Londra’daki kurumlardan Demirtaş’a destek açıklaması
‘‘Halkların ve değişimin adayı Selahattin Demirtaş’ı destekliyoruz!’’
Londra’da faaliyet yürüten Türkiyeli ve Kürdistanlı kurumlar Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde HDP adayı Selahattin Demirtaş’ı destekleyeceklerini açıkladılar. Yapılan açıklamada: ‘‘Britanya’da çalışma yürüten demokratik kitle örgütleri, yöre ve kültür dernekleri olarak güçlü bir biçimde haykırıyoruz ki; Halkların Demokrasi Partisi adayı Halkların ve Değişimin adayı Selahattin Demirtaş bizim de adayımızdır. Tüm halkımızı Selahattin Demirtaş’a oy vermeye, desteklemeye çağırıyoruz!’’ denildi.
İlk turu İngiltere için 2-3 Ağustos tarihleri arasında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Selahattin Demirtaş’ı destekleyen kurumlar ortak bir bildiri yayınladı. Bildiri şöyle:
‘‘Bizlerden Britanya’ya da çalışma yürüten demokratik kitle örgütleri olarak şuna inanıyoruz ki, Türkiye artık bir yol ayrımında. Ya devlet otoritesi daha da pekişecek ya da bütün ezilenlerin onurlu yaşam özlemlerini gerçekleştirecek radikal demokratik adımlarla, köklü değişim yoluna girilecek.
Bu seçimlerde halhazırda üç aday ama iki çizgi yarışacağı bir seçim var halkların önünde . Erdoğan ve Ekmeleddin’in çizgisi Türk-İslam sentezci devlet otoritesini pekiştireceği çizgi.Karşılarında halkların seçeceği devrimci yurtsever ve demokratik güçlerin adayı Selatin Demirtaş bulunacak.
Desteklediğimiz ve bize ait olan çizgi ise;
Halkın doğrudan kendini yönettiği, farklılıklarını özgürce ve gururla ifade ettiği, geleceği hakkında söz üretip karar sahibi olduğu bir dünyayı ifade ediyor.
İnanıyoruz ki Selahattin Demirtaş’ın temsil ettiği ilkeler; kadınların, gençlerin, engellilerin, inanç gruplarının, farklı kimlik ve kültür gruplarının, çifti, işçi ve emekçilerin söz, yetki ve karar sahibi olduğu yeni bir yaşam projesidir.
Bizler; ezilen, sömürülen ve baskı altında tutulanların Britanya’da yaşayan parçaları olarak inanıyoruz ki sistemin bütün kanalları halkların demokratik iradesine açık hale getirilerek, demokratik bir işleyişe kavuşturulacaktır.
Biz inanıyoruz ki, Demirtaş’la birlikte; Kürt sorununun çözümü Türkiye’nin demokratikleşmesiyle birlikte yürüyecek, sorun çözüldükçe Türkiye demokratikleşecek, Türkiye demokratikleştikçe çözüm hız kazanacaktır. Bunu sağlayacak irade, yıllardır barış mücadelesini yürütenlerle, Türkiye’nin demokrasi güçlerinde vardır.
Biz inanıyoruz ki, farklılıklarımız bizi zayıflatmaz, aksine güçlendirir. Türkler, Kürtler, Aleviler, Ermeniler, Rumlar, Ezidiler, Süryaniler, Keldaniler, Araplar, Çerkezler, Lazlar, Pomaklar, Romanlar, hep birlikte eşit ve demokratik biçimde yaşayabiliriz.
Aleviler, Hıristiyanlar, Museviler, Ezidiler gibi ezilen ve dışlanan tüm inanç ve kültürel gruplar, herkesin dini inançlarını ve dünya görüşü çerçevesinde sosyal hayatını özgürce yaşaması temelinde birlikte yaşayabilmelidir. Bunun için Cemevleri ve farklı din ve inançlara ait tüm mekanlar yasal statüye kavuşturulmalı, bugüne kadar devletin resmi din anlayışına hizmet eden Diyanet İşleri Başkanlığı kaldırılmalıdır.
