Londra’daki Kadınlar; Rojava’daki Kadın Direnişi Ruhuyla Mücadeleye Devam

Londra’daki Kadınlar; Rojava’daki Kadın Direnişi Ruhuyla Mücadeleye Devam

8 mart kcc25

Hatice Güden, Berfin Hezil, Evrim Yılmaz, Feride Kumbasar

Bir haftadır Londra’da devam eden 8 Mart etkinlikleri Pazar günü yapılan panel ve kültürel etkinlikle sona erdi. Haringey’de bulunan Kürt Toplum Merkezinde düzenlenen panel ve kültürel etkinliğe çok sayıda kişi katıldı.

Cumartesi günü Londra merkezde yapılan büyük yürüyüşe Kürt giysileriyle katılan Kadınlar Pazar günü de etkinliklerine devam ettiler. Farklı kadın kurumlarının bir araya gelerek oluşturduğu 8 Mart Londra kadın platformu tarafından organize edilen panele Berfin Hezil, Hatice Güden ve Feride Kumbasar konuşmacı olarak katıldı. Sahnenin önünde kurulan masanın üzerine koyulan Rojava’da yaşamını yitiren kadın savaşçıların resimleri ile birlikte mumlar yakıldı. Çok sayıda kadın ve erkeğin katıldığı panel özgürlük mücadelesinde yaşamını yitiren tüm kadınlar için yapılan bir dakikalık saygı duruşu ile başladı.

Roj Kadın meclisi yöneticlerinden Evrim Yılmaz’ın moderatörlüğünü yaptığı panelde ilk konuşmayı gazeteci Berfin Hezil yaptı. “Rojava’dan Avrupa’ya Kadın Direnişi ve Kazanımları” başlıklı panelde ilk sözü alan Berfin Hezil, yaptığı konuşmada Rojava’da, Rojava’nın kantonlarında ve özellikle Kobanê direnişinde gündemleşen kadın iradesine dikkat çekerek “Daiş gibi karanlık çetelerin panzehiri kadın iradesidir” dedi. “Günümüzdeki ataerkil sistem açıktır ki kapitalizm, emperyalizmdir” diyen Hezil, ataerkil sisteme karşı mücadele kapitalizme ve emperyalizme karşı mücadeleden geçer” dedi.

http://youtu.be/4fFdMnksGlg

Gazeteci Berfin Hezil konuşmasında şunları belirtti; ‘‘ 5 bin yıldır içinde yaşadığımız ataerkil sistem ve şuan yaşadığımız kapitalist sistem kadının köleleştirilmesinin diğer adıdır. Oratdoğu’da insanlık yitirilmiştir. Tüm dinlerde kadın kutsal sayılmasına rağmen şuan kadına her türlü kölelik ve vahşet reva görülüyor. Toplum kadın etrafında büyür ve özgürleşir. Eğer kadın eşit ve özgür değilse o toplumun özgürlüğünden bahsetmek mümkün değildir. Bugün Ortadoğuda kürt kadını insanlık adına mücadele veriyor.’’

8 mart kcc17

Arin Mirkan ruhu Ortadoğuya Özgürlüğü Getirecektir

Hezil konuşmasını şöyle sürdürdü; ‘‘21 yüzyılda insanlık kadın öncülüğünde kurtarılacaktır. Özgürlük için mücadele edilmezse kölelik devam edecektir. Kadın her alanda öz savunmasını gerçekleştirerek mücadelesini zafere götürecektir. Eğer Daiş Ortadoğuya dağıtılmış bir zehir ise bunun tek panzehiri de Kürt kadınıdır. Arin Mirkan şahsında özgürlüğe inanan ruh Kobane’de olduğu gibi tüm Ortadoğu’ya eşitliği ve özgürlüğü getirecektir.’’

Kadınların %70’i Şiddete Uğradığını Gizliyor

Londra’da kadınlara yönelik sosyal, psikolojik danışmanlık hizmetleri veren İMECE koordinatörü Feride Kumbasar, Avrupa ve İngiltere’de kadınlar karşı karşıya kaldıkları sorunlar ve özellikle de şiddet konusunda ayrıntılı bilgiler sunduktan sonra, kadınları kendi farkındalıklarını fark etmeye, şiddete karşı mücadele etmeye çağırdı.

‘Gün birbirimizi hissetme, duyma ve birbirimizin deneyimlerini anlama ve bu deneyimlerden de örgütlü bir ses çıkarma günüdür’ diyerek konuşmasına başlayan Kumbasar Avrupa genelinde yapılan önemli bir araştırmanın sonuçlarını aktardı:

‘‘Yakın bir dönemde Avrupa genelinde, 28 ülkede 42 bin kadına ulaşılarak yapılan bir araştırmanın sonuçlarına göre: şiddete uğrayan kadınların % 70’i o ana kadar hiçbir yerde şiddete uğradığını söylememiş ve hiç bir yere başvurup yardım talep etmemiş. Araştırmanın sonucuna göre Danimarka’da kadınların %52’si, Finlandiya’da %42, İsveç’te %46, İngiltere’de ise kadınların %44’ü şiddete uğramış.

