Kongra-Gel Eşbaşkanı Kartal: Faşizmin çöküş süreci başlıyor
DİREN DİCLE ERDEN
Kongra-Gel Eşbaşkanı Remzi Kartal, Türk devletinin 5 yıldan bu yana Kürt Özgürlük Hareketi’ne karşı uygulamaya koyduğu Çökertme Planı’nın çökmek üzere olduğunu belirterek, Kürt halkının örgütlenme ve diplomasi seferberliği ile bu süreci faşizmin çöküş sürecine dönüştürülebileceğini vurguladı. Kartal, “Bu bir hayal değil. Bu somut bir hedeftir” dedi.
Kürdistan Ulusal Meclisi (KNK) UK ve Kürt Halk Meclisi Dış İlişkiler Komisyonu’nun ortak organizesi ile ‘siyasal süreç’ başlıklı sosyal medya üzerinden bir oturum düzenlendi. Oturuma konuk olarak katılan Kongra-Gel Eşbaşkanı Remzi Kartal, siyasal süreç ve Kürt diplomasine yönelik önemli mesajlar verdi. Kongra-Gel Eşbaşkanı Remzi Kartal, Türk devletinin 7 Haziran seçimlerinin ardından Kürt halkına ve özelde Kürt Özgürlük Hareketi’ne karşı devreye koyduğu ‘Çökerme Planı ile başlayan sürecin artık finaline gelindiğine dikkat çekerek, “Tabi ki bu süreç bir Erdoğan ve Bahçeli meselesi değil bu yüzyıllık bir politikadır. Kürt halkın topyekun bir savaş ve özgürlük mücadelesinin iradesini kırma kapsamlı bir plan ile karşı karşıyadır. AKP seçimler de bir sonuç elde etmek istiyordu ancak büyük bir hezimet yaşadı. Seçim sonrası da devletin fiili politikaları da devreye girmeye başladı” dedi.
Çökertme Planı’nın 5 yıl önce devreye konulduğunu ve adım adım uygulandığını ifade eden Kartal, “Kürt halkına karşı seçimlerden sonra topyekun savaş başlatıldı. Çok kapsamlı bir plan ile demokratik kanun yasa dinlemediler. Uluslararası kamuoyu baskı altına alsa bile ekonomik daralma yaşansa bile en fazla beş yılda hem Rojava’daki süreci hem de Kuzey Kürdistan ve Güney Kürdistan’daki bütün yapıları ve yönetimleri tasfiye etmeyi hedeflediler.
Plan kapsamında siyasi ve demokratik zemin ortadan kaldırılacak. Yönetime doğrudan yakalanma vurma öldürme veyahut ta zamana yayılmış bir etkisizleştirme hedeflendi” diye kaydetti.
HEZİMET YAŞADILAR
Ancak beş yılın sonunda Türk devletinin planının kısmi olarak hayata geçse de çökmek üzere olduğunu vurgulayan Kartal, “Tüm yasa ve kanunları çiğnemesine rağmen bütün ekonomiyi savaşa aktarmasına rağmen, baskılara şiddete katliamlara rağmen seçim hezimetleri yaşadılar. Rojava’ya dönük hem Amerika hem Rusya ile dengeli bir politika yürütmeye kalkarak tüm kazanımları yok etmek ve işgal girişimlerine rağmen istediği sonucu alamadı.
Belli noktalar da sonuç elde etseler de amaçlarına ulaşamadılar. Rojavada ortaya çıkan statüyü ortada kaldırmaya dönük risk devam etse de beş yıllık planın sonunda kendi çöküşünü hızlandırmış oldu. Kuzey Kürdistan’da halkın toplumun bütün manevi değerlerini ortadan kaldırmayı hedefleyen bir noktaya getirmek istediler. Ancak 2020’ye geldiğimiz de Kuzey’de de istedikleri noktaya gelemediler. Tam tersine sonuç alamadılar” diye konuştu.
