Corbyn; ‘‘İşçi Partisi, Sosyalist Gruplar İle Bağını Tekrar Güçlendirmek Zorunda’’
‘‘Muhafazakar Partinin politikaları İngiltere’de zengin ve fakir arasındaki uçurumu daha da derinleştirecektir. Ben bunu değiştirecek; eşitsizliğe, yoksulluğa ve mahrumiyete son verecek yeni ekonomik politikalar üretmek istiyorum’’
İngiltere genel seçimlerinden hemen sonra İşçi Partisi eski lideri Ed Miliband’ın istifası üzerine boşalan genel başkanlık koltuğuna adaylığını koyan Jeremy Corbyn, ‘‘Muhafazakar Partinin politikaları İngiltere’de zengin ve fakir arasındaki uçurumu daha da derinleştirecektir. Ben bunu değiştirecek; eşitsizliğe, yoksulluğa ve mahrumiyete son verecek yeni ekonomik politikalar üretmek istiyorum’’ diyerek İşçi Partisi’nin sosyalist gruplar ile bağını tekrar güçlendirmek zorunda olduğunu ifade etti.
İngiltere Parlamentosu’nun en asi milletvekili, refah devleti, ulusal sağlık sistemi, insan hakları, ekoloji, ırkçılık ve savaş karşıtı konularda uzun yıllardır mücadele vermiş olan Jeremy Corbyn ile adaylık sürecini ve son zamanlarda Ortadoğu’da gelişen olayları konuştuk.
İngiltere’de solda gerçek anlamda bir alternatif sunabilecek olan Corbyn, İşçi Partisi genel başkanlığı seçimi yarışında birçok sosyalist grubun yanı sıra, ülkenin en büyük sendikası olan Unite Sendikası’nın da desteğini arkasına aldı.
Gençlik yıllarından bu yana aktivist olan Corbyn, 1983 yılında 30’lu yaşlarda Londra’nın Kuzey İslington Bölgesi milletvekili oldu ve 32 yıldır aynı bölgede milletvekilliği yapıyor.
Nerede sol eğilimli bir eylem varsa, Corbyn protestocular ile birlikte yüzünü gösteriyor. En son Londra’da 250 bin kişinin katıldığı kemer sıkma politikalarına karşı yapılan yürüyüşte yer almıştı.
Corbyn, Britanya’nın Kuzey İrlanda’daki statüsünü sonlandırmak için destek olmuş aynı zamanda Cumhuriyetçi Sinn Fein lideri Gerry Adams’ı Parlamento’ya davet ettiği için eleştirilmişti.
Corbyn, Morning Star gazetesinde köşe yazıları yayımlanıyor ve aynı zamanda Savaşı Durdurun Koalisyonu’nun da Başkanı.
Jeremy Corbyn’ın, İşçi Partisi genel başkan adaylık süreci ve dünya gündeminin bazı önemli konularına ilişkin sorularımıza yanıtları şöyle:
“Yeni ekonomik politikalar üretmek istiyorum”
İşçi Partisi’nin Genel Başkan’ı olursanız nasıl bir fark yaratacaksınız?
‘‘Ben, sendika temsilcisi yerel meclis üyesi ve 32 yıldır milletvekili olmaktan gurur duyuyorum. Amacım bulunduğum konumdaki gücümü kullanarak, her platformda haksızlıklara karşı sesini duyuramayanların savunuculuğunu yapmak olmuştur.
İşçi Partisi genel başkanlık seçimlerinde değindiğim en önemli konulardan biri kemer sıkma politikalarıdır. Muhafazakar Parti’nin birçok alanda yapacağı bütçe kesintileri İngiltere’de zengin ve fakir arasındaki uçurumu daha da derinleştirecektir. Ben bunu değiştirecek; eşitsizliğe, yoksulluğa ve mahrumiyete son verecek yeni ekonomik politikalar üretmek istiyorum.
Diğer önemli husus ise uluslararası politikalar. Nükleer silahlara sahip olmamızı gerektirecek herhangi ahlaki, politik, mantıksal veya uluslararası bir durum söz konusu değil. Bu nedenle her zaman nükleer silahlanmaya karşı duracağım. Daha huzurlu ve barışçıl bir dünyaya ihtiyacımız var ve Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Antlaşması’na dahil olan ülkelere katılmamız gerektiğini düşünüyorum.”
Adaylık süreciniz nasıl ilerliyor? Kazanacağınıza inanıyor musunuz?
“Ben herhangi bir tahminde bulunmuyorum. Bu kampanyaya katılmamın sebebi; İşçi Partisi’nin genel seçimlerde neden kaybettiğini, nerde yanlış yaptığımızı, ekonomik ajandamız ve ne yönde bir gidişatımız olmalı konularını müzakere edebilmekti. Diğer adaylar ile birlikte ülkenin çeşitli yerlerinde yaklaşık 14 müzakereye katıldık. İşçi Partisi, diğer sosyalist gruplar ve onların değerleri ile tekrar bağını güçlendirmek zorunda. Bu şekilde ileriye doğru bakabiliriz. Ben gelişmiş bir ülke, gelişmiş bir ekonomi istiyorum. Genç insanların yeteneklerini çevreci yüksek teknolojik endüstrilerde kullanalım. İleriye doğru bakalım geriye doğru değil.”
“İşçi Partisi tek başına bir şey yapamaz”
Avrupa’da solda yükselen partilerin elde ettiği başarıyı İngiltere’de de elde edebilmek için ne yapılmalıdır?
