Britanyalı Parlamenterler: Türkiye tek parti, tek din, tek ideoloji devleti haline geldi
Birleşik Krallık parlamentosunda yapılan ‘Türkiye’de muhalefete dönük baskı ve tutuklamalar’ konulu oturumda Dışişleri bakanlığı yetkililerine Britanya hükümetinin Türkiye’de yaşanan hak ihlallerine karşı nasıl bir tutum alacağı soruldu. Oturumda konuşma hakkı alan vekiller Türkiye’nin giderek tek parti, tek din, tek ideoloji devleti haline geldiği ve başta Kürtler olmak üzere tüm muhalif kesimlere karşı baskı ve tutuklamaların çok yüksek düzeylere ulaştığını ifade ettiler.
Oturumda ilk sözü alan İşçi Partili Milletvekili Feryal Clark, Kürt sorunun salonda bulunan tüm milletvekilleri tarafından iyi bilindiğini ve Türkiye’de yaşayan 20 Milyon Kürt vatandaşına yapılan muamele ve baskıları batının yıllardır kaygıyla izlediğini ifade ederek, 2015 seçimlerinden sonra Kürt siyasetçilere yönelik baskı ve tutuklamalara dikkat çekti. HDP eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş’ın ve çok sayıda milletvekilinin tutuklanmasına dikkat çeken Clark, HDP’li belediyelere ikinci kez kayyumlar atanarak halkın iradesine ipotek konulduğunu belirtti.
Britanya hükümetinin Türkiye’de yaşanan insan hakları ihlalleri ve baskılardan zaten haberdar olduğunu belirten Clark, esas sorunun hükümetin bu konuda ne yapacağıdır dedi. Yaptığı uzun değerlendirmelerden sonra hükümet sözcüsü bakana, Britanya hükümetinin tüm siyasi tutuklarının serbest bırakılması için nasıl bir yol izleyeceğini sordu.
”Hükümet acilen tüm seçilmiş siyasetçilerin serbest bırakılması için çağrı yapacak mı? Hükümet NATO, ve diğer müttefiklerle ortak çalışarak başkan Erdoğan’ın imzaladığı uluslararası sözleşmelere bağlı kalması için nasıl bir çalışma yürütecek? Sayın bakan Türk mevkidaşına, Kürt halkına dönük yapılan vahşi saldırıların kabul edilemez olduğunu ifade edecek mi?”
Clark konuşmasının devamında şunları belirtti; ”Türkiye tek parti, tek din, tek ideoloji devleti haline geliyor. Erdoğan’ın başkanlıktan düşmemesini garantilemek için yapılan anayasa değişiklikleriyle tüm gücün tamamen tek elde toplandığı tek-adam sistemi yaratıldı. Bu durum hiç kimsenin faydasına değildir. Bizler Türkiye halklarının yanında durmalıyız, gerçek müttefik halkların kendisidir.”
Radikal İslami politikalar dini azınlıklara baskı uyguluyor
Siyasetçilere dönük insan hakları ihlalleri ve baskıları yanında dini azınlıklara yönelik çok ciddi baskıların olduğunu belirten DUP milletvekili Jim Shannon Türk hükümetinin radikal İslami politikalarından kaynaklı 140 Protestan ailenin yerlerinden edildiğine dair bilgilerin elinde bulunduğu ifade ederek bakanlığın bu konuda bir şeyler yapıp yapmayacağını sordu.
Erdoğan Türkiye’yi kutuplaştırıp istikrarsızlaştırıyor
HDP’ye dönük saldırı ve tutuklamalar başta olmak üzere Kürt belediyelere atanan kayyumlara dikkat çeken
, ”Erdoğan hükümeti Türkiye’yi daha fazla kutuplaşma, toplumsal kargaşa ve ekonomik istikrarsızlığa doğru sürüklüyor.” dedi.
Kadınların otoriter rejim altında üniformalı görevliler tarafından şiddete maruz kaldığını ve kaçırıldığını belirten Osborne, çok sayıda sivil toplum örgütünün, kadın ve LGBT kurumunun kapatıldığına vurgu yaptı. Emekçi haklarının yok sayıldığı Türkiye ile ticaret antlaşması imzalayan Britanya hükümetini eleştiren Osborne, hükümetin Türk devletinin pratiklerine karşı durması çağrısı yaptı.
Kürt politikacıların tutuklanma gerekçesi DAİŞ’e karşı yaptıkları protestolar
Kürt siyasetçilerin birçoğuna yapılan suçlama ve tutuklamaların DAİŞ’e karşı gerçekleştirilen eylem ve protestolardan kaynaklı olduğuna dikkat çeken Brighton milletvekili Lloyd Russell-Moyle, HDP ve diğer tüm Kürt kurumlarına karşı gerçekleştirerek baskı politikalarına derhal son verilmesi çağrısı yaparak Britanya hükümetini duyarlı olmaya ve Türkiye’ye baskı uygulamaya çağırdı.
Gelen sorulara cevap veren Dışişleri bakanlığı yetkilisi Wendy Morton, öncelikle Erdoğan’ın ‘2021 özgürlük ve ekonomi alanında reform yılı olacağı’ değerlendirmesine atıfta bulunduktan sonra bu açıklamaları memnuniyetle karşıladıklarını ifade etti. HDP eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş’ın derhal serbest bırakılması konusunda diğer milletvekilleriyle hem fikir olduğunu ifade eden Morton, Türk devletinin belediyelere kayyım atanma gerekçesinin PKK’ye kaynak aktarma olduğunu belirtti.
Türkiye’nin ne düşündüğü değil, toplumun ne düşündüğü önemli
Bakanlık sözcüsü Morton’un PKK’nin Britanya devleti tarafında ‘terör örgütü’ olarak görüldüğü belirlemesine tepki gösteren Lloyd Russell-Moyle Avrupa Adalet divanı ve Belçika yüksek mahkemesinin kararına dikkat çekti.
”PKK konusunda Türkiye’nin ne düşündüğü değil uluslararası toplumun ne düşündüğü önemli.”