KÜRTLERİN STATÜ TALEBİNİ KABUL ETMEK ZORUNDASIN!

KÜRTLERİN STATÜ TALEBİNİ KABUL ETMEK ZORUNDASIN!

newroz25

Yeni bir bin yılın yeni bir yılına 16. senesine girerken hala coğrafyamızda ulusal ve dinsel sorunların insan öldürme gerekçesi yapıldığı ilkel bir dünya da kopamadığımızı da belirtmek gerek. Gezegen de ve yaşadığımız doğada bütün canlıların eşit birer varlık olduklarına hala inanmıyor ve kendi bencilliklerimiz için bir başkasını yok etme zalimliğini içimizde barındırıyorsak bu ilkel olduğumuzun göstergesidir de. Doğanın en Vahşi ve vampir yaratığı olarak insan yeryüzüne damgasını vurdu, ilkel komünal çağlardan sonra… Bir başka coğrafi şekilleniş, farklı ırk, farklı dil ve kültür, cins, renk, inanç, düşünüş ve canlı varlıkları kendimize düşman görüp toplu katliamlar, inkar ve imha planları uygulanıyorsa hala ilkel topluluklarız demektir! Bir başkalarını ötekileştirip, Üzerlerinde egemenlik kurmaya çalışıyorsak doğadışı varlık olmayı hedeflemiş ve evrenin sahibi olmaya çalışıyoruzdur. Toleranslı sınıf ve zümreler yaratarak gezegeni ve evreni denetim altına almaya çalışıyoruz demektir. İnsan kendisini evrenin efendisi ilan edemez, doğanın en güçlüsü görerek ezen insan barbarizmini bir sistem olarak inşaa etmemelidir.

En sonun da söylememiz gereken cümleyi önceden söylersek meseleyi daha iyi anlaşılır kılarız. Türk devleti nüfusu 25 milyon olan bir başka ulus üzerinde ki 100 yıllık hakimiyetini sona erdirip, Kürtlere bir Statü vermek zorunda! Yeryüzünün statüsüz en kalabalık ve en geniş halkı olarak Mezopotamya da binlerce yıldır yaşayan mağdur edilmiş bir ulus var. Bu ulusun varlığı ve geleceği güvence altına alınmazsa o bölgede adaletsizlik giderek büyür ve yerine istikrarsızlık boyutlanır.

Kürtlerin bölgede ki nüfusu 45 milyondur, bu da İran ve Türkiye’den sonra ki en kalabalık ulus demektir. 5 devletin sınırlarına hapse edildi.

100 yıl önceki parçalanma şimdi bütünleştirmeyle taçlandırılmalı.

Kürtlere Özerklik veya Federasyon Türk devletini korumanın en yakın ve yumuşak projesidir! Ortadoğu’da Kürtler Bağımsız olmadıkça rahat yok..

Kürtlere ulusal bir toplum Statüsü kabul etmeyen devletler parçalanma, iç savaşa veya Irak ve Suriye gibi felaketlere gebedir, bunu bilmeyen politikacı var mı? Yeryüzünde ulus devletleri var oldukça eninde sonunda Kürtlerin de bir statüsü olmak zorundadır yoksa istikrarsızlık devam eder, kaos ve savaş bölgeyi esir alır. Kapitalizm aynı zamanda istikrarsızlıklar sistemdidir, bundan beslenir, istikrarsızlıkta fırsat arar ancak sermaye dolaşımı, para kazanma hırsı olan egemenler aynı zamanda istikrar da arar, rahat para kazanma yollarını da kollar. Parası olan rahat ve güvenceli yere yatırım yapar. Aslında çağımızda ki toplumsal yapı ve işleyen egemen sistemler de Kürtlere statü ister. Kapitalizm uluslar üzerinde büyüdü, gelişti ve güçlendi her ne kadar bugün küreselleşse de..

