‘Ekonomiyle birlikte, toplumu düzeltmemiz gerekiyor’
Hükümetin yaptığı kesintilerin, en çok toplumun en fakir kesimlerini olumsuz etkilemesine rağmen, İş ve Emeklilik bakanı, Iain Duncan Smith, Muhafazakar Parti’nin sosyal refah sisteminde kesinti yapmaya devam edeceğinin sinyalini verdi.
Smith, var olan sosyal refah sisteminin doğru işlemediğini ve daha fazla değişimden geçmesi gerektiğini açıkladı ve ‘toplumun düzeltilmeye’ ihtiyacı olduğunu ifade ederek, amaçlarını şöyle anlattı: ‘‘Ekonomiyi düzeltirken aynı zamanda toplumu düzeltmek, ekonomik uzlaşmaya sağlam bir sosyal uzlaşma denk getirmek; ve bunun sonucunda ülkeyi daha verimli, dinamik ve tatmin edici bir geleceğin yoluna koymak.’’
Pazartesi günü yaptığı konuşmasında, Smith, AB’den gelen işçilerin sayılarının çok olmasının, ülkedeki çalışan nüfusun az olduğundan, kaynaklandığını savundu.
Britanya Ulusal Parti, BNP, gibi, yabancı karşıtı partilerin yanı sıra, diğer ana akım partilerinin de devamlı olarak gündemde tuttuğu, iltica ve göç konusunun, ülkedeki işsizliğe bağlanmasının karşısında, Smith, sorunu sosyal refah sisteminden sorunlu tuttu. Bakan, ‘işlevsiz’ olarak değerlendiği mevcut sosyal refah sisteminden dolayı, Britanyalı vatandaşların işsizlik yardımı alıp çalışmadıklarından kaynaklı, iş piyasasında eksiklik oluşması sonucunda, iş verenlerin yabancıları çalıştırmak zorunda kaldıklarını, savundu: ‘‘İşyerlerinin işçiye ihtiyacı vardı, ve sosyal yardım sisteminin inşa ediliş tarzından dolayı çok az işsiz insan, var olan işlere girdiler.’’
Smith, bu yüzden, yaptıkları değişikliklere devam edip, çalışabilecek herkesi işe yönlendireceklerini belirtti.
Smith, eski İşçi Parti hükümeti döneminde ‘herhangi bir bireyin çalışmadığı, hanelerin sayısının artığını’ ve sorunun ‘arz ve talep’ olduğunu savundu.
Bakan, ülkenin çalışan nüfusunun yarısının yabancı olduğunu ve bunun sadece Londra’da olmadığını, Doğu Avrupa’dan gelen göçmen işçilerin dörtte üçünün Londra dışında çalıştığını söyledi.
Smith, eski İşçi Parti hükümetini ve mevcut refah sistemini suçlayarak, şöyle konuştu: ‘‘İktidara geldiğimizde yaklaşık beş milyon kişi işsizlik yardımı alıyordu. Benim için açıkça görünen, bu durumun işlevsiz olan ve yardımcı olması gereken bir çok insanı işsizlik ve maddi bağımlılık çemberine tutsak bırakan, bir sosyal refah sisteminden kaynaklandığı.
‘‘Çalışma ve emeklilik bakanı olarak, benim amacım bu kültürü değiştirmek- ve yaptığımız her şey, başlattığımız her düzenleme, çalışabilecek herkesi, işe girmeleri için destek sunmaya dayalı olmuştur.’’
Smith, sosyal yardım alan insanların, ‘tam ve verimli bir rol’ oynamazlarsa ekonominin tam düzelemeyeceğini söyledi.
Smith, bilim ve mühendislik gibi dallarda Britanya’nın dünyanın diğer ülkelerinin gerisine düştüğünü ve internetin gelişmesiyle dünya piyasasında yerini sağlamlaştırmak için sosyal refah sisteminin değişmesi gerektiğini ifade etti. Yerli iş gücünü geliştirmenin önemine vurgu yaptı.
Sosyal refah sisteminin, hatalı işlediği ve değişmesi gerektiği işsiz olan insanların sayısından açıkça görülen bir gerçek. Fakat, hükümetin yaptığı değişiklerle sistemi düzeltemedikleri; hem çalışması gereken, hem de gerçekten çalışamayan ve devletin sosyal refah sistemine ihtiyacı olan insanlara gerekli desteği veremediği görülüyor.
Smith’in bu açıklaması, hükümetin önceliğinin toplumun her kesimden insanına eşit olanak sağlayıp, sosyal ve ekonomik haklarının yerine getirilmesi olmadığını, ve sadece ekonominin büyümesiyle alakalı olduğunu gösteriyor. Bu durumda, ekonominin büyümesi sağlanmaya devam edilecek ve ülkede genişleyen gelir farkı, birinci dünya ülkesinde yoksulluk içerisinde yaşayan insanların, artması devam edecek.