8 mart kcc4

Feride Kumbasar

 

Göçmen Kadınlar Daha Fazla Şiddete Mağdur Kalıyor

Göçmenlik sadece fiziki olarak bir yerden başka bir yere göç etmek değil, aynı zamanda farklı sosyo-ekonomik yapısı olan, farklı kültürel özellikleri olan bir mekandan başka bir yere geçmektir. Yani sadece fiziki olarak yer değiştirip hayatımıza devam etmiyoruz. Göçmen kadınların daha fazla şiddete uğramasının temelinde de bu neden var. Çünkü sadece geldiği erkek egemen toplumun zihniyeti değil, aynı zamanda ulaştığı yerin yani İngiltere’nin erkek egemen toplum sistemi de onu bir şekilde sıkıştırıyor, bu şiddetin devamlılığını sağlıyor. Bunu nasıl yapıyor; Geldiğiniz toplum sizi hemen entegre olun diye sıkıştırıyor, çocuklarınızı buraya göre yetiştirin, yaşamınızı buraya göre yeniden uyarlayın diye sıkıştırıyor, diğer yandan geldiğiniz toplum sizden şunu bekliyor, eski yaşam tarzınızı, örf adetlerinizi koruyacaksınız, geleneklerinizi devam ettireceksiniz, çocuklarınızı buna göre yetiştireceksiniz. Her iki durumda da özne kadındır ve birisinin isteği yerine gelmediği zaman her iki tarafın suçladığı kadındır.

Rojava Devrimini Sahiplenmek Biz Kadınların Temel Görevidir

Kadın mücadelesinde yaşamını yitiren ve emek veren kadınları anan Hatice Güden, geçtiğimiz hafta yaşamını yitiren MLKP’li Alman kadın savaşçı İvana Hoffman şahsında tüm kadınların 8 Mart’ını kutlayarak konuşmasına başladı.

Avrupa’da gündemleşen kemer sıkma politikalarının tüm yükünün işçi ve emekçi kadınlara çıkarıldığını vurgulayan SKB’den Hatice Güden, aynı zamanda kemer sıkma politikalarına karşı mücadelede de kadınları bugün daha aktif rol üstlendiklerine, HDP’nin Yunanistan’daki kardeşi SYRIZA ve İspanya’daki kardeşi PODEMOS hareketinin yükselişlerinde aynı HPD’de olduğu gibi kadınların özel rolü olduğunu vurguladı. Güden, 7 Haziran seçimlerinin sonuçlarını belirlemek için kadınları göreve çağırdı.

Güden konuşmasında şunları belirtti: ‘‘Rojava tehdit altında, ve bu tehdit sadece Daiş’ten kaynaklanmıyor. Rojava devrimi tüm ezilen halklara bir ışık ve bir model olmuştur. Bu yüzden de Rojava gerici sistemlerin de hedefi haline gelecektir. Rojava devrimini sahiplenmek hepimiz için bir gereksinim haline gelmiştir. Bunu sahiplenmek temel görevlerimizden birisidir.

Avrupa’nın birçok ülkesinde grevler yaşanıyor, yoğun bir eylemlilik var. Avrupa’da yaşanan krizin sonuçları açığa çıktıkça mücadelenin tüm dinamiklerinin harekete geçtiğini gçrüyoruz. Tarım emekçileri de, işçiler de hareket halinde. Bu dinamikleri bastırmak adına burjuvazi yeni baskı yasaları getirmeye başladı. Farklı inançlar ve halklar arasında ırkçılığı körükleyerek toplumu çatıştırmaya çalışıyor. Pegida ve Ukip gibi ırkçı hareketleri devreye sokmaya çalışıyorlar.

Kesintiler En Çok Kadınları Vuruyor

Kesintiler esas olarak kadınların yararlandığı hizmetlere yapılmaktadır. Yalnzı yaşayan kadınların konut yardımı gibi birçok sosyal yardımı kesintiye uğramıştır. Çocuk bakımı yardımları sınırlandırılmıştır. Hukuki ve psikolojik destek hizmetlerinde ciddi kesintilere gidilmiştir. Kadına karşı yapılan tüm saldırılara karşı durmak için kadınların daha fazla örgütlenmesi ve bunu sadece bir derneğe üye olarak değil sokaklarda sesimizi yükselterek yapmalıyız.’’

Panelden sonra gerçekleşen kültürel etkinlikte, Rojava devriminde kadınların rolünü işleyen sinevizyon gösterimi, halkoyunları yanı sıra Paula Darwish ve Koma Zelal müzikleriyle yer aldılar. Kültürel etkinlik geç saatlere kadar sürdü.

Haber: Alaettin Sinayiç

Foto: Erem Kansoy

 

CATEGORIES
TAGS
Share This