İngiliz parlamentosunda Türkiye’ye soruşturma

İngiliz parlamentosunda Türkiye’ye soruşturma

İngiltere Parlamentosu Kürdistan, Suriye ve Türkiye Tüm Partiler Grubu (APPG) ile Grup başkanı Milletvekili Lloyd Russel Moyle öncülüğünde İngiliz Parlamentosunda Türkiye’ye yönelik soruşturma başlatılıyor.

Türkiye’deki Kürt halkı ve Kürt siyasetçilere yönelik muamele ve uygulamalara ilişkin harekete geçen İngiliz Parlamentosu Tüm Partiler Grubu geniş çaplı bir soruşturma başlattı. Grubun başlattığı soruşturmanın kanıt ve raporu ise İngiliz Parlamentosunda tüm milletvekillerinin katılacağı bir oturumda gündem maddesi olacak. Açılan geniş çaplı soruşturmada 11 Aralık tarihine kadar delil ve kanıtların toplanmasının ardından detaylı bir rapor hazırlanacak. İngiliz Parlamentosunda gündeme getirilecek olan raporda, diasporada yaşayan Kürt halkının, Türk devletinin Kürt’lere yönelik politikalarından nasıl etkilendiği, Kürt kadınlarına yönelik muamelenin gerçek yüzünü ve en önemliside, İngiliz Hükümetinin Türkiye’de yaşananlar için neler yapabileceği nasıl bir tepki gösterebileceği de masaya yatırılacak. Soruşturma, İngiliz parlamentosu tarafından değerlendirilken ve tamamlamasının ardından da halka açık bir şekilde kayıtları tutulacak ve sunulacak.

 

BELGE VE KANITLAR TOPLANIYOR

İngiliz İşçi Partili Milletvekili Lloyd Russel Moyle’nin öncülüğünde ayrıca Muhafazakâr Parti Milletvekilleri Alexander Stafford ve Crispin Blunt’ın da desteklediği soruşturmanın bir ayağı da Türkiye’de Kürt halkı, Kürt yönetici ve siyasetçilerine yönelik muamele ve baskıya yönelik belge ve kanıtları toplamaktan oluşuyor. Özellikle, Türkiye’de Kürt temsilinin önündeki temel engeller nelerdir?, Türk Hükümeti Kürtlerin temsili konusunu ele alıyor mu ve eğer öyleyse nasıl?, Türk Hükümeti’nin Kürt diasporasındaki toplum ile ilişkisi nedir?,

Mevcut Türk hükümetinin Kürt haklarına yaklaşımının etkisi nedir, Türkiye ve daha geniş bölgede barış ve Kürtler için güvenliğin temsili ile bunun etkisi nedir?, Kürt temsilindeki krizin toplumsal kadın erkek eşitliği yönleri nelerdir, Kürt kadınlarına yönelik baskılar ne yöndedir, ve bazı çeşitli konularda daha bilgi,belge ve kanıtlar Parlamento Grubu tarafından toplanmaya başladı. Gerek bireylerin gerekse kurum ve kuruluşların belirtilen konular dahilinde olmak şartıyla İngiliz Parlamentosuna sunmak istedikleri kanıt ve delilleri ise kurdish.inquiry@russell-moyle.co.uk   Email adresine 11 Aralık günüden önce ulaştırmaları gerekiyor.

 

İNGİLİZ HÜKÜMETİNE KANIT SUNULACAK

Bu araştırma-soruşturma politikacıları, STK’ları, belediye liderlerini, gazetecileri ve diğer toplum liderlerini Türkiye’de Kürt eşitliği ve temsili konusunda hayati önem taşıyan meseleye dahil etmeyi amaçlamaktadır. APPG başlattığı soruşturma ile Birleşik Krallık Hükümetine, Türkiye’de yapılan anti-demokratik uygulamaları ve hukuksuzlukları kanıt niteliği de taşırken, demokratik ilkelerin en iyi nasıl uygulanacağına dair tavsiyelerde de bulunmayı amaçlıyor.

 

ERDOĞAN’DAN ÇOK RAHATSIZIZ

İngiliz Milletvekili ve APPG Grubu Başkanı Lloyd Russel Moyle geçtiğimiz gün başlatılan (9 kasım) soruşturmayla ilgili gazetemize özel verdiği demeçte, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın COVID-19 ve sonuçlarının arkasına saklanarak, demokratik bir şekilde seçilmiş Kürt siyasetçileri ve liderlerini görevinden alması – tutuklaması beni ve İngiliz Parlamentosunda bu konuyu Grubumuza taşıyıp soruşturma başlatılmasını isteyen onlarca Milletvekili çok rahatsız etti. Başlattığımız soruşturmanın amacı, Türkiye’de olup bitenlere ışık tutmak ve Birleşik Krallık hükümetinin bölgede barış ve istikrarı nasıl teşvik edebileceğine dair öneriler sunabilmektir.” İfadelerine yer verdi.

