Kıbrıslı gençlerden Türkiye’nin Londra başkonsolosluğu önünde ‘Vicdani Red’ eylemi
“Öldürmeyin, öldürmeyeceğiz!”
Kıbrıs’ta vicdani retçi Haluk Selam Tufanlı, çıkartıldığı Askeri Mahkeme’de seferberliğe gitmeyi reddettiği gerekçesiyle tutuklanarak ceza evine gönderilmesinin ardından Londra’da da bir gurup genç Türkiye Elçiliği önünde basın açıklaması yaparak, Türkiye’nin Kıbrıs’taki işgalciliğini ve militarizmi protesto etti.
Kıbrıs’ta vicdani retçi Haluk Selam Tufanlı, çıkartıldığı Askeri Mahkeme’de seferberliğe gitmeyi reddettiği gerekçesiyle, 500 TL para cezasına çarptırıldı. Tufanlı, para cezasını da ödemeyi reddettiği için askeri mahkemece 10 gün hapis cezasına çarptırıldı. Tufanlı kararı protesto etti. Kıbrıs’ta özellikle genç nüfusun büyük tepkisini çeken olay da “Öldürmeyin, öldürmeyeceğiz!” sloganı gündeme yeniden geldi.
Davanın karara bağlanmasının ardından basına açıklaması yapan Tufanlı’nın avukatı Öncel Polili, Tufanlı’nın yargılanmasının sonuna gelindiğini, mahkemenin vicdani ret iddialarını kabul etmediğini ifade ederek, hakimin geçmişteki kararlara da atıfta bulunarak, 500 TL’lik para cezası verdiğini kaydetti.
“Hakkımızı AİHM’de arayacağız”
Mahkeme’nin verdiği 500 TL’lik para cezasını Haluk Selam Tufanlı’nın ödemeyeceğini de söyleyen Polili, “Para cezasını ödemeyecek ve hapis yatacak. Böyle bir mücadele yaptığı için gururluyuz” ifadelerini kullandı.
Yüksek Mahkeme’nin konuyla ilgili karar verdiğini de belirten Polili, haklarını Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde arayacaklarını belirtti.
Vicdani Ret İnisiyatifi adına konuşan Murat Kanatlı, bu kararı beklediklerini, yasal zemin sağlanmasını istediklerini ancak bunun sağlanmadığını kaydederek, bu süreçte katkısı olan vekiller hariç herkesi bu Lefkoşa Merkezi Cezaevi önünde toplanmaya davet ediyoruz dedi.
Kanatlı, “Biz, hakkımızı demokratik koşullar altında AİHM’de arayacağız” diyerek sözlerine son verdi.
Tufanlı hakkında alınan para cezasını ödemedi ve polis tarafından tutuklanarak, hapis işlemlerinin başlanması için Asal Şube’den kelepçelenerek çıkartıldı. Tufanlı, 10 gün boyunca hapis yatacak.
Geçtiğimiz aylarda da yine Murat Kanatlı aynı şekilde mahkeme tarafından haksız bulunarak 10 gün hapis cezasına çarptırılmıştı. Olaya toplumun aydın kesimlerinden büyük tepki gösterilmesine rağmen, Kıbrıs’ın Kuzeyindeki Türk işgalinde kurulan mahkemeler yine aynı kararı Haluk için de çıkararak halkın büyük tepkisini topladı. Istanbul, Paris, Lefkoşa ve Londra’da da eş zamanlı olarak Dünya İnsan Hakları günü nedeniyle ve yine Haluk Selam Tufanlı ile dayanışma adına protestolar düzenlendi.
Londra’da yaşayan gençler Kıbrıs’ın askerlik sorunu ile igili şöyle konuştu;
Nafiya Horozoglu , “Birçok vicdani retçi, askerlik yapmayı reddettikleri için değişik suçlamalarla yargılanmakta ve cezaevine konmaktadır. Vicdani ret hakkını tanınması, ve bu suretle vicdani retçiler hakkındaki suçlamaların düşürülmesi için başta bir genç kadın olarak ve Londra’da yaşayan Kıbrıslı genç olarak bu otoriter rejime karşıyım . Bir insan hakkı olan Vicdani Ret nedeni ile tutuklanan Haluk Selam Tufanlı arkadaşımızın hemen şerbet bırakılmasını talep ediyoruz. Vicdani ret temel bir haktır, işgalci TC devleti ve tanınmayan KKTC devleti bu hakkı bütün insanlara tanımalı diye inanıyoruz. Kıbrıs’ta barış , özgürlük, eşitlik ve adaletli bir sistem istiyoruz. Vicdani ret insiyatifini hiç kimse susturamaz, düşüncelerimiz ve inançlarımız mahpusa asla sığmaz. İstediğimiz yerde , istediğimiz zaman pankart açma özgürlüğümüz olmalı buna hiç bir emir kulu engel olmalı ve halkına karşı şiddet kullanmalı! Londra’da yaşayan erkek arkadaşlarımız bu konuda daha fazla ses çıkarmalılar çünkü bu konuda onlarda hiç memnun değil. Gençler olarak Haluk arkadaşımızı destekliyoruz ve bu faşist düzeni bozmak için mücadele edeceğiz. Yurt Ödevimiz Barış, Vicdani Ret Hakkımız!”
