Londra’dan Maraş Yaşam Platformunun Eylemine Büyük Destek
Başkent Londra’da demokratik kitle örgütleri Maraş’ta yapılmak istenen mülteci kampı direnişine destek verdi. AKP Hükümeti’nin Avrupa birliği ile yaptığı mülteci anlaşması sonrası alınan kararlardan sonra Kahramanmaraş’ta Alevilerin yoğun olarak yaşadığı Sivricehöyük köyü yakınlarında mülteci kampı yapılması kararlaştırıldı. Yapılmak istenen kampta IŞİD çetelerinin barındırılacağına dikkat çeken bölge halkı Maraş katliamının anmasına bile izin verilmezken yapılmak istenen politikalar ile Maraş katliamının endişesini bir kez daha dile getiriyor.
18 Mart 2016 tarihinde AKP hükümeti ile Avrupa Birliği’nin yapmış olduğu anlaşma kapsamında Türkiye, Suriyeli mültecilerin Türkiye’de ikamet etmesini taahhüt etmiş bunun karşılığında Avrupa birliği Türkiye’ye para ödeme kararı almıştı. Suriyeli mültecilerin barınmaları için AKP Hükümetinin yapmış olduğu arayış çalışmaları ile Karaman, Akhisar, Yozgat, Maraş gibi bir çok şehrin adı gündeme gelmeye başladı. Ancak AKP hükümeti, Alevi kesiminin yoğun olarak yaşadığı Sivricehöyük köyü yakınlarına kamp yapılmasını kararlaştırdı.
Maraş katliamının yıldönümüne bile izin verilmeyen Maraş’ta; yapılmak istenen mülteci kampı, Alevi vatandaşları başta olmak üzere bölge halkının hükümetin sınır güvenliğini sağlayamadığı ve kamplarda IŞİD çetelerinin barınabileceğine ilişkin düşünceleri taşımalarına ve bu nedenlerden dolayı Kampın yapılmasına karşı çıkmalarına neden oldu.
Dulkadiroğlu ilçesine bağlı Sivricehöyük’te yapılmak istenen Konteynır mülteci kampına karşı bir haftadan fazladır direniş gösteren vatandaşlar çadırlarıyla bekleyişe devam ediyor. Alevi ve solcuların hedef alındığı 1978 Maraş katliamı hatırlatılarak yapılmak istenen kampın yeni bir katliama neden olabileceği aktarılıyor.
LONDRA’DAKİ KURUMLARDAN DESTEK
Londra’da faaliyet yürütmekte olan 17 dernek Maraş’ta devam eden çadır direnişine destek verdi. İngiltere Pazarcıklılar derneği (Paz-der) binasında toplanan 17 derneğin yöneticileri ve halk bir basın açıklaması yayınladı.
Londra’da yapılan basın açıklaması öncesinde bölgede yaşanan olaylara ait son gelişmeleri almak üzere Maraş Yaşam Platformu’nun içinde yer alan Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Maraş Şubesi Başkanı Salman Akdeniz ile bir telefon bağlantısı gerçekleştirildi.
EYLEM MÜLTECİLERE KARŞI DEĞİL
Mültecilere karşı bir tavır içerisinde olmadıklarını IŞİD cihatçılarına karşı ve Maraş’ta daha önce yaşanmış katliamlara karşı tedirginlik içinde olduklarını belirten Maraş Yaşam Platformu’nun içinde yer alan Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Maraş Şubesi Başkanı Salman Akdeniz sözlerine şöyle devam etti:
Gelecek olan Suriyeli yurttaşların içerisine karışabilecek IŞİD’li, El Nusracı çeteler, katil sürüleri olabilir. Bu bakımdan insan kaygılı, tedirgin. Yoksa direkt ilkel ve gayri insani değildir bu karşı çıkış.
Paz-der, Britanya Alevi Federasyonu, El-com(Elbistan), Kaşanlılar, Kırkısrak, Tohum Kültür Merkezi, Alxas-Kistik, Bozca-der Londra, Yüz çiçek Açsın Kültür Merkezi, Kızkapanlılar, Dersim-der, Gik-der, Nurhak Kültür Evi, Koçgirililer, Kürt Halk Meclisi, Day-Mer ve Tilkililer Dernekleri tarafından yapılan basın açıklaması ile Maraş’taki çadır direnişine selam gönderilerek destek verdikleri ifade edildi.
https://youtu.be/Eat1byDU5jw
İYİ NİYETLİ BİR GİRİŞİM DEĞİL!