 

RUSSEL MOYLE GAZETEMİZE KONUŞTU

Kısaca bize İngiltere Parlamentosu Kürdistan, Suriye ve Türkiye Tüm Partiler Grubu (APPG) hakkında bilgi verebilirmisiniz?

Son oluşturulan Parlamentoda birkaç farklı Parlamento grubu da kuruldu, bunlar; Kürdistan, İran, Rojava ve Türkiye ile ilgili gruplardı. İran Grubu ayrı bir grup şeklinde çalışmalarına devam ediyor, Türkiye ve Rojava ile ilgili grupları ise birbiriyle eşleştirdik çünkü yoğun olarak bu gruplarda çalışanlar her iki çalışmada da büyük oranda aynı kişilerdir.

Kuzey doğu Suriye ve Rojava’yla dayanışmamızı sonuna kadar elbette ilerletemeye devam edeceğiz bu bizim için çok önemli, fakat Türkiye’deki politik duruma da sessiz kalmamız imkansızdır. Türkiye bir NATO ülkesi üyesi ve Britanya’nın da bölgedeki bir ortağıdır. Türkiye’de demokrasi tehlike altındadır, dünyadaki en fazla tutuklu gazeteci şu anda Türkiye’de ve demokratik bir şekilde seçilmiş Kürt temsilcilerde çok büyük bir baskı altındalar. Bu konuları kapsayan ve bu konuları gün ışığına çıkaracak bir soruşturma başlattık ve parlamento grubu olarak tarz çalışmalar yapıyoruz.

 

Sizin de belirttiğiniz gibi APPG İngiltere Parlamentosu Kürdistan, Suriye ve Türkiye Tüm Partiler Grubu olarak İngiliz parlamentosunda Türkiye’nin Kürt siyasetçilere ve Kürt halkına yönelik baskı ve hukuksuzluklarına ilişkin bir soruşturma başlattınız, soruşturmaya dair bizlere daha fazla bilgi verebilirmsiniz? Ve soruşturmanın planlaması ne yöndedir?

Grubumuzun isminden de anlaşılacağı üzere soruşturma parlamentonun tüm partileri tarafından gerçekleştiriliyor, soruşturmayı ben yönetiyorum ve iki muhafazakâr partili milletvekilinin de desteğini alıyorum. Crispin Blunt daha önce bu konularda birlikte çalıştığımız eski bir muhafazakâr milletvekili kendisi ayrıca yakın geçmişte dış işleri bakanlığı yüksek komitesi başkanıydı, kendisi ayrıca Kuzey doğu Suriyeyi’de ziyaret etmiş birisidir. Alexandra Stafford ise bize katılan bir diğer muhafazakâr partili milletvekili.

Aynı zamanda birçok komisyon üyeleri ve birçok işçi partili milletvekili de ayrıca destekçimizdir.

Öncelikle, bir çağırı yayınladık ve her kesimden insanın bize ulaşabileceği bir elektronik posta adresini yaymaya çalıştık, önümüzde sadece birkaç hafta var ve toplayacağımız kanıtların ardından bu kanıtların dinlenmesi için bir oturum gerçekleştireceğiz.

 

Türkiye’ye açılan soruşturma aslında şu anda karşıt partilerin ortak çalışması halinde ilerliyor, bu ortaklığın nasıl sağlanabildiğini düşünüyorsunuz?

Irak’ta olduğu gibi Kuzey doğu Suriye’de de Kürt güçlerinin dostumuz olduğunu çok iyi biliyoruz. Fakat Türkiye’deki durum ise daha karmaşık, Britanya’da dahi bir çok Muhafazakar Türkiye’de yaşananlara tepki gösteriyor, yaşananların gözler önünde olması sonucunda görmemek elde değil ve onlarda benim gibi parlamento da bu konuda seslerini yükseltiyorlar, ve aslında işte bu nokta bizim karşıt iki partinin ortak çalışma yürüttüğü çok önemli bir nokta olmuştur. Türkiye’de yaşananlar aslında diyebiliriz…

 

Size göre, Türkiye şu anda hangi yöne gidiyor ve Türkiye’den demokratikleşme sürecine dair beklentiniz nedir?