Daha nereye kadar ve ne zamana kadar bir başka canlıya, bir başka insan veya ulusa karşı kin ve nefretini kusacaksın? Daha ne kadar ve ne zamana kadar Kürt halkını inkar edip imha etmek için her türlü yol ve yöntemi deneyeceksin? Daha ne zamana kadar ezeceksin, dövecekesin, işkence edip zindana atacaksın, yakıp, yıkıp katledeceksin, aşağılayıcı köle muamelesi yapacaksın?

Yeter, bu dünya ya, evrene, doğaya ve insan bilimine karşı fazla direnme, anlamsız  çağdışı teklik ve 500 yıllık Türk İslam Sentezi projende vazgeç, daha ne kadar kan akıtacaksın?

…önce insan, önce doğa, önce evrendir!

Ne Türkiye, ne İran, ne Irak ve ne de Suriye devletleri parçaladıkları, işgal ettikleri, sömürgeleştirdikleri, asimilasyona tabii tutukları 45 milyonluk Kürt coğrafyasını daha fazla inkar ve imha edemezler! Kürdistan tarihsel bir gerçektir, Kürt ulusal varlığı yeryüzünün gerçeğidir, bu gerçekle yüzleşmek zorundasınız. O nedenle 1810″lar dan bu yana inkar, asimilasyon, sürgün, talan ve imha ile yüz yüze kalan Kürtler de artık ulusal uyanışı gerçekleşti. Din kardeşliği bitti !

Bölgeye sürdüğünüz IŞİD veya El kaide gibi şeriatçı grupları din kardeşliğinin bitşini hızlandırdı zaten. Gelişen kapitalizm, sosyalleşen ve toplumsallaşan halklar dinsellikten de uzaklaşmak zorunda kalıyor. Din kardeşliği adına coğrafyasında bin yıldır sözüm ona köle olarak kullandığın, eziyet ettiğin yoksul halk artık başkaldırmıştır, ulusal demokratik haklarına sahip olmak istiyor. Tıpkı diğer uluslar gibi yeryüzünün eşit halkı olarak topraklarında kardeşçe yaşamak istiyor.

Sen hala zorla Türksün diymezsin!

Kürt ulusal varlığını kabul edip, geçmişte yaptığın eziyetler, katliam ve sürgünler için özür dileyip onlara insanca yaşamaları için el uzatman gerekir. Eğer kardeşlik diyorsan, birlikte yaşam diyorsan bu erdemliliği göstermen gerekmektedir. Kürtleri tanımak,statü vermek ve normal sosyal,kültürel ve toplumsal yaşamları için yardımcı olmak aynı zamanda insani bir görevdir.

Bu ve benzeri yazıları egemen ulusa mensup birilerinin yazması,çizmesi ve gün ışığına çıkarması daha anlam kazanır, çünkü Ezilen ulusun mensupları dinlenmiyor. Peşin hükümle, önyargıyla hemen en adaletsiz bir şekilde ellerinde ki medya gücüyle, güvenlik ve yargı mekanizmasıyla ‘mahkum’ ediliyor. Başka bir ulusu ezen bir ulusun gücü hemen devreye girer ve linç kampanyası sokak, sokak, mahalle mahalle, ev ev ve işyeri işyeri devam eder. Zalimin zulmü bu olsa gerek! Ezilen ulusun mensuplarının eleştirisi, istek, arzu veya analizleri dikkate alınmıyor tersine bölücülük, teröristlik veya benzeri saçmalıklarla damgalanıp, suçlanıyor.. Yani ne yazsak, ne söylesek egemen ulus egemen sınıf piyasasında kayda değeri olmuyor.

2015 yılında maalesef kötülükler fazlaydı. Bugünkü hükümet yeniden Kürtleri dıştalıyor. Ankara meclisine girip orada demokratik hak ve özgürlükler mücadelesini dillendirmeye çalışanlara karşı linç girişimi başlatıldı. Elinde kasap bıçağıyla en önde yürüyen ulusalcı sahte solcular, koltuğunun altında Kuranı kerim kitabıyla yeşil sarıklı ve fistanlı din tüccarlarının yok etme, yakma ve talan girişimine ‘cennete’ gitme olarak adalndırılıyor.

