Bir eğitim kalmıştı!!

Bir eğitim kalmıştı!!

Bir göçmen saldırganlığıdır almış başını gidiyor. Göçmenler için o kadar çok negatif şey söylendi ve söyleniyor ki şimdiye dek her şeyi duyduk ve duymaya devam ediyoruz. Önce işimizi elimizden alıyorlar dediler, daha sonra sosyal yardımlarımızı oda yetmedi evlerimiz elden gidiyor dediler. Şimdi ise bütün bunlar yetmiyormuş gibi göçmenler şimdi de okullarımızı ve çocuklarımızın eğitimini elimizden alıyor diyorlar. Tabiiki bu görüş İngiliz ve İngiltere’de yaşayan toplumdan daha çok, sağcı UKIP’in başını çektiği ve diğer üç ana muhalefet partinin de peşine düştüğü hüsnü kuruntudan başka bir şey değil.

Şimdiye kadar bu anlayışa bağlı bir çok şeyi duyduk. Fakat geçen haftalarda Çalışma ve Emeklilik bakanı Ian Duncan Smith başta kendi partisi olmak üzere bir çok kişiye ‘yok daha neler’ dedirtecek bir açıklama yaptı. Ian Dunca Smith’e göre bu ülkeye yaşamak için gelen göçmen ailelerin çocuklarının verilen eğitime zarar verdiği ve eğitimi değiştirdikleri iddiasını ortaya attı. Buna gerekçe olarak ta göçmen çocuklarının İngilizce bilmemesini, seviyeyi düşürdüklerini ve bunun yüzünden bir çok ailenin çocuklarının okullarını değiştirdiğini söyledi. Bu açıklamayı ne tür bir araştırmaya veya kaynağa dayanarak söylediği belli değil. Buda bir yana, yine kendisi gibi Konservatif partili Eğitim Bakanı Nicky Morgan ise tam bu açıklamanın yapıldığı dönemde aslında göçmenliğin eğitime bir darbe değil aslında faydası olduğu yönünde bir açıklama yapmıştı. Çalışma bakanı olan Ian Duncan Smith seçmene umut verecek bir politika yapmakta çok zorlanmış olacak ki kendi bakanlığına ait olmayan bir konuda bile böyle asılsız bir şey söyleme gereksinimi duyuyor.

Belkide Ian Duncan Smith’e bu konuda en büyük cevap yine geçen haftalarda Bristol Üniversitesi Piyasa ve Kamu Araştırma Merkezi (CMPO)’nin yaptığı raporun sonuçlarının açıklanması ile geldi. CMPO’nun yaptığı açıklamaya göre özellikle Londra’da yaşayan çocukların GCSE sınavlarındaki başarısını göçmen ve çok farklı etnik kökenli toplumların yaşamasına bağladı. Özellikle göçmen ve etnik azınlık çocuklar çıkartıldığında öğrenci sayısının Londra’da sadece 34%, İngiltere genelinde ise 84%’nun İngiliz çocuklardan oluştuğu belirtildi. Fakat bu öğrencilerin başarısına bakıldığında ise sonuçlarının ülke genelindeki en düşük puanlara sahip oldukları görüldü. Fakat bu rakamlara göçmen ve diğer azınlıklardan çocuklar eklendiğinde başarısız öğrenci sayısının Londra’da neredeyse ortadan kalktığı, ülke genelinde ise ciddi bir şekilde azaldığı görülüyor.

Araştırmaya önderlik eden Simon Burges raporunda “Yaptığımız tüm araştırmalarda göçmen ve etnik azınlık çocukların İngiliz yaşıtlarından çok daha başarılı oldukları gerçeğini sayısız defa gördük. Etnik azınlık sayısının Londra’da ülkenin diğer bölgelerine göre daha fazla olması burada sınav sonuçlarının yüksek olmasında daha fazla etki yapıyor” açıklamasında bulundu. Özellike göçmen ve etnik azınlık çocukların başarılı olmak için daha istekli ve azimli olduklarını dile getiren Burges, bu durumu ‘yüksek aspirasyon ve hırs öyküsü’ olarak adlandırdı. Bir çok göçmen ve etnik azınlıktan olan çocukların Londra ve İngiltere’deki olanaklara yaşıtlarından daha çok değer verdiğini ve bunu da en iyi şekilde kullanarak iyi yerlere gelme isteği raporda değinilen noktalardan bir başkası. Burges son olarak bu başarının İngiliz yerli çocukları da etkilediğini ve onları da daha başarılı olmak için harekete geçirdiğini de raporunda değindi.

Bu araştırma ve daha bir çok araştırmada gösteriyor ki göçmenler hem sosyal, hem ekonomik, hem eğitsel konum başta olmak üzere her şeyleri ile bu ülkeye katkı sunuyorlar. Yane özellikle son dönemlerde gerek sağcı partiler UKIP ve Konservatif olsun gerekse de geleneksel olarak göçmenleri oy kaynağı olarak kullanan ama şimdi kendisi de diğer partiler gibi göçmen karşı söylemler yapan İşçi partisi, umarız bir çok profesör, üniversite yada araştırmacının yaptığı bu bulguları dikkat alır.

CATEGORIES
Share This