Bu tam da aslında başlattığımız soruşturmanın amacıdır. Size soruşturma tamamlanmadan net bir cevap vermek istemiyorum ama şunu söylemeliyim ki bence Türkiye’de işler pekteiyi bir yöne doğru gitmiyor, elbette Erdoğan ve yönetimine yönelik çok büyük kuşkular söz konusudur fakat bir diğer taraftan da gene anlamda demokratik şekilde seçilen politikacıların tutuklanmaları, hukuksuzca gözaltılar ve sadece HDP’liler değil CHP’li vekillerde tutuklanıyor, ki CHP Erdoğan ile çok minik düzeyde ter düşmüştür ve karşıt çok küçük sesler çıkarmıştır zaman zaman. Türk hukumetine karşı en ufak bir seste gerçekten çok kuşkulanacağımız tepkileri Türkiye’den görebiliyoruz. Aslında Türkiye’lilerden de kendi durumlarını gösteren ve açıklayan kanıtları bekliyoruz bize göndermeliler ve durumlarını bizlere açıklamalılar. Umarız ki önümüzdeki Mart ayında bize gelen kanıt ve delillerden oluşturacağımız raporu parlamentoda gündeme getireceğiz, ve başbakanın konuyla ilgilenmek durumunda kalacağı birkaç saatlik bir oturum ile konuyu gündemde tutacağız, fakat öncelikle raporu hazırlamakla meşgul olacağız.

 

TÜRKİYE’DE OLANLARDAN KUŞLUKUYUZ

Muhafazakar Partili Milletvekili Alexander Stafford ise konu ile iligli gazetemize gönderdiği özel mesajda, “Kürt halkının tüm dünya ve Türkiye’de saygı duyulması gereken çok zengin ve önemli bir tarihi vardır. Türkiye’de yaşananlara dair basında gözlemlediklerimden gün geçtikçe daha da kuşkulanıyorum, umarım bu başlattığımız soruşturma Kürt halkının birazda olsa sesi olmayı başarır.” Sözlerini kullandı.

 

İNGİLİZ PARLAMENTOSU ROLÜNÜ OYNAMALI

APPG parlamento grubu üyesi ve Muhafazakâr Partili Milletvekili Crispin Blunt ise soruşturmanın başlatılmasının ardından gazetemize yaptığı kısa değerlendirmede, “Birleşik Krallık ve Ulusal yasalara saygı çerçevesinde her zaman hareket eden Britanya Parlamentosu, dünyanın heryerinde demokrasinin işlemesi için gerekli rolunu oynamalıdır. Türkiye’de bir NATO üyesidir ve bir NATO üyesi olarak demokrasinin en temel ihtiyaçlarına Türkiye sırt dönmektedir. Türkiye’deki tutuklanan gazetecilerin dahi sayısına baktığınızda durumun ne kadar ciddi olduğunu ve Türkiye’nin derhal gazetecileri tutuklamaktan vazgeçmesi gerektiğini görebilirsiniz, Türkiye gerçekten diğer ülkelere göre en çok gazeteciyi tutuklayan ülkemi?  Bence bu soruşturma aradığımız sorulara gerçek yanıtları bulmamıza da yardımcı olacaktır.” Şeklinde konuştu.

 

OLDUKÇA ÖNEMLİ BİR DÖNEMEÇTEYİZ

Britanya Demokratik Kürt Toplum Merkezi Eş Başkanı Elif Sarıcan ise soruşturmaya ilişkin, “Britanya Kürt Toplum merkezi olarak çok büyük ve ciddi bir adım attık, aslında yüzyıllardır devam eden ve Erdoğan hükümetiyle giderek derinleşen Kürt halkına yönelik baskı ve saldırıların İngiliz parlamentosunda onaylı bir şekilde deşifre edilmesi adına ciddi bir adımdır. Sizlerde biliyorsunuz ki bu konularda yıllardır, bilinci artırmak ve sesimizi yükseltmek adına mücadele veriyoruz, özellikle parlamentodaki iki karşıt partinin bu konuda hem fikir olması ve birlikte adım atmaları büyük önem taşımaktadır. Bu soruşturmayı ciddi memnuniyetle karşıladık, gerekli kanıtları sunmadan ve gerçekleri gün yüzüne çıkarmadan gerçek amacımız olan bölgede barış ve huzuru yakalamamız çok zor olacaktır. Türkiye’deki ve bölgedeki Kürt’lerin haklarını alması için bu soruşturma ciddi önem taşımaktadır. Erdoğan kontrolünde son 10 yılı aşkındır Kürt halkı üzerine yapılan savaş suçları ve hukuksuzluklarında deşifre olacağı bir nitelik taşıyan bu soruşturma hepimiz için adalet ve eşitlik açısından hayati önem taşımaktadır.” Dedi.

 

Telgraf – Erem Kansoy

CATEGORIES
Share This