Gördüler, duydular, konuşuyorlar… Şimdi sıra; yardım koridorunun açılmasında…
Haftalardır süren Kobanê ile dayanışma eylemlerimiz nihayet sonuç vermeye başladı. Kör, sağır, dilsizleri oynayan ve kısa sürede Kobanê’nin düşeceği hayallerini kuran emperyalistler, yanıldıklarını anladılar ve muhteşem direniş karşısında şaşkınlıklarını itiraf etmeye başladılar.
Avrupa Birliği (AB); “Kobanê sakinleri uluslararası topluma temel haklarını ve değerlerini savunmak için tüm yöntemleri kullanma kararlığını, zulme karşı direnmeyi gösterdiler.” diyerek şaşkınlıklarını ifade ederken, Kobanê’den göç ederek değişik coğrafyalara dağılan Koban’lilere ise yardım gönderme zorunluluğu hissetmeye(!) başladılar. 3.9 milyon Euro yardım yapmayı kararlaştırdıklarını belirten AB emperyalistleri, Türk devletinin yardım koridoru açması gereğini de ifade ediyorlar. Keza Birleşmiş Milletler (BM) de benzer bir yaklaşımla Türk devletinin yardım koridoru açması tavsiyesinde bulunuyor. ABD’de ise resmi sitede Kobane’ye silah yardımı için imza kampanyası açılmış(!). Kürdistan’ın dört parçasından birini işgal eden İran devleti ise Türk devletinin İran’ın yardım gönderebilmesi için sınırları açmadığını belirtiyor…
Evet, haftalardır kör, sağır ve dilsizleri oynayan birçok emperyalist ülke ve bölge gerici yönetimleri; ansızın görmeye, duymaya, konuşmaya başladılar. Fakat hala elde tutulacak bir şey yok. Görmeyi, duymayı, konuşmayı sağlatan ise onların ‘yüce gönülleri’ değildi. Ellerindeki pek çok istihbarat örgütü ve mekanizmaları ile onların elde ettikleri bilgiler bizlerden çok daha fazlaydı. Fakat akıllarının alamayacağı / alamadığı bir şey vardı; ÖLÜMÜNE DİRENİŞ!.. Ve bu direniş, ne sadece Kobanê savaşçılarının görkemli direnişiydi ve ne de Kuzey Kürdistan’da yaşanan 90’lı yılları da aşan ayaklanmaydı. Uzun yıllardan sonra, Kürdistan’ın dört parçası ilk defa bu denli kendi coğrafyalarında ve dünyanın dört bir yanında el ele vererek Kobanê için savaş siperlerine, sokaklara dökülmüşlerdi. Adeta yalnızdılar, ama küresel bir direnişle ayaktaydılar.
Ağır savaş silahlarına sahip faşist DAİŞ çeteleri ve bu çetelere lojistik destek sağlayan, para ve silah yardımında bulunan daha da ötesi içerisinde askeri güçleri de bulunan (çeteler içerisinde Türk devletinin kirli savaş piyonları “özel tim”lerin de yer aldıkları belgelendi) bölge gerici ve faşist devletleri karşısında ellerindeki sınırlı imkan ve savaş silahları ile direnen Kobanê halkının bu kadar uzun süre direnebileceğini sermaye devletlerinin hiç biri beklememişti. Kürt ulusunun bölünmüşlüğünden medet uman emperyalist – kapitalistler direnişin bu çapta yaygınlaşacağını ummamışlardı…
Haftalardır yerli halkın ve örgütlerinin desteğini alamamış olmasına karşın sokaklarda olan, her gün her gece birden fazla eylemlerle seslerini, çığlıklarını duyurmaya çalışan Kürt halkı ve dostları; geçtiğimiz Cumartesi günü Avrupa sokaklarını yüz binlerle doldurdular… Londra, Paris ve İsviçre’nin Basel kentinde 10 binler sokaklara çıkarken Almanya’nın Düsseldorf kentindee ise 100 binler sokaklara çıktı… Kürdün bulunduğu her ülke, her kent sokaklara akmıştı…
Haftalardır sürdürülen sokak gösterileri, açlık grevleri, imza kampanyaları, işgaller gibi pek çok kitlesel eylem ve araçlarla seslerini ve taleplerini yükselten Kürt ulusu ve dostları, Avrupa burjuvazisine olduğu gibi yerli halkın ilerici, devrimci, demokrat kuvvetlerine de seslerini duyurabildiler. Artık eylemlerimiz, yerli dostlarımızın da desteğini almaya başladı…
Avrupa burjuvazisi ve medyası, artık kör, sağır ve dilsizleri oynayamaz hale geldi. Olası Kobanê yıkımı artık onların da korkulu rüyası olmaya başladı. Şimdi sokakları dolduran yüz binlere “suçlu” adresi göstererek kendilerini kurtarmaya çalışıyorlar…
Bu defa başaramayacaklar!.. Kürt ulusu ve dostları, bugünlere kolay gelmediler. ABD, AB, Türkiye,… hepsinin aynı gemide olduklarını biliyorlar… Emperyalistlerin, istedikleri yerlere silahları nasıl taşıdıklarına tanıklar… ABD, 1973’te İsrail siyonist devletini Arap ordularının kuşatmasından Golda Meir’in bir telefonuyla, hava köprüsü kurarak ‘kurtarmış’tı. “Türkiye izin vermiyor”, “sınırları açmıyor”a sığınamazlar!.. Sömürgeci Türk devletinin bu cesareti kendilerinden aldıklarını biliyorlar.
İşte bundandır ki; emperyalistlerin, özellikle de AB emperyalizminin on yıllardır yaptıkları “demokrasi”cilik oyunu, Kürt ulusunun ve dostlarının umutlarını ve militan mücadele kararlılıklarını elimine edemez, hareketi sönümlendiremez!..
Kürt ulusu ve dostları biliyorlar ki Kobanê saldırısı, salt Kobanê ile sınırlanacak bir saldırı değildir. Ortadoğu halklarının tek ve ilk özgür yaşam ışığı Rojava’yı ortadan kaldırarak bir yandan Ortadoğu halklarının özgürlük umutlarını kurşuna dizerlerken öte yandan tek devrimci odak olarak Ortadoğu’da belli bir güce ulaşan ve emperyalist planları tehdit eden Kürt özgürlük hareketini bitirme saldırısıdır.
Bu saldırıya karşı direniş, sonuç alıncaya dek devam edecektir. Bundan hiç kuşkum yok!.. Şimdi yardım koridorunun açılması için sokakları kuşatmaya!..