Cameron’un Eğitim Bütçesi Savunması: Okullar Dar Bütçelerle İyi Baş Edebildiklerini Gösterdiler
Başbakan David Cameron Pazartesi günü Enfield’de bulunan Kingsmead Okuluna bulunduğu ziyarette eğitimle ilgili planlarını açıkladı. Mayıs’ta yapılacak genel seçim sonucunda, tekrar iktidar olmaları halinde enflasyona göre eğitim bütçesine artış yapamayacaklarını söylemesi büyük tepkilere yol açtı. Konuyla ilgili gelen bir soruya Cameron, ‘okullar dar bütçelerle iyi baş edebildiklerini gösterdiler’ diyerek okullara mevcut bütçeye idare edin dedi.
Uzmanlar, bütçenin enflasyon oranında artmaması reel anlamda eğitim bütçesinin %10 gibi bir kesintiye eşit olacağını belirtiyor.
Cameron konuşmasında şöyle söyledi: ‘‘İyi okul yerlerinin paraya ihtiyaçları var, ve biz okullara uygun şekilde maddi kaynak verilmesini sağlayacağız. Bugün, size Muhafazakar Parti’nin planlarına ilişkin bu sözü verebilirim. Son beş yılda, devlet borcunu düşürüp, aynı zamanda eğitim bütçesini koruyabileceğimizi gösterdik, ve yine yapmaya devam edeceğiz.’’
Cameron, öğrenci başına harcanan paranın aynı kalacağının sözünü verdi fakat enflasyona göre bu rakamın artmayacağını söylemesi üzerine kendisine yönlendirilen soruya ‘okullar dar bütçelerle iyi baş edebildiklerini gösterdiler’, cevabını verdi.
İşçi Parti’li gölge Eğitim Bakanı Tristan Hunt, başbakanın açıklamasıyla, Muhafazakarların eğitim bütçesine gerçek anlamda kesinti yapacaklarının itirafı olduğunu ifade ederek şöyle konuştu: “Gerçek şu dur ki, eğitim bütçesini milli hasılatın 1930’lu yıllardaki oranına geri götürürsen okulları koruyamazsın.”
Eğitim alanında uzmanlar ve muhalefet siyasetçileri Cameron’ın okul bütçesinin enflasyonla aynı oranda yükselmeyeceğine tepki verdiler. Son beş sene içerisinde Muhafazakar hükümeti eğitim bütçesini artan fiyatlar oranında yükseltmişti. Bu yöntemdeki değişiklik planı, Cameron’ın söylediği gibi, eğitim bütçesini korumayacak. Cameron, sabit bütçeye ilişkin şöyle konuştu: ‘‘Bunun bazı okullar için zor bir karar olduğunu kabul ediyorum çünkü çocuk başına ayrılan para enflasyonla artmayacak ve aynı kalacak.’’
Eğitim çalışanları var olan bütçelerle zaten zorlandıklarını ve gerçek anlamda artışın olmamasının eğitim düzeyini oldukça etkileyeceğini belirttiler. Cameron ise, okulların ‘daha verimli, daha etkili ve bütçelerini kullanışlı oranla çalıştırabildiklerini kanıtladıklarını’ düşündüğünü dile getirdi ve bunu yapabilmelerinin sebebinin de, okul idaresinde daha fazla ‘özgürlük’ verildiğinin olduğunu ifade etti.
Cameron, öğrenci sayısının artmasıyla, bütçe öğrenci başına harcanan sabit miktarın aynı kalması için arttırılacak fakat artan okul masrafları göze alınmayacak.
Ekonomi uzmanları, artan fiyatların okullara %7 oranında bütçe kesintisine yol açacağını ve buna artan emeklilik ve maaş zammı eklenmesiyle, ortalama %10’luk bir bütçe kaybına yol açılacağını tahmin ediyorlar.
Cameron, okulları denetlemeden sorumlu, Ofsted’in (Eğitim Düzeyi, Çocuk Hizmetleri ve Yetenekten Sorumlu Müdürlük-Office for Standards in Education, Children’s Services and Skills) yetersiz olarak gördükleri okulların kendilerini düzeltmeleri gerektiğini, düzeltemedikleri taktirde ise akademi okuluna çevrileceklerini söyledi.
Akademi okullarına yönelik tartışmalar, ve öğrenciler için ne kadar yararlı oldukları son dönemlerde tartışılmaya devam ediyor. Geçtiğimiz hafta, Parlamentonun Eğitim Komitesinde yer alan milletvekilleri, akademi modelinin eğitim düzeyini arttırdığına dair somut kanıtı olmadığının kararına vardılar. Sorun daha çok okula ayırılan bütçe olarak görülüyor. Bütçe ve eğitim düzeyinin bağlantısı, bütçe kısıtlamasıyla okullardaki eğitimin verimsizleşmesi olasılığını yükseltiyor.