Ulusal kökeni, kültürel kökeni, dini inanışı farklı olsa da Türkiye’de yaşayan herkes, eşit yurttaşlık temelinde yaşayabilmelidir.
Bugün, kadına söz ve iktidar alanı bırakmayan erkek egemen toplumun kadın katliamı hızını kesmeden sürüyor. Kadına yönelik her türlü şiddet ve ayrımcılık kaldırılmalıdır. Biliyoruz ve inanıyoruz ki, her toplum kadınların özgürlüğü kadar özgürdür.
Aynı zamanda LGBTİ ler farklı cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği sebebiyle kimse dışlanmamalı ve öldürülmemelidir.
Biz inanıyoruz ki, gençlik başa çıkılacak değil, başa çıkarılacak kesimdir. Gençlerimiz bizim geleceğimizdir. Ve biz geleceğimiz olan gençlerimizin; işsizlik, baskı ve yoksulluk içinde büyümelerini istemiyoruz. Sindirilmiş bir gençlik istemiyoruz. Parası olmadığı için eğitim alamayan bir gençlik istemiyoruz. Eğitim her yurttaş için parasız olmalı, herkes dil, din, inanç, etnik kimlik, cinsiyet, cinsel kimlik ve ırk ayrımcılığına maruz kalmadan eğitim olanaklarına eşit bir şekilde ulaşabilmelidir. Anadilde eğitim herkes için bir hak olarak kabul edilmelidir.
Gezi’de ve Lice’de gördük, yeni yaşamı bizlere gençler müjdeliyor!
Taşeronlaştırmanın sonucunu daha dün Soma’da gördük. 301 canımız sermayenin daha fazla kâr etmesi için neler göze aldığını gördük. Biz artık işlerin sermayenin çıkarlarına göre düzenlendiği bir sistem istemiyoruz. Onlar daha fazla kâr elde etsinler diye ağır ve uzun çalışma koşullarında çalışmak istemiyoruz. Kriz anında sokağa, yoksulluğa atılan biz olmak istemiyoruz. Başta güvencesiz çalışanlar olmak üzere tüm emekçilerin sosyal haklarının takipçisi bir Cumhurbaşkanı istiyoruz.
Karnımızı doyuran toprak, kanımızı temizleyen hava, yaşamın kaynağı su ve bu dünyayı paylaştığımız diğer canlılar, aynı yaşamın parçasıdır. Buna saygı gösteren, AVM’ler için ağaçları kesmeyen, enerji ve zenginlik için doğayı yok etmeyen bir Cumhurbaşkanı istiyoruz.
Bu güne kadar bugünkü devlet, yukarıda saydığımız sorunlardan, ekonomik ve politik nedenlerden dolayı buralarda bulunan biz göçmen işçi ve emekçilere, döviz kaynağı ve siyasal çıkarları için lobi gücü olarak baktı. Ama biz resmi devlet politikasının parçası olmayacağız. Ülkedeki halkımıza ait gelecek bizim de geleceğimizdir.
İşte bizim bu isteklerimiz; ne Erdoğan’da ne de Ekmeleddin’de ifadesini bulmaktadır. Bunun tek güvencesi, eşit ve özgür bir yaşam projesine sahip ilkelerle yürüyen adayımız Selahattin Demirtaş’tır!’’
Yayınlanan ortak bildirinin altında imzası bulunan kurumlar:
Britanya Kürt Halk Meclisi, Kürt Toplum Merkezi(KCC), Londra Halkevi, Göçmen İşçiler Kültür Derneği (GİK-DER), Türk ve Kürt Toplum Merkezi (Day-Mer), Dersimliler Derneği, Kırkısraklılar Derneği, Alxazlılar Derneği, Tilkiler Derneği, El-Com, Paz-Der, Roj Women kadın meclisi.