Ceren Özdemir cinayeti ile ilgili neler biliniyor?

Ceren Özdemir cinayeti ile ilgili neler biliniyor?

Ceren Özdemir 3 Aralık 2019 Salı günü 19:30 sıralarında Altınordu ilçesinde bulunan evinin önünde bıçaklı saldırıya uğradı. Ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılan Özdemir’in kısa süre içerisinde tedavisi başlatılsa da genç balerin hayatını kaybetti. 

 

Ceren Özdemir cinayeti ile ilgili neler biliniyor?

Ordu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi 3. sınıf öğrencisi 20 yaşındaki Ceren Özdemir’i takip ederek, evinin önünde bıçaklayarak öldürdüğünü itiraf eden zanlı adliyeye sevk edildi. Zanlının 2005 yılında kasten öldürmeye teşebbüs suçundan yaklaşık 14 yıl hapis yattığı ve Ekim ayı sonunda açık cezaevine alındığı açıklandı.

Başsavcılık açıklamasında, 35 yaşındaki Özgür Arduç’un, Ceren Özdemir cinayetinden 3 gün gün önce Ordu Açık Ceza İnfaz Kurumu’ndan kaçtığı duyuruldu.

Zanlı Arduç’un emniyetteki ilk ifadesinde Ceren Özdemir’i neden takibe başladığını anlattı.

35 yaşındaki zanlı, Özdemir’i çantasını çalmak üzere 4 kilometre takip ettiğini ve bina girişinde başkalarını görmesi üzerine panikleyerek çantayı alamadan bıçakladığını söyledi.

Özgür Arduç, Anadolu Ajansı’nın aktardığı ifadesinde cinayeti bir iş yerinden çaldığı bıçakla gerçekleştirdiğini belirtiyor.

Zanlının açık cezaevinden nasıl çıktığı da tartışma konusu oldu. Şüpheli polis ifadesinde cezaevinden izinli olarak çıktığını ve geri dönmediğini iddia etti. Ancak Ordu Başsavcılğı ise zanlının 01/12/2019 günü saat 00.15 sularında kurumdan firar ettiğini açıkladı.

Ceren Özdemir’in öldürülmesi sonrası bazı sosyal medya kullanıcılarının, genç kadını fotoğrafları ve paylaşımları üzerinden karalaması nedeniyle de soruşturma başlatıldı.

Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Hilmi Güler, “Ceren Özdemir’in canice öldürülme eylemini ve şiddeti meşrulaştıran, suçu ve suçluyu öven, suça teşvik eden sosyal medya paylaşımları hakkında hukuki süreç başlatacak ve ilgililerin gerekli cezayı alması için sürecin takipçisi olacağız” açıklaması yaptı.

 

Olay nasıl gelişti?

Salı akşamı 19.30 sıralarında gerçekleşen olay, verilen ifadelere göre şöyle gelişti.

20 yaşındaki üniversite öğrencisi Ceren Özdemir, bale dersi verdiği özel sanat evinden yürüyerek geri dönüyordu. Bu yol üzerinden elde edilen güvenlik kamerası kayıtlarında zanlının, Özdemir’i bu sırada takip ettiği belirlendi.

Özdemir, evinin bulunduğu binanın giriş kapısı otomatiği çalışmadığı için telefonla ulaştığı ablasından kendisine anahtar atmasını istedi.

35 yaşındaki zanlı bu sırada kendi ifadesiyle, çantasını almak üzere 20 yaşındaki Özdemir’e saldırdı. Ancak yine kendi ifadesiyle çevredekilerin fark etmesi nedeniyle çantasını alamadan genç kadını bıçakladı.

Baba Yılmaz Özdemir, büyük kızının cinayet zanlısını arkadan kaçarken de gördüğünü, kafasında kep olduğunu aktardığını söyledi.

Ceren Özdemir’e ilk müdahaleyi de hemşire olan annesi yaptı.

Ordu Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılan Ceren Özdemir, yapılan müdahalelere karşın kurtarılamadı.

 

Zanlı adliyeye sevkedildi

Emniyet sorgusunun ardından zanlı Özgür Arduç, Ordu Adliyesi’ne sevkedildi.

Sağlık kontrolünden de geçirilen zanlıya, Emniyet Müdürlüğü’nden çıkışı sırasında, bir grup fiziki tepki göstermek istedi.

 

Soylu’dan Ceren Özdemir açıklaması: Her uygulamayı eleştiremeyiz

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu,  Ceren Özdemir ile katil Özgür Arduç’un tanıştıklarının tespit edilemediğini açıkladı. Soylu firari Arduç’un yakalanamamış olmasıyla ilgili eleştirilere ise, “Her uygulamayı eleştirebilmemiz söz konusu değil” yanıtını verdi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Ordu’da Özgür Arduç adlı bir erkek tarafından katledilen Ceren Özdemir cinayetine ilişkin açıklamalarda bulundu. Soylu, suçunu itiraf eden zanlı Özgür Arduç’un Ceren Özdemir ile tanışıklıklarının olmadığının tespit edildiğini söyledi.
Soylu, hem savcılık hem de kolluk kuvvetlerinin gerekli araştırmaları yaptığını belirterek, “Söyledikleri ne kadar doğru soruşturmada ortaya çıktı. Yapılan tespitte tanışıklıkları olmadığı söz konusu” dedi. Arduç’un cezaevinden ikinci kez firar edip yakalanamamış olmasıyla ilgili eleştirilere ise Bakan’ın yanıtı, “İki günlük firari. Katil ve cani. Bu durum her şeyin kötüye gittiği şeklinde yorumlanamaz” diye cevapladı.
Soylu, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Ama tabii bu ölen kızımızı geri getirmiyor. Günün sonunda böyle bir fotoğrafla karşı karşıyayız. Başsağlığı diliyoruz. Soruşturma devam ediyor. Adliye’ye sevk edildi. Onun söyledikleri var. Ne kadar doğrudur, neyi yansıtıyor, elbette ki bu soruşturma çerçevesinde ortaya çıkacak bir durumdur. Her firarinin bir cinayet işleyebileceğine yönelik bir bilgimiz söz konusu değil. Bizim görevimiz bütün firarileri yakalayarak adalete teslim etmektir. Bu tür eleştiriler illa ki olacaktır. Bütün bu eleştiriler bu kızımızın geri dönmesini sağlamayacaktır. Hakikaten elinde bıçak olup hiç tanımadığı bir insanı katledebilecek bir caniyle karşı karşıyayız. Firar etmiş ve bir cin.”
Katil zanlısının dışarı çıkmasına izin verilmesi hakkındaki soruyu da yanıtlayan Soylu, şunları söyledi: “Her uygulamayı eleştirebilmemiz söz konusu değil. Uygulama yapılıyor. Açık ve kapalı cezaevlerinde bir takım uygulamalar yapılıyor. Bu uygulamalarla ilgili sürekli olarak bir olay söz konusu geldiğinde tüm sistemi değiştirecek bir adım atarsak orada da başka sorunlar çıkıyor. Bizim bir sistemimiz var. Bu tür firari olaylar söz konusu olabilir. Bizim görevimiz yakalamaktır. Bulduğumuz oluyor. Bulamadığımız oluyor. Teknik takip yapmak zorundayız. Bu bütün Türkiye’nin güvenlik endişesiyle karşı karşıya kaldığınız göstermez. Evet, böyle bir olayla karşı karşıya kaldık. Bizim ihmalimiz nerededir. İki günlük bir firarinin bulunamamasındaki ihmal nedir bunları değerlendiriyoruz.”
CATEGORIES
TAGS
Share This