Anne Vasiliki: ‘Oğlumla Gurur Duyuyorum’

Anne Vasiliki: ‘Oğlumla Gurur Duyuyorum’

Rojavada’da yaşamını yitiren Britanya vatandaşı YPG’li Konstandinos Erik Scurfield’in Annesi Vasiliki Scurfield, Britanya Parlamentosu’nda düzenlenen Newroz Resepsiyonu’nda, DAİŞ çetelerine karşı direnişte yaşamını yitiren oğlunun ardından hissettiklerini anlattı.

Anne Vasiliki’nin parlamentoda yaptığı konuşmanın tam metni:

‘‘Bu vesile ile oğluma baktıkları ve onu onurlandırdıkları için ve yine ülkesine geri dönmesi ve bu süreç için verdikleri finansal destek için Rojava bölgesindeki Kürt halkına teşekkür ederek başlamak istiyorum.

Aynı zamanda Irak Kürt bölgesi halkına ve özelde Başbakan Yardımcısı Qubad Talabani’ye bu zor zamanlarımda eşime verdikleri destek ve Kosta’yı eve getirebilmemiz amacıyla evrakların hızlandırılmasında tüm engelleri çektikleri için teşekkür etmek istiyorum. Kürt halkının ortak bir hedef üzerinden bir araya geldiğini görmek memnuniyet verici ve gelecek açısından iyiye işaret etmektedir.

Ben ayrıca verdikleri tavsiye, destek ve cesaret için İngiltere Dışişleri Bakanlığı ve emniyete; kesintisiz destek, tavsiye ve empatileri için bölge milletvekilim Dan Jarvis ve onun ofisine; yine kucaklamaları ve manevi destekleri ile büyük acımızı dindirmeye yardımcı olan ailem, arkadaşlarım, dostlarımız ve hatta tamamen yabancı olan herkese teşekkür etmek istiyorum.

İngiltere ve Yunanistan medyasına Kosta ile ilgili yayınlarında gösterdikleri saygı ve itibar için teşekkür etmek istiyoruz.

Maaştan vazgeçerek gitti 

Kosta, paralı bir asker değildi. O, vaktini geçirmek için yapacak bir şeyler arayan işsiz bir asker hiç değildi. Yunanistan’da vatani görevini yaparak oradaki yükümlülüklerini yerine getirdikten sonra İngiliz Kraliyet Deniz Kuvvetleri’ne katıldı ve iyi paralı, bu işini, sözde İslam Devleti’ne karşı Suriye’ye gitmek üzere bıraktı.

İslam Devleti’ne karşı (savaşmaya) gittiği için kendisine ödül olarak bir maaş bağlanmamıştır; o, bunu yapmak için bir maaştan vazgeçmiştir. İngiliz Kraliyet Deniz Kuvvetleri üyesi olarak Kosta’nın örnek alınacak nitelikte olduğu bana söylendi. Nevada’da Deniz Kuvvetleri üyesi olarak görev yaparken, vaktinde ilk yardım uygulamak suretiyle bir meslektaşının hayatını kurtardığı bana söylendi.

O aynı zamanda Luke Island, Cairngorms’da hayatını kaybettiğinde olay yerinde bulunan ilk kişilerden biriydi ve gerekli yetkililer gelene kadar Luke’un yanında uzun bir gece nöbeti tutma konusunda ısrar etti.

O Rojava’dayken, içinde bulundukları zor durum Britanya halkının kalbine dokunmuş olan Sincar (Şengal) Dağı‘nda sıkışıp kalmış Êzîdî halkının oradan çıkması ve Rojava’ya nispi güvenlikleri için kaçabilmeleri amacıyla bir koridorun açılmasında birçok Kürt ile birlikte çalıştı. Bu katılımında o, yaralı bir meslektaşına ilk yardım uyguladı ve dağdan aşağıya güvenli bir bölgeye taşıyarak hayatını kurtardı.

