Facebook’a şok protesto!
Uzun süredir Kürt içerikli paylaşımlara sansür uygulayan Facebook, Londra Euston bölgesinde bulunan merkez ofisi önünde protesto edildi. Son yıllarda yüzlerce Kürt sayfasını kapatan Facebook, özellikle de PKK ve Kürt halk önderi Abdullah Öcalan il ilgili resim ve paylaşımların hepsini kaldırarak paylaşan kişilere bir ayı bulan engelleme cezaları veriliyor.
Erem Kansoy
Yaklaşık 1 yıldır, Öcalan, PKK ve Kürdistan bayrağı paylaşan bireysel hesaplar ile İŞİD çeteleri karşıtı, ezilen halkların yandaşı, Erdoğan karşıtı ve AKP hükümetini eleştiri ve yayınlar yapan sayfalara yönelik ‘engellemeler’ uygulyan sosyal iletişim ağı Facebook Londra’da Kürt gençleri tarafından düzenlenen şok eylemle protesto edildi.
Facebook’un ofisinin bulunduğu bina önünde yoğun kalabalığın bulunduğu öğlen saatlerinde toplanan gençler, ingilizce olarak hazırlanan ‘Facebook, Kürtler üzerindeki sansürü durdur’ yazılı pankart açıldı. Kırmızı, Sarı ve Yeşil sis meşaleleri yakan gençlerin eylemi çevredikilerden büyük ilgi gördü.
İngiliz polisinin çevrede büyük güvenlik önlemi aldığı gözlerden kaçmazken, Facebook yetkilileri binanın girişini özel güvenlikcilerle kapatarak girişi ‘güvenlik önlemi’ gerekçesiyle girişi yan tarafa taşıdı. Eylem süresince yakılam meşalelerin çıkardığı sis nedeniyle bir diğer binada yangın alarmı devreye girdi ve bina yine ‘güvenlik önlemi’ çerçevesinde kısa süreliğine boşaltıldı. Bunun üzerine Facebook ofis çalışanlarından bir yetkili protestocuların yanına gelerek hazırlanan şikayet ve dilekçe mektubunu yetkililere iletmek üzere aktivist Mark Campell’den teslim aldı.
Eylem süresince çevrede bulunanlar cep telefonları ile olayı görüntüleyerek Twitter, Instagram ve Facebook gibi sosyal iletişim araçlarında yayınladı. Ayrıca İngilizce hazırlanan yazıı bildiri de vatandaşlara dağıtılarak duyarlılığın artılması sağlandı.
‘Facebook stop censoring Kurds, Facebook stop your war on Kurds’ sloganlarının aralıksız atıldığı eylemde, İngiliz polisi olaya müdahale etmedi aylemciler ayrıca ‘dont go Turkey’ kampanyasının stikerlerinide yol boyunca ve eylem bölgesinde etrafa yapıştır.
Düzenlenen şok eylemin ardından protestonun organizatörlerinden aktivistler gazetemize değerlendirmede bulundu;
Mehmet Oğuz
“Devrimsel süreçlerde örgütlenme çok önemli bir unsurdur iletişim koşullarının çok geliştiği günümüzde sosyal medya Facebook- tweeter örgütleme-örgütlenme için çok önemli bir alan ve geçmişe oranla toplumsal muhalefetin çok daha hızlı bir şekilde mobilize olmasını sağlamaktadır.
Kürt özgürlük hareketi de özelikle 20 yıldır bu alanı örgütlenme ve propaganda için kullanmaya çalışıyor fakat Kürtlerin şansızlığı handikapı. Türkiye gibi Onur’dan ve haysiyetten uzak bir düşmana sahip olması Kürtleri kendi yurdunda sömürge altında yaşamak zorunda bırakan işgalci Türk devleti Kürtlerin sosyal medyayı kullanmasına bile tahammül edemiyor ve bununun için muazzam paralar harcıyor.
Maalesef Facebook yönetimi de işgalci Türk devletinin para karşılığında istediği herşeyi yapıyor Türkiye’de yaşayan Kürtler hiçbir şekilde sosyal medya kullanamıyor sansür , yasak ve cezalandırmalarla adeta cezaevi koşullarında yaşamak durumunda kalıyor Kürtler Onunla da sınırlı kalmıyor bu abluka Türkiye dışında yaşayan Kürtlerin de Facebook üzerinde örgütlenmesi yasak adminliğini yaptığımız ve duyuru amaçlı kullandığımız sayfalar kapatılıyor, hesaplarımıza süresiz cezalar yağıyor.
İşgalci Türk devletinin alçakça saldirilarina Facebook yönetimi de aynı alçaklıkla adeta çanak tutuyor kapitalist dünyanın bir kar şirketi olan Facebook aynı şekilde kapitalizmin bütün çirkinliği ve alçaklığıyla Kürtlere karşı verilen bu savaşın adeta bir tarafı olmuş oluyor İşte tüm bunlardan dolayı pazartesi günü Kürt gençleri olarak Londra’da Facebook binasının önünde Facebook’u protesto eylemi gerçekleştirdik. Facebook’un çirkin ve alçakça çanakçı tutumunu bütün dünyaya teşhir ettik İşe yarar mi bilemeyiz ama yasakçı Facebook yönetimini protesto etmek de bir devrimci tutumdur ve daha özgür bir sosyal medya için yapılan bir eylemdir.”
