Britanya Alevi Festivali’nde ‘Barış ve Adalet’ çığlığı
DİREN DİCLE
Binlerce kişinin katıldığı çok sayıda sanatçının sahne aldığı Britanya 11. Alevi Festivali’nde şarkılar, türküler ve şiirler ‘Barşı ve Adalet’ için söylendi.
Avrupa’nın en büyük Alevi festivallerinden biri olma özelliği taşıyan Britanya Alevi Festivali bu yıl ‘Barış ve Adalet’ şiarı ile 11’inci kez gerçekleşti. Bir hafta boyunca, panel, seminer, cem, tiyatro, çocuklar için özel atölyeler, resim sergileri ve dev konserler ile Londra görkemli bir festivale ev sahipliği yaptı. Alevi Festivali’nin ötesinde tüm dilleri, kimlikleri, renkleri ve farklılıkları ile binlerce kişiyi buluşturan festivalin ana teması ise ‘Adalet ve Barış’ oldu. Festival için yapılan çağrılır da, “Hep birlikte adalet ve barış için gelin canlar bir olalım’ deniyordu. Adalet ve eşitlik için Canların çağrısına Kürtçe ve lehçeleri, Rumca, İngilizce ve Türkçe gibi bir çok dil, inanç ve kimlik şarkıları türküleri ile eşlik etti.
ÇIRALAR ‘BARIŞ’ İÇİN YAKILDI
Festivale, Can Dündar, Çilem Küçükkeleş, Barış Atay, Osman Baydemir, Abbas Tan, Turan Eser, Ferhat Tunç, Oğuz Aksaç, Ali Sizer, Erdal Yapıcı, Ayfer Düzdaş, Suna Alan, Pınar Aydınlar, Gani Pekşen, Derya Alibabaoğulları gibi onlarca sanatçı, aydın, gazeteci ve yazar katılırken, her cümlenin sonunda ‘eşitlik, özgürlük, adalet ve barış’ için ‘direniş ve mücadele’ haykırışı yer aldı. Aleviliğin inançsal olarak hoşgörü, barış ve özgürlük ile örüldüğü dile getirilen festivalde, pirlerin, dedelerin ve anaların yaktığı çıralar da Cemler de ‘barış’ dileklerinde bulunuldu. Tarihi sürgün ve katliamlarla örülen Kürt Alevilerin, Pir Seyit Rıza’nın ‘boyun eğmez’ tavrı ile faşizme, zulme, baskıya karşı mazlumun yanın da olmanın vurgusu vardı.
Türkiye ve Kürdistan’daki gelişmeler ile birlikte AKP-MHP faşizmine tepki ve ortak mücadele vurgusu festival de yapılan konuşmaların temel öğesi oldu. Britanya’da bulunun Kürdistan ve Türkiyeli demokratik kitle örgütleri açık alan etkinliklerin de yaptıkları konuşmalar da, kapitalizme, sömürüye, baskıya ve faşizme karşı ortak mücadelenin önemine vurgu yaptı. Türk Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Gezi direnişine katılanlara hakaretleri ‘Jın jiyan azadi’ sloganı ile alanda karşılığını buldu.
ADALET DEYİNCE ŞENYAŞA AİLESİ…
Adalet deyince ‘Şenyaşar ailesi’, barış deyince Cumartesi annelerinin direniş deyince Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ ve daha binlerce siyasi tutsağın unutulmadığı festival de, Kürt sanatçıların konserlerinin yasaklanmasında tepki vardı.
Üç gün boyunca süren açık alan konserlerine binlerce kişi katıldı. Kürtçe şarkıların deyişlerin söylendiği konser etkinliklerinde, ‘Yuh yuh’, ‘Bir şey yapmalı’, “Özgürlük mahkumları”. “Ciao bella” ve “Desmal” gibi şarkılara binlerce kişi eşlik etti. Gençler ve çocuklar müzik eğitmenleri eşliğinde bağlamaları ile sahne de deyişler seslendirdi. Davul zurna eşliğinde folklor gösterilerinin yapıldığı festival alanında, yöresel derneklerin yemek standların da kuyruklar oluştu. Heyva-Sor ile birlikte sosyalist ve devrimci kurumların kitap standlarına yoğun ilgi gösterilirken, alanda bazı yazarlar kitaplarını imzaladı.
Konserlerin yapıldığı festival alanı panayırı andırırken, özellikle çocukların ve gençlerin Kesk, sor u zer (Sarı, kırmızı, yeşil) puşi ve şal u şapıkların takarak alanda yerlerini alması ise Newroz havası oluşturdu.
Deyişler, türküler. direniş şarkıları ile şiirlerin söylendiği festivalin özeti ise söylenen şu dizeler de idi: “Saraylar saltanatlar çöker. Kan susar birgün. Zulüm biter, Menekşelerde açılır üstümüzde Leylaklarda güler. Bugünlerden geriye, Bir yarına gidenler kalır Bir de yarınlar için direnenler.”