Cameron’dan İşsiz Gençlere: Çöp Toplayacaksınız, Duvar Yazılarını Temizleyeceksiniz
Britanya’da yapılacak genel seçimlere iki aydan az bir süre kala siyasi partilerin seçim taahhütleri daha da belirginleşiyor. Muhafazakar parti lideri Cameron’un hedefinde her zamanki gibi yine fakirler var.
David Cameron, 18-21 yaş arası işsiz gençlerin gönüllü (Mecburi) işlerde çalışma zorunluluğu planlarını açıkladığının aynı günü, ülkenin dini liderlerinden siyasi partilere fakirlerin günah keçisi yapılmamaları uyarısı geldi.
Muhafazakar Parti, gençlerin alacakları sosyal yardımlar için çalışmaları gerektiğini savunurken, 50 bin gencin devlet yardımı almaya başladıkları ilk günden itibaren önlerine konulacak gönüllü işlerde çalışmak zorunda olacaklarını açıkladı. Başbakan Cameron konuyla ilgili yaptığı açıklamada, işsizlik yardımı alan gençlerin gönüllü çalışıp, aynı zamanda iş aramaları gerekeceğini söyledi.
Britanya’da 7 Mayıs’ta gerçekleşecek genel seçimler yaklaştıkça siyasi partilerin seçim manifestoları şekil alıyor. Bu hafta İşçi Parti lideri, Ed Miliband eğitim ile ilgili planlarını açıklarken, Cameron, sosyal yardım ve istihdam ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Cameron’ın açıkladığı planlara göre, iş arayan gençlere, gençlik harçlığı adı altında, Jobseekers Allowance ile aynı miktarda, haftada £57.35 ödenecek. Bu ödemeyi alabilmek için de haftada 30 saat mecburi olarak, yerel toplum kurumları gibi yerlerde, gönüllü çalışmaları gerekecek. Aksi takdirde sosyal yardımları kesilecek.
Cameron konuyla ilgili şöyle konuştu: ‘‘Bu genç insanların iş deneyimine, ve her gün işe kalkıp gitmenin düzen ve disiplinine ihtiyaçları var.
İlk günden, paylarına düşeni yapmaları ve çaba göstermeleri gerekiyor. Bu da, yaşlılar için yemek yapmak, çöp toplamak, duvar yazılarını temizlemek, ya da toplum kurumlarına çalışmak olabilir.’’
Cameron konuşmasının devamında şunları belirtti;
‘‘Sosyal yardım sistemiyle ilgili ilk deneyiminiz, evet yardım alabilirimdir- ama karşılıksız alına bilinecek bir şey değil, ve topluma geri bir şeyler kazandırabileceksin.’’
İşçi Parti, çalışma ve emeklilik gölge bakanı, Stephen Timms, başbakanın gençlere yönelik bu planlarının her hangi bir şekilde iş bulmalarına katkı sağlamayacağını ifade etti. İşçi Parti, gençlerin işsizliğine yönelik planlarında altı aylık, ‘düzgün maaşlı’ iş bulma sözü var. İşçi Parti bu programı, bankacıların ikramiyelerini keserek ödeyeceklerini, ve verilen işleri kabul etmeyen gençlerin yardımlarının kesileceğini açıkladı.
Muhafazakar Parti, aynı zamanda, seçimleri kazanırsa, senelik alınan toplam yardımı 23 bin sterlinde kısıtlayarak, burada elde edilen kazancı üç milyon staja yönelik kullanacağını söyledi.
Muhafazakar Parti’nin diğer tartışma yaratan planı, kilo, içki ve uyuşturucu sorunlarından kaynaklı çalışamayan kişilere yönelik. Seçimi kazandıkları taktirde, tedavi ret edenlerin yardımlarını kesebileceklerini açıkladı parti.
Fakirler Günah Keçisi Değil
Geçtiğimiz hafta ortaya çıkan, HSBC bankasının vergi kaçakçılığına destek sunduğuna dahil haberleriyle zenginlerin paylarına düşen vergiyi ödeyip ödemediklerine yönelik tartışmalar devam ederken, siyasi partilerinin sosyal yardımlara yönelik kesintileri İngiliz Kilisesini konuya dahil etti. Church of England piskoposlar, fakirlerin ‘günah keçisi’ yapılmalarına yönelik uyarıda bulundular. Konuyla ilgili açık bir mektup yazan piskoposlar, İngiliz siyasetinin yeni bir ahlaki yaklaşıma ihtiyacı olduğunu ifade ettiler.
Medya’da, İngiltere tarihinde, bir genel seçim öncesi ilk defa böyle bir mektubun yazıldığına dikkat çekildi. Mektupta halkın seçimlerde oy kullanmaları için çağrıda da bulundu.
Cameron, piskoposların fakirlere ve sosyal yardım alanlara yönelik söylediklerini kabul etmeyerek, ‘insanların tembel’ kalmalarının adil olmadığını ifade etti.
Mektupta toplum içerisinde yoksulluk ve eşitlik üzerine şöyle yazılıyor: ‘‘Eşitliği prensip olarak destekleyen bir toplumun, özellikle yoksul ve savunmasız insanlara yönelik çelişkili tavırları, onları istenilmeyen ve değer verilmeyen insanlar olarak görüyor. Toplum içerisinde ihtiyaçları olan insanları karalamak zararlıdır çünkü toplum içerişinde insanların birbirlerine destek verme içgüdüsünü küçümsüyor.’’
Mektupta, ayrıyeten, İngiliz Kilisesinin hangi siyasi partinin bugünün sorunlarına en iyi yanıtı olduğuna dahil tek bir fikri olmadığı belirtilirken, doğaya saygı gösteren ve insan onurunu yücelten politikaları destekledikleri vurgulanıyor.