘mültecileri engellemek için’ duvar örme kararıda tepkilerin giderek artmasına neden oluyor.
Geçtiğimiz yıl yine Eylül ayında Britanya tarihinde ilk olarak düzenlenen ve küçük Alan Kurdi’nin Akdeniz sularında yaşamını yitirdiği döneme denk gelen ‘refugees welcome, (mültecilere kapımız açık)’ yürüyüşüne 100 Bini aşkın duyarlı vatandaş katılımıyla desteklemişti. Başta Fransa-Calais mülteci kampı ve İngiltere Dower sınırı arasında yaşanan mülteci ölümleri ile Alan Kurdi’nin ölümüne dikkat temesıyla, geçtiğimiz yılki yürüyüş İngiliz tarihindeki kitlesel yürüyüşler listesine girmişti.
Bu yıl da düzenlenen ‘mültecilere kapımız açık’ yürüyüşünde, binlerce kişi, hükümetin daha çok mülteciye sahip çıkmasını talep ederken, bu yıl yürüyüşün teması başta Suriye olmak üzere çatışmalı bölgelerden gelen mültecilere yönelik bariyerlerin derhal kaldırılmasını ve özellikle Calais liman kentinde bulunan ‘The Jungle’ mülteci kampındaki mültecilerin ülkeye alınması çağrısı şeklinde hazırlandı.
Yürüyüşün tamamlanması ile parlamento meydanında toplanan coşkulu kalabalık burada kurulan sahnede, İngiltere’de özellikle mültecilere destek olan çalışmalarıyla ön plana çıkan siyasiler, kurum temsilcileri ve ünlü aktörlerin konuşmalarını dinledi.
Konuşmacılar arasında yer alan 7 yaşındaki Ahmed kendisini dinleyenlere duygusal anlar yaşattı. Bir tırın arkasında aile ve arkadaşları ile İngiltere’ye gelen Ahmed, herkese yürüyüşe katıldıkları ve mültecilerin sesinin duylmasına yardımcı olmak istedikleri için teşekkür edip, halen Calais ve dünyanın diğer yerlerinde mahsur kalan mültecileri hatırlattı. Ahmed konuşmasında, “Beni kabul etdiğiniz için teşekkür ederim, ama ben şanslı olan ender insanlardanım, dünyada binlerce benim kadar şanslı olamayan arkadaşım var onlarada yardımcı olmalısınız, İngiltere’ye beni kabul edip ülkesine aldığı için teşekkür ederim.” Ifadelerine yer verdi.
Yürüyüşe katılamayan İngiltere İşçi Partisi lideri Jeremy Corbyn’de kitleye bir mesaj gönderdi. Corbyn mesajında, ‘Bazı Avrupa ülkeleri mültecilere yardım eli uzatmışken, inlgiltere dahil olmak üzere, diğer ülkeler yeterince yardımda bulunmamıştır. Bu xenaphobia ve suçlama kültürü ayrımcılık ve nefreti besliyor. Bu günki eylem birlikte çalışmak için muazzam bir birlik olduğunu gosterir. Dünyada kimse illegal değildir, herkesin eşit haklara sahip olması gerekir.’ Sözlerini kullandı.
Liberal Demokrat’lar adına konuşma yapan Shas Sheehan ise ‘liderlerimiz insani adımlar atmak yerine paranoya ve en kötüsüde xenophobiya’yı yayıyor. Avrupa ülkerleri arasında duvarlar örülüyor ve Türkiye ile tehlikeli anlaşmalar yapılıyor’ dedi.
Düzenlenen ‘mültecilere kapımız açık’ büyük mitinginde parlamento meydanındaki müzik dinletisinin ardından kitle sessizce dağıldı. Organizasyon yine geçenyıl olduğu gibi İngiliz basınından büyük ilgi gördü.