Kurumlar adına İsrafil Erbil’in okuduğu basın açıklamasında şunlar belirtildi;
‘‘Maraş/Terolar Köy sınırları içinde yapılması planlanan ve Maraş Valiliği tarafından çalışmaları başlatılmış olan ‘yirmi yedi bin kişilik Mülteci Kampı’ projesi derhal durdurulmalıdır. -Savaş mağduru Suriye halkları için Türkiye sınırları içinde daha uygun alanların olduğu bilinmesine rağmen köylerin ortasına denk gelecek şekilde ve bölgede yaşayan insanları mağdur edecek bir konumda bu kampın yapılması kesinlikle iyi niyetli bir girişim değildir.
TELEFASİ MÜMKÜN OLMAYAN SONUÇLAR DOĞURACAK
Toplumların yaşadığı alanlardan başka bir alana göç etmesi söz konusu olduğu durumlarda, barınma ve gıda kadar önemli olan ve uzmanlarında üzerinde durduğu en önemli konulardan biriside sosyal, siyasal ve kültürel entegrasyondur. Bölge halkı ile iç içe kurulacak olan bu kamp, halkları guruplaştıracak ve telafisi olmayan olumsuz sonuçlar doğuracaktır.
Maraş/Terolar köyü sınırları içinde planlanan kamp alanı, hiçbir açıdan 27 bin kişinin fazladan yerleşebileceği bir alan değildir. Bölge halkının sosyal yaşam tarzı, inancı, arazinin yetersizliği, tarımsal kaynakların yetersizliği, alt yapı yetersizliği ve hayvancılık imkanlarının yetersizliği göz önüne alındığında bu projenin bu alana dayatılması kabul edilemez.
SURİYELİ HALKLARIN ACILARINI PAYLAŞIYORUZ
Türkiye başta olmak üzere emperyalist ve işbirlikçi ülkelerin savaş politikaları yüzünden yerinden yurdundan olan ve zorunlu olarak göç eden Suriye halklarının acılarını paylaşıyoruz. Fakat yapılacak ilk yardım onlar için bir kamp kurmak olmamalıdır. Suriye halkına yapılacak en acil yardım Türkiye nin Suriye’den elini çekmesidir. Türkiye devletinin Suriye halkı için en başta atması gereken adım Suriye üzerindeki de savaş politikalarını durdurmak ve Suriye’deki iç savaşa silah göndermekten vazgeçmek olmalıdır.
AKP BİR TEHDİT OLARAK KULLANIYOR
Elbette, savaş yüzünden göç etmek zorunda kalan Suriye halklarına devlet tarafından güvenlik, barınma, giyinme ve gıda yardımlarının yapılması bir insanlık hakkı gereğidir. Fakat mülteci konumuna düşürülmüş ve savaş mağduru olan bu insanların mağduriyeti AKP hükümeti tarafından siyasal bir alet ya da AKP’nin oy almadığı bölge insanı için bir tehdit olarak kullanılmamalıdır. Fakat Maraş’ta yapılmak istenen aynen budur. Türkiye devletinin siyasal ve ekonomik politikaları yüzünden İngiltere ye göçmen olarak gelmiş ve yaklaşık 30 yıldır İngiltere de yaşayan Türkiyeli halklar olarak; Türkiye Devleti ve AKP Hükümeti’nin gerici, ırkçı, faşizan ve savaş yanlısı tavrını kınıyoruz! Türkiye içinde ve Suriye başta olmak üzere sınır ötesindeki tüm komşu ülkelere karşı düşman tavrını ve savaş çığırtkanlığını lanetliyoruz! AKP’nin Maraş’ta yapmak istediği kamp projesini istemiyoruz! Yaşam alanlarını koruyan Maraşlı Köylülerin endişelerini paylaşıyoruz! Maraş Yaşam Platformu’nun mücadelesini destekliyoruz.’’
MARAŞ YAŞAM PLATFORMU: HALK TEDİRGİN
Hükümetin uyguladığı politikalarla sınır güvenliğini yeterince sağlayamadığını kamplara cihatçı kişilerin de girebildiği yönünde bilgiler olduğunu anımsatan ve aynı zamanda çadır eyleminin çağrısını yapan Maraş Yaşam Platformu avukatlarından Mustafa Torun, konuyla ilgili olarak bölge halkının büyük bir tedirginlik içinde olduğunu ifade etti.