Aysel Irkad , “1974 işgalci harekatından sonra isgalci Türkiye ve işbirlikçileri Kıbrıs Türk halkını sömürmek, bölmek, güçsüzleştirmek, ve yok etmek adına çok çirkin bir şekilde elinden geleni yapmıştır ve başarılı olmuştur, umarım ki 41 sene boyunca süren bu derin uykudan halkımız uyanır, halk olarak birleşir ve özgürce yaşamak için, sömürüye, Turkiye’nin işgaline ve gaspına, bankaların insanları soymasına, kumarhanelerin kapatılmasına, Kadın ticaretinin hemen durdurulmasına, faşist KKTC devletinin yok edilmesine, askersiz, demokrasi ve barış içerisinde (bölünmüş bir ülkede barıştan bahsetmek şuan abes olur) yaşamak adına halkımız ayaklanır, halkımız gücünün farkına varmalıdır. vicdani retçi olarak bende haluk kardeşimi sonuna kadar destekliyorum, düşüncesinden dolayı hapis edildi, insanlar özgürce düşündüklerinde ve fikirlerini savunduklarında cezalandırıyorlar, Kıbrıs’ta bunun en büyük örneği evinin önünde vahşice katledilen gazeteci sayın Kutlu Adalı, katiller cezalandırılmadı ve dosya kapandı, Kıbrıs halkı böyle adaletsiz, faşist bir sistemin içine haps edilmiş durumundadır ne yazık ki.”
Kemal Ozturna , “Askerlik sorunu, işsizlikten sonra Kıbrıs’ta yaşayan gençlerin en büyük ikinci kanayan yarasıdır. Lise son sınıftan itibaren başlayan erteleme çilesi ve akabinde de her üniversite akademik dönemi için yapılan erteletme prosedürleri ise bu çilenin aslında sadece başlangıcıdır. İş gün gelip askerlik zamanına yaklaşınca ise yapılan tüm yüksek öğrenim hiçe sayılıp 12 aylık bir körelme süreci başlar . Bilindiği üzere Kıbrıs’ta önemli askeri görevler ve önemli noktalar TSK birlikleri tarafından kontrol edilmektedir. Bundan dolayı GKK’nın sürekli dile getirdiği personel ihtiyacı söylemi de gerçeklerden uzakta olup, Kıbrıslı gençleri sıkıntıya sokmaktan öteye geçmemektedir. Durum böyle iken, hükümetin de bu konuyla ilgili yapmaya çalıştığı yasa değişiklikleri ise ihtiyaçtan çok uzakta olup, tabiri caizse kanser olan bir hastaya antibiyotik tedavisi yapmaya benzemektedir. Askerliği meslek olarak yapmak isteyen o kadar genç varken, profesyonel askerliğe geçme kararı alma yerine vicdanen bu görevi reddedenleri tutuklamanın demokrasiye ne kadar uyduğu ise ayrı bir soru işaretidir.”
Bulut Ünvan “Haluk arkadaşımız onu tanıyan herkesin bildiği üzere barışçıl karakteri ile bir savaş eğitiminin bir parçası olmayacağını iyi bilirler. Bu sebepten dolayı cezalandırıldı. Onun barışçıl dileklerini paylaşan biz arkadaşları, böyle bir günde onun yanında ona desteğiz. Militarizmi Londra’da Lefkoşa’da ve dünyanın her yerinde yaşayan gençlere sorun haline getirmek istiyorlarsa, bunu ret edecek ve buna karşı çıkacak insanlarında her zaman var olacağını iyi bilsinler.”
Haber- Erem Kansoy