Gazeteci Şık: Kürt hareketi her koşulda kendisini var edebildi
Londra Türk-Kürt Toplum Merkezinde (Day-Mer) yapılan “Gezi’den Kobanê’ye, Güncel Gelişmeler ve Medya” paneline Gazeteci Ahmet Şık ve İsmail Saymaz katıldı. Panelde konuşan gazeteci Ahmet Şık, Devletin tüm şiddetine rağmen Kürt hareketi kendisini var etmeyi başardığını, Kandil’i temsil eden bir parti olsaydı ona oy verebileceğini ifade etti.
Geçtiğimiz hafta Çarşamba günü Day-Mer’de yapılan “Gezi’den Kobanê’ye, Güncel Gelişmeler ve Medya” konulu panele gazeteciler Ahmet Şık ve İsmail saymaz katıldı. Panelin moderatörlüğünü ise Arif Bektaş yaptı.
Paneli yöneten Arif Bektaş, Gezi öncesinde AKP’nin toplum üzerindeki baskıları ve kendisinden olmayanı yok saymasının büyük bir öfke biriktirdiğini ve Gezi Parkı ile bu hoşnutsuzluğun patladığını söyledi. Bektaş, Kobanê’nin düşmesi için de AKP’nin bütün gayretini gösterdiğini vurguladı.
Bektaş’tan sonra İlk sözü alan gazeteci İsmail Saymaz, Gezi Parkının herkes için farklı bir anlamı olduğunu, ancak kendisi için bir rahatlamanın yaşandığı dönem olarak tanımladığını ifade etti. Gezi parkında bir araya gelen çok farklı kesimlerin özgürlük çerçevesinde bir araya geldiğini ifade eden Saymaz, ‘30 senelik kirli iç savaşla kirlenen toplumun böyle yapması kolay bir durum değildi’ dedi.
Kobane eylemlerinde 50’ye yakın insanın hayatını kaybettiğini hatırlatan Saymaz, ‘Bu haklı tepkiye, Türkiye toplumu Tarafından doğru yaklaşılmadı’ dedi.
Türkiye Cumhuriyeti Gezi’den ders çıkarmadı
Ne CHP’nin ne de AKP’nin Gezi’yi anlamadıklarını ifade eden gazeteci Ahmet Şık, Gezi ile ortaya çıkan toplumsal muhalefetin büyük bir korku yarattığını belirtti.
Kobane’deki direnişe de değinen Şık, ‘‘Kobane’nin düşmemesini umuyorum, aksi takdirde İstanbulda gibi bir yerde bile saldırılar olabilir.’’ dedi. Şık konuşmasına şöyle devam etti:
‘‘CHP’den Kürt meselesine dair duyduğumuz tek sözü ırkçı sesler. Meselenin ne olduğunu kavrayan ve doğrusu şudur diyen kimse göremiyorum CHP’de. Dolasılıyla ‘YPG terör örgütü değildir’ söyleminin samimiyetsizliğini şuradan anlıyoruz, ‘çözüm sürecinde neden Öcalan ile görüşüyorsunuz diyorlar’. Onların anlayışına göre‘Suriye’nin teröristi terörist değil, Türkiye’nin ki teröristtir’. Bana sorarsanız, Öcalan danışmanlık kurumunun sözcüsü olarak dursun, ben tek adresin Kandil olduğunu düşünüyorum. Siyasi temsiliyet te farklı kurumlar olabilir ama bu işin başlı başına tarafları bellidir. Kişisel olarak ta, Türkiye’deki real siyasetin en doğru analizini, her meselede, Kandil’deki kadronun yaptığını düşünüyorum.’’
Yoğun ilginin olduğu panel yapılan soru-cevap bölümünden sonra sona erdi.