Kanayan bir yara: Maraş Katliamı 43’üncü yılında (1) -Dosya-

Kanayan bir yara: Maraş Katliamı 43’üncü yılında (1) -Dosya-

Derleyen: Diren Dicle

Maraş’ta Kürt Alevilere yönelik 19 Aralık’ta başlayan ve 26 Aralık 1978’de sona eren ve yüzlerce kişinin hayatını kaybetmesine, yüzlercesinin yaralanmasına sebep olan ‘Maraş Katliamının’ üzerinden 43 yıl geçti. Türkiye’de 12 Eylül 1982 Askeri Darbesi’ne giden yolda en önemli olaylardan biri olarak gösterilen Maraş Katliamı’nda Alevi Kürtler hedef alındı.

Maraş’ta 19 Aralık 1978’te saatler 21.00’i gösterirken Çiçek Sineması’nda ülkücü gençler tarafından yerleştirilen bombanın patlamasıyla başlayan ve tarihe “Maraş Katliamı” olarak geçen katliamda resmi kayıtlara göre, 111 kişi yaşamını yitirdi. Bombanın, Ülkücü Gençlik Derneği Maraş Şube Başkanı Mehmet Leblebici ve derneğin ikinci başkanı Mustafa Kanlıdere’nin talimatıyla Ökkeş Kenger adlı ülkücü bir genç tarafından yerleştirildiğine işaret edildi. Olayın ertesi sabahı kalabalık sağcı bir grup ile Türkoğlu ilçesinden gelen bir grup ülkücü, Cumhuriyet Halk Partisi il binasına, PTT ve Tüm Öğretmenler Birleşme ve Dayanışma Derneği (TÖB-DER) binalarına saldırdı.

CENAZE TÖRENİNE SALDIRDILAR 

Devam eden saldırılarda 20 Aralık gecesi Alevilerin yaşadığı Yörükselim Mahallesi’nde bir kıraathane bombalandı. Bombalamada, “Gıjgın Dede” olarak bilinen Alevi dedesi hayatını kaybetti. Olayların dönüm noktası ise 21 Aralık’ta TÖB-DER üyesi 2 öğretmenin öldürülmesi oldu. 22 Aralık günü 2 öğretmenin cenazesini taşıyan kalabalığa, ülkücüler “Komünistlerin, Alevilerin cenaze namazı kılınmaz” diyerek saldırdı. Kalabalık dağılıp cenazeler ortada kalırken; polisin müdahale etmediği saldırgan grup kent merkezine yürüyerek, Alevilere ait iş yerlerini tahrip etti. O günkü saldırılarda 3 kişi yaşamını yitirdi.

KOLLUK MARAŞ’TAN ÇEKİLDİ 

22 Aralık gecesi ülkücülerin, mahallelerde “Solcu Aleviler silahlı saldırı yapacak” propagandası üzerine silahlar dağıtıldı. Bir gün sonra ilan edilen sokağa çıkma yasağına, sadece polisler uydu! Polise yönelik de saldırı oldu uydurma gerekçeyle “polis-halk çatışmasını önleme” adına 23 Aralık sabahı kentteki bütün polisler de görevden el çektirildi. Tamamıyla devletin el çektiği Maraş’ta 24 Aralık günü sağcılar ve ülkücüler, çevre köy ve ilçelerden çağırdıkları silahlı grupların takviyesiyle Alevi katliamına başladı.

İŞARETLİ EVLERE SALDIRDILAR 

“Komünistleri bırakmayın, Allah yoluna kesin, Sütçü İmam aşkına vurun” diye slogan atan sağcı grupların peşine taktığı kalabalıklar, Alevilerin yaşadığı Yörükselim, Yenimahalle, Serintepe, Mağaralı ve Karamaraş mahallelerine saldırdılar. Bu mahallelerde evler tarandı, bombalanıp kundaklandı. Olaylar esnasında ölülerin taşınması, yaralıların hastanelere götürülmesi engellenirken, hastaneler kuşatıldı. Sağcı gruplar insanları kadın, çocuk, hamile, yaşlı, hasta, yaralı ayrımı yapmadan katletti. Alevi mahallelerinin yanı sıra Sünni mahallelerinde de önceden işaretlenmiş Alevi evleri kundaklandı.

BİNLERCE AİLE ŞEHRİ TERKETTİ

25 Aralık akşamı sona eren katliamda resmi rakamlara göre 111 kişi katledildi. Yaşamını yitirenlerin sayısının bunun kat kat üstünde olduğu bağımsız kurumlarca ifade edildi. Yüzlerce kişinin yaralandığı katliam girişiminde CHP, TİP, TKP, TÖB-DER, POL-DER binalarının ve Sağlık Müdürlüğü’nün bulunduğu 210 ev ve 70 işyeri yakılıp yıkıldı. Katliamın ardından binlerce Alevi aile Maraş’ı terk etti. Kentteki Alevi nüfusunun yüzde 80’inin kenti terk ettiği tahmin ediliyor.

FAİLLERDEN HESAP SORULMADI 

Olayların ardından toplam 804 kişi hakkında dava açıldı. Sıkıyönetim mahkemelerinde açılan davalar 1991 yılına kadar sürdü. Sanıklardan 29’u idam, 7’si müebbet, 321’i de 1-24 yıl arasında hapis cezalarına çarptırıldı. İdam ve müebbet dışında hapse mahkum edilenlere 1/6 oranında indirim uygulanarak cezalar azaltıldı. Temyiz edilen Sıkıyönetim Mahkemesinin idam kararları da Yargıtay tarafından bozuldu. Katliamın müdahil avukatları Ceyhun Can 10 Eylül 1979’da, Halil Sıtkı Güllüoğlu 3 Şubat 1980’de ve Ahmet Albay 3 Mayıs 1980’de öldürüldü. Hapse mahkum edilenlerin cezaları ise 1991 yılında çıkarılan Terörle Mücadele Kanunu (TMK) ile ertelendi. Hükümlüler cezalarının ertelenmesinin ardından serbest bırakıldı.

Hazırlanan rapor gizlendi 

Basına ve kamuoyuna yansıyan iddialara göre, olayların ardından istifa eden dönemin İçişleri Bakanı katliamın açığa çıkartılması için özel bir ekip görevlendirdi, hazırlanan raporun içeriği gizli tutuldu. Zamanla yansıyan raporda, katliamın planlayıcıları için “26 seyyar piyango bayisi görünümünde şehre geldikleri saptanmıştır” denildiği ve Bahçelievler Katliamı sanıklarından Ünal Osmanağaoğlu, Haluk Kırcı, Bünyamin Adanalı, Ahmet Ercüment Gedikli gibi isimlerin katliamın yaşandığı günlerde Maraş’ta oldukları kaydedildi.

Olayların bir numaralı sanığı Ökkeş Kenger ise, yargılanıp beraat ederken soyadını Şendiller olarak değiştirdi. Daha sonra 1991 yılında Refah Partisi’nden 19’uncu dönem Maraş milletvekili seçildi.

CATEGORIES
Share This