Londra’da 10 Bini Aşkın Kişi Irkçılığa ve Faşizm’e HAYIR dedi
United Nations Anti-Racism Day (Birleşmiş Milletler Anti-Irkçılık Günü) kapsamında birçok başkent ile eş zamanlı olarak Londra’da da ırkçılık ve faşizim karşıtı yürüyüşler düzenlendi. New York, Atina, Sao Paulo’da da organize edilen ve international day of action (Uluslararası eylem günü) olarak nitelendirilen 21 Mart günü eyleminn ikincisinde de yaklaşık 10.000 insan Londra merkez sokaklarını doldurdu.
Anti-Irkçı ve Anti-Faşist aktivistlerin, İşçi sendikaları, öğrenci birlikleri, Avrupa Birliği mensubu Romanya, Bulgaristan ve Polonya göçmenleri, Roman’lar, Kürt, Müslüman ve Hristiyan grupların da destek verdiği yürüyüşte, İngiltere’de yaşam sürdüren birçok toplumdan duyarlı vatandaşlar, Woodcraft Folk, Dale Farm destekçileri grubu, Save Lewisham Hospital grubu, Engelliler grubu ve sivil toplum örgütleri de hazır bulundu.
United Nations Anti-Racism Day yürüyüşünün kökeni, Güney Afrika’da bulunan Sharpeville’de 21 Mart 1960 tarihinde düzenlenen bir protesto sırasında 69 göstericinin polis tarafından öldürülmesine dayanıyor. Irkçılık ve ayrımcılık karşıtı değerli lider Nelson Mandela’nın 5 Aralık 2013 günü hayatını kaybetmesinin ardından United Nations Anti-Racism Day yürüyüşü, hem Mandela’nın anısına hem de dünyada artan ırkçılığa dikkat çekmek üzere ilk kez gerçekleştirildi.
Londra’da düzenlenen yürüyüşte ayrımcılık, haksız yere suçlamalar ve ırkçılık karşıtı sloganlar atıldı. Yaklaşık 10 Bin kişinin katıldığı etkinlikte merkez Londra trafiğe kapatıldı. BBC binası önünde toplanan kalabalık buradan Trafalgar meydadına doğru yürüyüşe geçti.
MP Diane Abbott kalabalığa seslenişinde, “bugün burada tüm parti ve liderlerine, Muhafazakarlara, Liberal-Demokratlara, İşçi partililere, ‘ırkçılık ve faşizime hayır’ demek üzere toplandık. Politik partilerin göçmen karşıtı politikalarına dur demelerini istiyoruz. Düşük maaşlara sebep olan göçmenler değildir, düşük maaşların sebebi sömürücü işverenlerdir. NHS’in harcamalarını yükseltenler göçmenler de değildir, göçmenler olmasaydı NHS olmazdı.” ifadelerini kullandı.
Polis tarafından öldürülen siyahi vatandaşların yakınları, Mark Duggan’ın teyzesi Carol Duggan’da kalabalığa seslenerek, sevdiklerinin öldürülmesini dahi adalete getiremeyen yargılayamayan yetkilileri eleştirdi.Düzenlenen organizasyon yaklaşık 4 saat sürerken binlerce insan, müzik dinletisi ve konuşmaların tamamlanması ile Trafalgar meydanından sessizce ayrıldı ve etkinlik son buldu.
Haber/Fotoğraf: Erem Kansoy