Londra’da ırkçı Türk gruplardan provakatif gösteri
Londra’da ırkçı Türk grupları tarafından “teröre lanet” adı altında düzenlenen provakatif yürüyüşte güvenliği sağlayan İngiliz polisi, Türk devlet terörüne karşı gösteri düzenleyen Kürt göstericilere ise saldırarak iki göstericiyi yaraladı. Aşırı sağcı EDL’nin (English Defence League) provakatif gösterisini yasaklayan İçişleri Bakanlığı, ırkçı Türk grupların yürüyüşünde sıkı güvenlik önlemi almakla yetindi. Gülen cemaati ve Türk konsolosluğunun planlaması ile yapılan yürüyüşte Türkçe konuşan polisler de yer aldı.
Türkiyeli, Azerbaycanlı, Kazakistanlı, Türkmenistanlı ve Irak’lı Türkmenlerin Gülen cemaati ve Türk Konsolosluğunun yönlendirmesi ile Londra’da organize ettikleri sözde “teröre karşı” yürüyüşte, karşı gösteri düzenleyerek Türk devletinin terörünü kınayan Kürt göstericiler polisin saldırısına uğradı.
Türkiye’nin Londra Büyükelçiliği önünde 27 Kasım Pazar günü toplanan çoğu Azerbeycanlı yaklaşık 500 kişilik bir grup Başbakanlığın önüne kadar yürüdüler. Türkiye, Azerbeycan, Kazakistan, Türkmenistan bayrakları ile Atatürk posterlerini taşıyan göstericiler, “Türkiye Türktür, Türk kalacak”, “Biz Mustafa Kemal’in Askerleriyiz” türünde sloganlar attılar. Yürüyüşte bozkurt amblemli MHP bayrakları da dikkat çekti.
DEVLET TERÖRÜ PROTESTOSUNA POLİS ENGELİ
Aşırı sağcı Türk faşistlerinin yürüyüşü için yoğun güvenlik önlemleri alan İngiliz polisi, Türkiye’nin uyguladığı devlet terörünü protesto etmek isteyen Kürt göstericilere ise saldırdı. Faşist yürüyüşe karşı devlet terörünü protesto etmek için bir araya gelen grup polis tarafından adeta sıkı bir çembere alındı ve hareket etmeleri engellendi.
Gösteriye katılanlardan bazılarının bildirdiğine göre Türkçe konuşan bazı polisler gruba küfrettiler. Bunun üzerine arbede yaşandı. Arbede sonucunda iki Kürt genci yaralanarak gözaltına aldı.
POLİS KARAKOLU ÖNÜNDE GÖSTERİ
Gözaltına alınan göstericilerin Kürt ve Türk toplumlarının yoğun yaşadığı Stoke Newington bölge karakoluna getirilmesi sonrasında yaklaşık 300 kadar kişi gözaltına alınanların serbest bırakılması için karakol önünde toplandılar. Bir süreliğine yolu oturarak işgal eden göstericiler gecenin geç saatine kadar karakolun önünde bekleyişlerini sürdürdüler. Gözaltına alınanların salıverilmesi üzerine göstericiler dağıldılar.
Türk Devletinin terörünü lanetlemek için yürüyüşe katılan ve yaralanan Vedat Temel polis tarafından salıverildiğinde olay ile ilgili açıklamalar yaptı. Sema Yıldız, Ali Asker ve Gazeteci yazar Mustafa Peköz de yaşananlarla ilgili gözlemlerini anlattılar.
VEDAT TEMEL: “SALDIRIDA TÜRKİYELİ POLİSLER VARDI”
“Biz olay yerine vardığımızda 20–30 kişi vardı. Biz de yaklaşık 50–60 kişiydik. Bizim 2–3 katımız polis vardı. Biz faşistlerle karşı karşıya geldik ama herhangi bir kavga vs olmadı. Polisin sert müdahalesi oldu. Direkt polis müdahalesi oldu. Arbede yaşandı ben araya girmeye çalıştım. Polisin biri karnıma vurdu, arkadan da 2–3 kişi kafama cop vurdu. Bayılmışım, gözümü açtığımda hastanedeydim. Özellikle saldıranlar Türkiyeli polislerdi. Benimle Türkçe konuşuyorlardı.”
SEMA YILDIZ: “TÜRK DEVLETİNİN TERÖRÜNÜ LANETLEMEK İÇİN ORADAYDIK”
“Biz oraya Türk devletinin Kürtlere yaptığı terörü lanetlemek için gittik. İlk sorunu buluşma yerimizde yaşadık. Bayraklarımızdan dolayı polis bizi durdurdu ama sonra alana gittik ve alanda polislerin diğer arkadaşlarımızı durdurduğunu ve 16 yaş altındakiler de dâhil üst-baş araması yaptığını gördüm. Buna itiraz ettik. Arbededen sonra bizimle birlikte konsolosluğa yürüyeceklerini söylediler. Daha sonra bazıları bozkurt işaretleri yaptı ve sloganlar attılar. Bizler Elçilik önünden yan sokağa alındık ve etrafımız sarıldı. Biz de dağılmak istediğimizi söyledik, izin vermediler. 16 yaş altındaki çocukları dışarı çıkarmaya çalıştık ama izin vermediler ve sonra arbede yaşandı ve poliste saldırdı. Biz de savunmaya geçtik. Hepimiz yaralandık. Yerdeki bir arkadaşın üstü çıkarılmış, kendi kıyafetleriyle yüzünü kapatmışlar. Bu arkadaşın Şafak Doğan olduğunu fark ettik. Provokasyon yapmaya çalıştılar, Ben Türkçe konuşan polise denk geldim. Polis Türkçe olarak küfür etti, olaylar buradan başladı.”
MUSTAFA PEKÖZ: “GÜLEN CEMAATİNİN İLK SOKAK EYLEMİ”
“30–35 tane genç arkadaş vardı. Tam konsolosluğun önünde etraflarını sarmışlar. Gençler slogan atıyordu. Polis tek tek kimlik kontrolü yapıp almaya çalışıyordu. İki arkadaştan Vedat’ı çok kötü dövmüşler ve hastaneye kaldırılmış, diğer arkadaşı da gözaltına almışlar. Bu eylem Gülen cemaatinin internetten örgütlediği 3–4 üniversite hocasının da içinde yer aldığı bir eylem. Özbekistanlı, Türkmenistanlı, Azerbaycanlı gruplar da vardı. Yaklaşık 300- 350 kişi vardı. Daha çok kişi bekliyorlardı. Konsolosluk bu işin içindeydi. Yapmak istedikleri şey sadece Atatürk ve Bayrak olarak yürümekti ama başaramadılar. Bu aslında Gülen Cemaatinin örgütlenmesinin ilk sokak eylemedir. Bunun önüne geçmek önemlidir. Gülen cemaati Kürtler içinde son 4–5 yıldır çok ciddi örgütlenme yapıyor. Kürtlerin çok daha kapsamlı bir tepki göstermesi gerekiyor.”