Ivana Hoffmann…

Ivana Hoffmann…

Kuşların Cıvıltısının Peşinden Giden Bir Yürek 3

“Artık güzel renkleri ayırt edemiyorum, kentin rüzgarını tenimde hissedemiyorum ve kuşların cıvıltısı bana daha güçlü bir özgürlük çağrısı gibi geliyor.”

İvana Hoffmann

 Almanya…

Koca bir mülteci mezarlığı…

Türkiye ve Kürdistan’dan akın akın insanların daha iyi bir hayat yaşamak için nice zorluklarla ulaşmaya çalıştığı bir rüyadır aynı zamanda…

Kimisi o rüyayı yaşamadan yollarda derin sularda boğuldu, kimisi tırların dorsasında havasızlıktan…

Kimisi de yemedi, içmedi biriktirdi marklarını, ve memleketinde koca koca binalar dikti, aç gezdiği sokaklarda siyah büyük parlak mersedesiyle gezdi…

Kimilerinin de rüyası kabusa dönüştü, ailesi param parça oldu ve kendisi de çürüdü gitti o soğuk ve kimsesiz sokaklarda…

Ama her şeye rağmen ülkedekilerin yarısından fazlasının halen ulaşmaya çalıştığı, görmek istediği bir rüya olarak kaldı…

Ama İvana/Avaşin tam tersi bir seyir izledi… Kuşların cıvıltısından çıkan özgürlük melodisinin peşine takılıp, çok kişinin kaçmaya çalıştığı topraklara çevirdi yönünü. Babası Kongolu, Anası Alman, 19 yaşında bir genç kadın. Almanya ona güzel renkleri ayırt etmiyordu artık, rüzgarı teninde hissetmez olmuştu. Günlerce uykusuz geçen yoğunlaşmadan sonra, Burada artık beni hiçbir şey tutamaz’ deyip, haritalarda ismi olmayan topraklara, tarih kitaplarında bahsedilmeyen bir halk ile omuz omuza savaşmaya gitti. İvana/Avaşin arkasında bıraktığı mektupta, ‘Eğer bir gün dönersem, yoldaşlarıma ve çevreme mücadele ruhu ve çelikten irade taşıyacağım. En güzel şarkılar olup, herkesi büyüleyeceğim.demişti.

En güzel şarkı olup döndü o. Mardinli İvana bu akşam Mardin’in misafiri. Neden kendisine Mardinli denilmesinden hoşlanırdı bilmiyorum, ama Mardin’in böylesi büyük bir yüreği misafir etmekten büyük gurur duyacağına eminim.

‘Rojava’nın Cezire kantonundaki Qamişlo kentine bağlı Til Temir’de Cumartesi günü Daiş çeteleriyle yaşanan çatışmada yaşamını yitiren MLKP savaşçısı İvana Hoffman (Avaşin Tekoşin Güneş) bugün Nusaybin sınır kapısından geçirilip cenazesi Mardin’e getirildi’ haberini gördüğümde, Nusaybin sınır kapısından Rojava’ya gönderdiğimiz yüzlerce cenaze geldi aklıma. Kuzey Kürdistan’ın her karış toprağında bir Rojavalı gencin kanı vardır. Şimdi de Rojava’dan Kuzeye genç yüreklerin cenazeleri akıyor.

Ama hiç aklıma gelmezdi bir gün Kongolu genç bir kadın yüreğinin Nusaybin sınır kapısından zılgıtlarla karşılanacağını…

Bu satırları yazarken haritadan Kongo’ya baktım…

Afrika kıtasının ortasında bir ülke…

Rojava’nınki ile aynı renkler süslemiş Kongo bayrağının rengini,

Yeşil, Kırmızı, Sarı…

Ve bugün İvana’nın tabutu bu üç renk ile süslenmişti…

Bir de tabutun başında beyaz bir duvak…

Aras Ararat

CATEGORIES
Share This