Kürt romanı SOAS’ta tartışıldı
Birçok akademik seminer ve etkinliğe ev sahipliği yapan Kürt Araştırmaları ve Öğrencileri Örgütü (KSSO), SOAS’da düzenlediği bir seminerle Kürt romanını tartışmaya açtı. Exeter Üniversitesi Kürt Araştırmaları Bölümü’nde Kürt romanı üzerine doktora yapan Özlem Galip “Kürt Romanı Sürgünden Kürdistan’a: Kimlik, Ülke ve Aidiyet” başlıklı bir seminer sundu.
Kürt Araştırmaları ve Öğrencileri Örgütü’nün (KSSO) düzenlediği bir seminerde Kürt romanı tartışıldı.
5 Mayıs Perşembe günü SOAS’da yapılan semineri Exeter Üniversitesi Kürt Araştırmaları Bölümü’nde Kürt romanı üzerine doktora çalışmasını yürüten Özlem Galip sundu.
Galip, Kürdistan ve diasporada yazan yazarların romanlarında Kürt kimliğine ve vatan olarak Kürdistan’a farklı perspektiflerle yaklaşıldığını, ideolojik farklılıkların, Kürt romanlarında farklı kimlik ve vatan kurgularına kaynaklık ettiğini belirtti.
DİYARBAKIR SON DÖNEMDE KÜRT EDEBİYATININ MERKEZİ HALİNE GELDİ
Yazılı ve sözlü Kürt edebiyatına ilişkin kısa bir giriş yaparak sunumuna başlayan Galip, Kürdistan’daki Kürt yayıncılığının 2000 yılının başından itibaren gittikçe geliştiğini, sürgündeki yazarların bile eserlerini artık Kürdistan’da yayınlattığını vurgulayarak, Diyarbakır’ın son dönemde Kürt edebiyatının merkezi haline geldiğini söyledi.
Galip, Türkiye Kürdistan’ı ve diasporada yazılan romanlarda değişen ideolojilerle birlikte değişen kimlik ve vatan söylemlerine ilişkin şunları söyledi:
“Diasporadaki Kürt romancılar, çoğunlukla gerçek hayat tecrübelerinden faydalanarak ideolojilerini ve eleştirilerini romanlarında dile getirirler. Edebi kurmacalardaki Kürdistan’ın farklılığı, farklı ideolojilere dayanmaktadır. PKK ulusal hareketini destekleme eğiliminde olan romanların, ulusal bilinci ve ulusal kurtuluş söylemini yaratma eğiliminde olduğu, Kürdistan’ın dört parçasını birleştirerek büyük Kürdistan fikrini savundukları görülüyor. PKK’nin ideolojisine bağlı olan romanlar ayrıca, mekan ve kişi tasvirleriyle, Kürdistan ve Kürt kimliğine ilişkin birleştirici ve dayanışmaya açık bir portre sunar. Buna karşılık, PKK’nin ulusal mücadelesine mesafeli yaklaşan romanların bağımsız büyük Kürdistan fikrine de mesafeli yaklaştıkları, adeta anti Kürdistan imgesi yaratarak Kürdistan’a ilişkin meselelere eleştirel baktıklarını görüyoruz. Bu bağlamda, edebi analizler sonucunda bu romanların, mevcut egemen devletlerin varlıklarını kabul ettikleri, bölgesel özerklikten yana oldukları ve Kürdistan’ı idealize etmekten kaçınarak Kürt kimliğinin olumsuz yönleri üzerinde daha fazla yoğunlaştıkları ileri sürülebilir.”
Türkiye Kürdistan’ı ve diaspordan seçtiği romanlardan örnekler sunan Galip, Kürt edebiyatında son yıllardaki yükselişin, Kürtçe’nin gelişimi için önemli olduğunu, ancak Kürtçe’nin yaşamın her alanında kullanılması gerektiğini vurguladı. Özlem Galip, dinleyicilerin sorularını cevapladıktan sonra, geçtiğimiz Aralık ayında çıkan “Kürt Romanı Okuma Kılavuzu” adlı kitabını okurlar için imzaladı.