Türk devletinin plan kapsamında Kürt Özgürlük Hareketi’nin de tekniğe dayalı savaş ile tasfiye etmeyi hedeflediğini söyleyen Kartal, bu konuda ilk yıllarda önemli bir sonuç alsalar da gerilla güçlerinin süreç içerisinde tekniğe karşı savaşmayı öğrendiğini ve bunun boşa çıkarıldığının altını çizdi.
‘COVİD’İ FIRSATÇILIĞINA GİRİŞTİLER’
Hazırladıkları Çökertme Planı’nın finaline geldikleri için ve sonuç alamadıkları için Kürdistan ve Türkiye’deki tüm parçalara saldırıların en üst düzeyde geliştiğini kaydeden
Kartal, “HDP’nin belediyeleri gasp ediliyor sivil toplum örgütleri ortadan kaldırılmaya çalışılıyor. Özel de Kürt muhalefet genel de Türkiye’deki demokrasi güçlerine dönük saldırılar sürecek. Bu süreçte kendilerine muhalif olacak her şeyi susturma konusunda kararlılar. Neye mal olursa olsun sonuç almak istiyorlar. Dünya koronavirüs ile meşgulken böyle bir uluslararası gündem varken onlarda bu süreci kendilerine bir fırsata dönüştürüp olabildiği kadar muhalefeti etkisiz kılmaya çalışıyorlar. Parlamento anlamsız bir şeye dönüşmüş. Çünkü bu sadece AKP-MHP değil bir devlet konseptidir. Yine sonuç alamayacaklar tabi ki.”
‘SEFERBERLİK RUHUYLA ÇALIŞACAĞIZ’
Türk devlet rejiminin büyük bir kriz içerisinde olduğunu, ekonomik ve siyasi olarak çöküşte olduğunu ve sistem partilerinin tümünün çürüyüp battığını kaydeden Kartal, “Toplumsal olarak büyük bir moralsizlik ve yıkım var. İşsizlik, açlık geçim sorunu var. Bu süreçte mücadele derinleşirse 5 yıldır devletin egemen güçleri ‘terörle mücadele ediyoruz sabredin’ diyerek herkesi bastırıyorlar. Türkiye ekonomik olarak pili bitti. Devletin bütün imkanlarını bu teknik savaşa aktardılar. Ne Kuzey, Rojava, Başur nede Akdeniz de hiçbir sonuç alamadılar. Siyas, ekonomik, sosyal krize girdi ve siyasi partileri bile parçalanmış durumda.
Bu süreçte halkımızı iyi motive etmek zorundayız. Seferberlik ruhuyla iyi bir diplomasi çalışması yürütmeliyiz. Avrupa’daki diploması 4 parça Kürdistanı etkileyecektir. Bütün zamanlardan daha çok kendimizi katmalıyız ve yoğunlaşmalıyız. Başarı güce bağlıdır. Örgütsel gücü arttırırsak o zaman diplomasi gücümüz de yüksek olur. İnsanları harekete geçirdikçe gücümüz büyüyecektir. Bütün mesele yoğunlaşmaktır” dedi.
BU BİR HAYAL DEĞİLDİR!
Kürt halkı ve kurumlarının örgütlenme ve diplomasi seferberliği başlatması gerektiğini dile getiren Kartal, “Bu süreçte halkımızın güçlü ayağı kalkması, uluslararası kamuoyunu etkilemesi gerekiyor. Diplomasi de de faşizme karşı halkımızın değerlerine maneviyatına varlığına siyasal varlığını ortadan kaldırmaya dönük Türk devlet saldırılarını teşhir etmeliyiz. Bunun hedefinde sadece PKK değil tüm Kürt halkına dönük olduğunu aktarmamız gerekiyor.
Faşizmi teşhir etmeliyiz. Gücümüzü biz örgütlü olmamızdan alıyoruz. Bu anlamda örgütlenme ve diplomasi seferberliği başlatıyoruz. Hayatın her alanında askeri, siyasi. toplumsal, kültü ve basın yayın gibi tüm alanlarda diploması ile bu süreci tamamen faşizmin çöküş sürecine dönüştürebiliriz. Bu bir hayal değil. Bu somut bir hedeftir” dedi.