Onunla gurur duyuyorum

Ashley Johnson düştüğünde Kosta, cansız bedenini almaya gitti. Bize onun güçlü bir motivasyon kuvveti ve gönüllülükte her zaman ilk önde olduğu söylendi. Kosta, hiç kimseye ilk etapta kendisinin yapmaya hazır olamadığı hiçbir şeyi yapması için istekte bulunmazdı. Kosta, bir fark yaratma azmindeydi ve bu birçoğumuzun onun seçmesini isteyeceği bir yol olmasa da, kendisi için en iyi olduğunu düşündüğü yoldu. Ben, bunu yapmak üzere gereken yürekliliği kendisinde bulduğu için onunla fazlasıyla gurur duyorum.

Sözde İslam Devleti’ne karşı gitti elbette. Fakat o, gerçekte, dini ideoloji tarafından kendilerine dayatılan bir yönetim yerine kendi seçtikleri bir hükümet ile ülkelerinde yaşamaları için her bir insanın temel haklarını; kendi seçtikleri Tanrı’ya ibadet hakkını; kendi kültür ve dillerini yaşamalarını; özgürce okuma ve konuşmalarını; zalimane infaz korkusu olmadan müzik yapma ve sanat ile ilgilenmelerini ya da futbol oynamalarını savunmak amacıyla gitti.

Başka bir deyişle o, yardımsever biriydi; kendi sözleriyle, yardım etmek istedi. Bizler çok sayıda kişinin desteğini oldukça etkileyici ve ilham verici bulduk. Bunu memnuniyetle karşılıyoruz. Fakat onun sözde İslam Devleti elleriyle hayatını kaybeden tek kişi olmadığını da unutmamalıyız. Tek kahraman o değil. Yas tutan tek anne ben değilim. Ashley Johnson, Ivanna Hoffmann, James Foley, Ali al Sayyed, Stephen Sodoff, David Haines, Abbas Medley, Cezayir bağlantılı bir grup tarafından öldürülen Havel Gourdeel, Alan Henning, kameraman Raad al-Azzawi, Peter Edward Kassig, Haruna Yukawa, Kergi Goto Jopa, peşmerge Hujam Surchi, Ürdün’ün Moar el-Kassasbeh’i, 21 Kıpti Hristiyan, 500 Kürt kadın ve erkek savaşçı, Charlie Hebdo kurbanları, infaz edilip toplu mezarlara atılan Iraklı askerler, futbol oynadıkları için infaz edilen 13 yaşlarındaki grup ve köle olarak satılan binlerce sivil kadın ve çocuk ya da yanlış din veya ırktan olduğu gerekçesiyle vahşice öldürülenleri unutmamalıyız. Daha bilmediğimiz ve adını koyamadığımız niceleri var.

Konstandinos Eric Scurfield’in annesi ve kızkardeşi

Konstandinos Eric Scurfield’in annesi ve kızkardeşi

Kendi kendine unvan vermiş İslam Devleti’nin İslami olduğuna gerçekten inanan herhangi bir insan varlığı var mı? Herhangi bir rasyonel kişi, gerçekten bunun bir devlet olduğuna inanıyor mu? Soykırımcı, toplu katliam ve seks ticareti yapan terörist bir grup olduğunu, kendi eylemleri aracılığıyla defalarca kanıtlamıştır ve bizler onlara bunu yansıtan bir isim vermeliyiz. Onları bu şekilde adlandırmak, yaptıklarının doğru olduğu rahatlığı ve inancını pekiştirecektir.

Kosta, eylemleriyle Britanya siyasi çıkarlarını desteklememiş olabilir; fakat o kesinlikle Britanya değerlerini savunuyordu. Batı dünyasının genelinde oldukça standart olan ve kıymetini bilmediğimiz değerler… Beni, Avrupa’da yaşadığım her güne minnettar eden değerler…

O, Deal Bombalamaları’nın (*) yaşandığı gün ve Berlin Duvarı’nın yıkıldığı yılda doğdu. Balkan, Afganistan ve Irak savaşlarını gördü. O, çok kültürlü, çok dilli bir ailede büyüdü. Demokrasi, din özgürlüğü ve kadın haklarına değer ile yetiştirildi. O, Batı dünyasının bu değerleri desteklemek için savaşlara katıldığını izledi ve daha sonra soykırım ve acımasız infazlar yaşanırken, kadınlar köle olarak satılırken bu aynı hükümetlerin hiçbir şey yapmadığını izledi.