Bertan Şoreşger
“Son zamanlarda Facebook batının diğer medya platformlarını aşarak Kürtlere karşı uygulanan sansürü ağırlaştırmış bulunuyor. Facebook, Türkiye devletinin alehine ve Kürdistan devrimi lehine olan bir çok paylaşımı, özel hesapları ve sayfaları kaldırmaktan ve kapatmaktan çekinmiyor. Facebook’un yaklaşımı sadece bunlardan ibaret değil.
Facebook, ayrıca bir çok Kürdistan mücadelesi yanlısı olan siyasetçileri ve meşru medya organlarınıda sansür altına almış bulunuyor. Böylece sözde ‘basın özgürlüğü’ tanıdıkları standartları çiğnemiş oluyorlar. Buna karşın Stop War On Kurds ve Ciwanên Azad üyeleri olarak uygulanan bu sansürü protesto etmek amaçlı Facebook’a karşı çok etkili ve benzersiz bir eylem gerçekleştirdik. Meşalelerle düzenlediğimiz görsel eylemin amacı eyleme dikkat çekmek ve Facebook binasının görünümünü kapatıp ‘Kürt toplumunun standartlarına’ uygun davranmadıkları gerekçesiyle Facebook binasını sansürlemekdi. Lakin bunu başarmış bulunuyoruz.”
Elvin Sarıçınar
“Londra’da yaşayan Kürt gençleri olarak Facebook’un Kürt Özgürlük Mücadelesine yönelik sansür politikalarına protesto ettik. Sosyal medya bizim icin cok önemli ve etkili bi platformdur çünkü bildiğimiz üzere büyük medya haberleri Kürt mucadelesi ile ilgili haberleri gündemine almıyor. Sosyal medya, ifade özgürlüğünün rahat bir şekilde yapabıleceğimiz yer olması gerekiyor. Facebook, insan haklarının en temel faktörünü engeliyor bizim fotoğraflarımızı, duyurularımızı ve haberlerimizi sansürleyerek.”
Mark Campell
“Facebook’un Kürtlerin ifade özgürlüğüne ilişkin haklarını ihlal etmelerini ‘cezalandırmak’ amacıyla, Ciwanan Azad’dan Kürt gençleri bu uluslararası şirkete karşı barışçıl bir eylem düzenlediler. Facebook, Kürt içeriğini yıllardır sansürlüyor- sadece bireylerin değil, aynı zamanda Kürt medya kurumlarının, Kürt siyasi partilerin, Kürt gazetecileri ve aktivistlerin de.
Kürt renkleri sarı, kırmızı ve yeşil ile Facebook’un camlarını sembolik olarak ‘sansürlememiz’, insan haklarımızın ve BM İnsan Hakları Sözleşmesine, ifade özgürlüğünün her türlü açılımına göre, yapılan ihlalleri kabul etmeyeceğimizin göstergesidir.
Facebook Kürt içeriğini sansürlemeyi durdurmalı. Telgraf okuyucularına bu önemli konuda kampanya yürütmeye devam etmelerini tavsiye ederim. Facebook, sadece Türkiye, Irak, Iran ve Suriye değil, tüm dünyada Kürtlere karşı baskı uygulayarak, Türk devletinin bir kolu gibi davranıyor ve bu kabul edilemez. Şu anda Facebook ile, bir aktivistin sayfasından kaldırılan bir resme ilişkin uyuşmazlık yaşıyoruz.
Irkçı Türk bir katil tarafından, 9 Ocak 2013’te, Paris’te, öldürülen üç Kürt kadın aktivistin anısına konulan bir resim. Resmin aktivistin sayfasından kaldırılmasını protesto etmek amaçlı, bu resmi lütfen sayfanıza yükleyin.”
Berivan Senpalt
“Stop war on Kurds kampanyası çerçevesinde, Facebook’un Kürt’lere yönelik kriminalizasyon politikasını protesto etmek üzere eylemimizi gerçekleştirdik. TC devletinin Kürtlere yönelik savaşçı politikalarını ifade özgürlüğü olan sosyal medya iletişim araçlarında kullanarak yaymak ve duyurmak en doğal hakkımızdır. Ayrıca, şunu iyi anlamaıyız ki Kürtlerin sesi sadece sosyal medya değildir, fakat Türkiye’de yaşanan gelişmeleri doğru ve net bir şekilde yakınlarımıza duyurmanın da bir yöntemidir.
Facebook’un kullanım koşullarında Kürt’ler ile ilgili şu ifadeler yer alıyor, ‘yazılı veya görsel şekilde Atatürk’e saldırı, Kürdistan haritası, yakılan Türk bayrağı, PKK destekçiliği ve paylaşımları, Abdullah Öcalan yazı ve görsellerine ilişkin tüm materyaller içeriğe alınamaz’. Bu bize Türk devletinin sosyal medya üzerinde bir güce sahip olduğunu açıkca gösteriyor. Devlet bu gücünü sadece Facebook değil YouTube, Twitter gibi diğer sosyal medya araçlarında da kullanıyor.
Sosyal medyada Kürt’lere uygulanan sansürü protesto etmek amacıyla Facebook ofisinin bulunduğu bina önünde, kırmızı, yeşil ve sarı meşalelerimiz ile toplandık. Amacımız en azından sadece sosyal medyada ses çıkarmadığımızı istenildiğinde eylem ve protestolar ortaya koyarak sesimizi yükseltebileceğimizi hatta ofislerine kadar gidebileceğimizi göstermekti. Ayrıca eylemimiz ile duyarlılığı artırmaya yönelik ciddi bir çalışma yaptığımızıda düşünüyorum. TC devletinin suçlarını haykırmaya devam edeceğiz hiç birşey ve hiç bir kimse sesimiz bastıramaz.”