Konteynır kampın bölgedeki evlere sadece birkaç metre mesafede olduğunu söyleyen Torun şöyle konuştu:
Daha önceki kamplardan, Kahramanmaraş’ın içinde yapılmış olan kamplardan, İslâhiye’deki kamplardan edinilen tecrübeler şu yönde: Orada terör unsurları da yer aldı. Birçok adli vaka gerçekleşiyor. Bölge, Kahramanmaraş’ta adli vakaların neredeyse hiç olmadığı bölgelerden bir tanesi. ‘Bu kadar itidalli bir yere, ne motivasyonla geldiğini bilmediğimiz insanların getirilmesini istemiyoruz’ diyor halk aslında.
İŞİD ALEVİLERE KARŞI KATLİAM YAPIYOR
IŞİD’in Suriye’de Alevilere karşı katliamlar yaptığını hatırlatan torun kurulacak olan konteyner kampına 27.000 insanın yerleştirilmesinin söz konusu olduğunu ifade ederek bölge halkının Maraş katliamını unutmadıklarını ancak yakın tarihe bakıldığında, iki yıl önce sığınmacılar ile halk arasında gerginlik yaşandığını bir kez daha anımsatıyor ve kampın yapılması kararlaştırılan mevkinin Kent merkezine uzak olması nedeniyle olabilecek herhangi bir olumsuzluk neticesinde müdahale şansının da zor olduğunu sözlerine ekliyor.
AKP hükümetinin Suriyeli sığınmacılar için yapmayı kararlaştırdığı mülteci kampının bölge halkı tarafından çadır eylemi ile protesto edilmesine, siyasi partilerde destek verdi. Geçtiğimiz günlerde HDP ve CHP milletvekilleri de yapmış oldukları ziyaretlerle AKP’nin almış olduğu karardan geri adım atması gerektiğini aksi taktirde kampın halklar arasında çatışmayı arttıracağı ifade edildi.
Suriyeli mültecilerin barınma sorununu çözebilmek için yapılması planlanan kamp için bir çok şehrin adı geçerken neden Maraş seçildi? Yanıtlanması gereken sadece bu soru değildi elbette, kampın yapılacağı arazinin hukuksal yapısı tartışmaları da beraberinde getiriyor. Maraş Yaşam Platformu avukatlarından Mustafa Torun, arazinin hukuki yapısı ile ilgili olarak yaşanan hukuksuzluğu şu sözler ile aktarıyor:
Mera Komisyonu’nun o araziyi mera vasfından Hazine arazisine çevirdiğini ve TOKİ’ye devredildiğini öğrendik. TOKİ de, Kalyon İnşaat adında Gaziantep merkezli bir şirkete ihale etmiş. Alelacele cumartesi günü iş makineleri geldi, konteynerler getirilmeye başlandı. Mera vasfında olan arazinin Hazine arazisine usulsüz şekilde çevrildiği gerekçesiyle, İdare Mahkemesi’ne yürütmeyi durdurma talepli iptal davası açacağız.
1974 yılında Gaziantep’te kurulan Kalyon inşaat kent-doğa mücadelesi yürütenlerin oldukça yakından bildiği bir şirket. Gelişen süreç içerisinde giderek büyüyen Kalyon inşaat 2013 yılında İstanbul 3’üncü Havalimanı ihalesini de alarak AKP Hükümeti döneminde en parlak dönemini yaşıyor.
Kalyon inşaat’ın faaliyetlerine gelince, Türkiye’de en bilinen projeleri şöyle: Yeşil Vadi Konakları (2004), Bakırköy Adalet Sarayı (2005), İstanbul Metrobüs Hattı (2006), Kalen HES Projesi (2006), Taksim Meydanı (2013), İstanbul 3. Havalimanı (2013), Başakşehir Stadı (2013), Mecidiyeköy-Mahmutbey Metro Hattı (2013).
Kalyon İnşaat, sadece Türkiye’de değil, Katar, Rusya, Libya, BAE, Suudi Arabistan ve Irak gibi birçok ülkede faaliyet gösteriyor.
Haber-Foto: Şükrü Bolat