‘Tarafsızlık korkaklıktır’ dedi

Eleştirel düşünmek üzere yetiştirilmiş ve bir dizi özel ve değerli beceriler kazanmış biri olarak o, tarafsız bir kenarda durmanın korkakça olduğuna karar verdi ve bu nedenle yapabileceklerini ve doğru olduğuna inandıklarını yapmaya gitti. Ailemizde biz her zaman şuna inandık: Bir şeylerin yapılması gerekiyorsa başka birinin onu yapmasını beklemekten ziyade adım atar ve onu gerçekleştirirsin ve o en nihayetinde hayatını bu değerler için adayarak tam olarak bunu yaptı. O, büyük bir okyanusta küçük bir damlaydı fakat büyük dalgalara yol açtı.

Ben şimdi dünya genelindeki hükümetler ve medyanın dikkatlerini, bu sözde İslam Devleti’ne çevirmelerini istiyorum. Spot ışıklarınızı onların üzerine öylesine parlak yakın ki, onlara saklanacak yeterince derin gölgeler kalmasın. Bu örgütü üstü kapalı ya da açıkça destekleyen her hükümet ve politikacının adını verin ve utandırın ve onlara yaptırım uygulandığından emin olun. Onlara silah satan, onların petrolünü satın alan ya da onlarla herhangi bir ticari iş yapan her kuruluşun adını verin ve utandırın ve güçlü cezalar aldıklarından emin olun. Kendi kendine unvan vermiş İslam Devleti’nin pis işlerine devam edebilmesi için iki şeye ihtiyacı var: İnsanlara ve paraya…

Yeniden düşünme anlamına gelse bile, bu her iki ihtiyaçlarını nasıl keseceğimiz ile ilgili haydi yaratıcı bir şekilde düşünelim. Herkes bir Kosta olamaz fakat yaklaşan seçimler var. Eğer politik olarak kayıtsız biriyseniz fakat kendi kendine unvan vermiş İslam Devleti’ne karşı güçlü duygulara sahipseniz, o halde dahil olmanız için işte açık bir sebep. Bölgenizin milletvekiline sözde İslam Devleti üzerine görüşlerinin ne olduğunu sorun. Onlara bu konuyla ilgili ne yapacaklarını sorun. Rojava’ya dönük insanı bir koridorun bir an önce güvenliğini sağlamak için nelerin yapılacağını sorun. Sorun ki, Kosta’nın yardım ettiği sığınmacılar şu anda ihtiyaçları olan yardımı edinebilsin.

Milletvekilinize sorun

Milletvekilinize, hükümetimizin kaçırılan ve zengin iş adamlarına satılan binlerce kadının eski yaşamlarına dönebilmesi için güçlü adımlar atması gerektiğini söyleyen Danimarkalı milletvekili Mogens Lykketofts’un çalışmalarını desteklemek için neler yapacağını sorun. Milletvekilinize, bu kadınların kaçırılıp satıldığı ülkelere baskı uygulandığından ve onların evlerine geri dönmelerinden emin olmak için ne yapacaklarını sorun.

Suriye’de ön cephede bulunan Kürtleri neden desteklemediğimizi, en azından kurşun geçirmez yelekler ve gece görüş gözlüğü gibi defansif teçhizatlar ile onların desteklenmesi konularını sorun.

Bu Rojavalı Kürtler, Pers ordusuna karşı savaşan 300 Spartalıdır. Yetersiz şekilde silahlılar fakat ruh, inanç, yuva ve yüreği koruma arzusu ile donanımlılar. Onlar, sözde İslam Devleti’nin yenilmez olmadığını göstermişlerdir ve ilerlemelerini engellemişlerdir.

Bizler borçluyuz. O halde elimizden geldiğince yardım etmeliyiz. Haydi, bir köşede durmaya son verelim ve bunun yerine Nazilerden bu yana dünyaya yönelen en büyük tehdit olan bu tehlikeyi kuvvetle bastırıp dağıtmak konusunda yaratıcı bir şekilde düşünelim.’’

*: Deal Bombalamaları: 22 Eylül 1989 yılında IRA’nın İngiltere’nin Kent şehrindeki Deal kasabasında bulunan askeri üsse yönelik gerçekleştirdiği bombalama eylemidir.

Çeviren: Suna Alan

 

CATEGORIES
Share This