“Seçim sonuçları İşçi Partisi için iyi sonuçlanmadı fakat seçimlerden bu yana İşçi Partisi’ne 40 bin kişi üye oldu. Şu anda 240 bin üyemiz var. Bunun yanı sıra parti ile ilgili olaylarda ve parti içi oylamalarda yer almak isteyen gönüllü olarak katılan üyeler de var. Bu anlamda parti de bir hareketlilik ve canlanma söz konusu. Fakat ne İşçi Partisi tek başına bir şey yapabilir, ne sendikalar, ne de diğer sosyal hareketler. Anlaşamayacağımız konular ve farklılıklarımız muhakkak olacaktır ama en azından hemfikir olduğumuz konularda birlik olabiliriz. Mesela; kemer sıkma politikaları, yoksulluk ve uluslararası barış… Bunu başarabilirsek mevcut durumu değiştirebiliriz. İşçi Partisi için umudum var ve bu konuda çok iyimserim.”
“İyi ve kolay diye bir seçenek yoktur” İngiltere Suriye’deki savaşa müdahale etmeli midir? “Ben Afganistan ve Irak’a yapılan askeri müdahalelere karşı çıktım. İki yıl önce de Suriye’nin bombalanmasına karşı çıkmıştım. Yine Suriye’nin havadan bombalanması konusu gündemde. Bunun işe yarayacağını yada bir fark yaratacağını sanmıyorum. Çünkü bu daha sonra kara kuvvetlerini Suriye’ye gönderip göndermeme sorununu gündeme getirecektir. Böyle bir durumda iyi ve kolay diye bir seçenek yoktur.”
Daiş’i zayıflatmanın bir kaç yolu var
Bu durumda Daiş nasıl zayıflatılacak yada yok edilecek?
“Daiş’i zayıflatmanın bir kaç yolu var. Öncelikle yapılması gereken para kaynaklarının kesilmesi. Çünkü bu çeteye bir yerlerden çok büyük bir para akışı söz konusu. İkinci olarak silah tedariğinin kesilmesi; batıdan Körfez ülkelerine ve Suudi Arabistan’a ihraç edilmiş silah ve parçaları bulunmakta. Aynı zamanda, bölgede diğer ülkeleri ve İran’ı da dahil ederek ulusların ittifakını kurmamız gerektiğini düşünüyorum, böylece Suriye’de politik çözümü ve istikrarı sağlamış oluruz. En azından savaş nedeniyle göç eden insanların evlerine geri dönmelerinin yolu açılmış olur. Şu anda 2 milyonu aşkın mülteci var. Tabi Libya’da da istikrarın sağlanması gerekiyor çünkü göç edenler sadece Suriye’den göç etmiyor. Savaş bölgesi ülkelerden göç eden insanlar umutsuzca hayatta kalmaya çalışıyor. Bu insanlara yardım etmek ve desteklemek için daha fazlasını yapmamız gerekiyor.”
Kobani’de Daiş’e karşı mücadele veren Kürtler nasıl desteklenmelidir?
“Daiş’in Kobani’de Kürt Güçlerine saldırması inanılmaz bir trajedi. Kürtler’i mücadelelerinde tabi ki desteklemeliyiz.”
Peki nasıl desteklenmeliler?
“Suriye ve bölgede gelecekte yapılacak anlaşmalar ve çözüm için Kürtler’in tanınmaları konusunda desteklenmeleri önemli bir gelişme olacaktır.”
“Kürtler politika sahnesinde yer almıyordu”
Kürt Hareketi ile ilgili görüşleriniz nelerdir?
“Birinci Dünya Savaşı sonunda Kürt Halkına çok büyük haksızlık yapıldı. Kürtler’in hak ve özgürlükleri, kendi kaderlerini tayin hakları inkar edildi. Maalesef bu sorun günümüze kadar uzandı. Şimdilerde Türkiye’de Kürt Halkı ulusal düzeyde temsiliyet hakkına kavuştu. 1983 yıllarında Türkiye’yi ilk ziyaret ettiğimde, Kürtler politika sahnesinde yer almıyordu bile. Bu büyük ve olumlu bir gelişmedir.”
“Abdullah Öcalan sorunun bir parçası değil çözümün bir parçasıdır”
PKK’nin terör örgütü listesinden çıkarılmasını olumlu buluyor musunuz?
“Abdullah Öcalan sorunun bir parçası değil çözümün bir parçasıdır. Eğer uzun vadeli bir çözüm hedefleniyorsa, bu sürece PKK ve Öcalan’da dahil edilmek zorunda. PKK ve Öcalan olmadan barış sürecinde çözüme ulaşmak mümkün değil. Dünyanın neresinde olursa olsun söz konusu kişiler sürece dahil edilmedikçe istenilen sonuca ulaşılamayacaktır.”
“Türkiye’de kalıcı barışın sağlanmasında Kürt milletvekillerinin rolü önemli”
Türkiye’de yapılan genel seçim sonuçları ile ilgili değerlendirmeniz nedir?
“Kürt halkının tanınması gerekiyor. Modern Türkiye’nin çok kültürlü ve çok dilli bir etnik yapıya sahip olduğunu artık kabul etmek gerekiyor. AKP bu konuda az da olsa bir aşama kaydetti ve Kürtler ile angajman sağladı ancak genel seçim sürecinde bu anlamda geri adım atıldı. Türkiye’de seçimlerden çıkan sonuçlara saygı duymamız gerekiyor ve sonuçların son derece ilginç olduğunu düşünüyorum. Ülkenin güneyinden ve doğusundan azımsanamayacak derecede Kürt milletvekili seçildi. Bu milletvekillerinin, Türkiye’de kalıcı barışın sağlanmasında, ulusal politika ve devlet yönetiminde çok önemli roller oynayabileceğine inanıyorum.”