Kürtleri aşağılayan, dıştalayan, kötüleyen ve topluma kötü gösteren politikalar ve programlar yapılıyor. Bu da etki tepki meselesine dönüşebiliyor ve Kürtleri kötü şeyler yapmaya azmettiren yayınlarla gündelik hayat sürekli ısıtılıyor, değiştirilip hedef saptırılması yapılabiliyor. Kürdü İnsan olarak kucaklayan, buluşturan, birleştiren,eşitlik ve adaleti paylaşan,dünya nimetlerini paylaştıran,yaşama teşvik eden yok.. Ya da böyle bir projesi olanlar birer küçük grup olarak ‘etkisiz’ leştirildiler.

Son 4 ayda 20 ilçede 58 kez ilan edilen sokağa çıkma yasağıyla Kürt katliamı, Kürtleri imha etme programı uygulanıyor, bu adı konulmamış bir soykırımdır. Yaklaşık 3 milyon insan yerinden yurdundan edildi.

Hem Suriye’deki Kürtler hem de Türkiye’deki Kürtler için kötü bir yılı geride bıraktık.

100 yıldır soykırım ve katliamalrla,sürgün ve hapislerle,açlık ve yoksulluk dayatmalarıyla,inkar ve imha politikalrıyla yok edemedin, Kürtleri! Tersine Kürtler daha güçlenip çıkmadılar mı?..Öyleyse neyi tekrarlıyorsun? Bir de insan ol,insana istediği ulusal statsünü ver, korkma bölünmezsin! Bıkmadın mı? Aynı şeyleri tekrarlamaktan..

1071’de seni Malazgirt’ten içeri alan Kürtler bin yıl sana din kardeşliği yaptı, 1299’da Osmanlı’yı kurduğunda yanıbaşındaydı, 250 yıl uğraştın ta istanbul’u ele geçirmene kadar sana hep yardımcı oldu. 1923’te Lozan’da Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşunu onlarsız onaylatamadın..Savaşlarda önce Kürtleri öne sürdün, 600 yıl Osmanlıyı ve Türkleri koruma ve kollama görevi yaptı din kardeşliği adına şimdi sen ölümle mükafatlandırıyorsun!Yeter artık fazla uzatma bu zorraki oyunu ve 5 bin yıldır orada yaşayan bir millet var ve eşitlik istiyor,statü istiyor bu dan onun en doğal en insani hakkıdr! Bence Kürtler özgür olsunlar, kendileri karar versinler gelecekler i için, sen değil! Öyleyse ben referandum öneriyorum. Kürtlerin yaşadığı 22 ilde referandum yapılmalaıdır. Federasyon mu? Özerklik mi? Otonom mu? Bağımsızlık mı? Birlikte mi olma? ya da ne istiyorlarsa..karar onlarındır, bu karara saygı duyulmalıdır.

Kürt halkına özgürlük!

Kürtlerin geleceği, yeri yurdu, evi barkı, hayatı veya yaşamı hakkında AKP veya bir başka parti,hükümet veya devlet karar verme hakkına sahip olmasın.Kürtler terörist değildir, Kürt halkı terörü istemez, kardeşlik, eşitlik ve adalet ister bu bin yıllık ızdırabındandır, çektiği eziyettendir. Her ulus gibi o da insan olarak yeryüzünde yaşamak ister. Bu da onun hakkıdır! Rahat ve özgür bırakın! İhanet, vatan haini, bölücü, terörist veya benzeri yakıştırmalarla iktidarınızı milliyetçi,ırkçı ve şövenist duygularla soslamanıza gerek yok. İç politika malzemesi üretip ‘vatan ve millet’ bölünüyor safsatalarıyla daha ne kadar sürecek bu gangasterlik! Birazcık insan olabilmeniz yeterlidir!

Bir başka insanı,halkı veya ulusu yok sayma,saygı göster yeter. Bu gezegen de onun da yaşadığını unutma ! Tıpkı diğer 7 milyar insan gibi, ona saygı göster bunu da haklarını iade ederek gerçekleştirebilirsin!

Kadim Laçin – Londra

info@kadimlacin.com

CATEGORIES
TAGS
Share This