Altun: ‘Devlet torunlarının gözü önünde önce seni katleder, sonra da katledeni kahraman yapar’

Altun: ‘Devlet torunlarının gözü önünde önce seni katleder, sonra da katledeni kahraman yapar’

İngiltere Cem Evi yönetim kurulu üyesi, İngiltere Alevi Gençler Birliği eski başkanı ve Avrupa Alevi Gençler Birliği yöneticisi, Ruhi Su Altun gazetemize, günümüzde Alevilik sorunları ve önümüzdeki seçim sürecinde Alevilerin tutumu ile ilgili konuştu.

Röportaj: Erem Kansoy

Çocukluk yıllarından bugüne Alevi kurumlarında aktif bulunan ve İngiltere’de Alevi gençliğinin örgütlenmesine emek veren Ruhi Altun “ingiltere’de yaşayan gençlerimiz özünden koptu gençlerimiz asimile oldu ve yıllardır Türkiye’de devletin bize yapmaya çalıştığı yok etme politikasını biz Avrupa’da kendi kendimize gerçekleştirmekteyiz.” diyerek İngiltere’de yaşayan Aleviler’in sorunlarına da değindi.

Altun: ‘Devlet torunlarının gözü önünde önce seni katleder, sonra da katledeni kahraman yapar’ 1

Ruhi Altun

Ailesi aslen Dersim’li olup, Kayseri’ye göç eden 1995 doğumlu Ruhi Altun dünyaya Londra’da geldi. Londra’da ilk ve orta eğitimini tamamlayan Altun halen işletme bölümünde bir üniversite öğrencisi.

Telgraf: Alevi kültürü ile nasıl tanıştınız ve dernek aktivitelerine nasıl katkı koydunuz?

Altun: “Babamın sol örgütlerdeki çalışmalarından dolayı küçük yaşta derneklere gidip geliyorduk. Aynı zamanda saz öğrencisiydim. Alevi Kültürü ile saz ve Hacıbektaş’a gidince tanıştım, 10 yaşından itibaren, belirli bir yaşta artık Sivas katliamı, Maraş katliamlarını öğrendim ve böylesi barışçı bir toplumun neden katliamlara maruz kaldığını araştırınca zaman içinde Alevi örgütlerinde ki çalışmalarıma da başlamış oldum. Eski zamanlarda derneğimizde Alevi deyişler söyleyip çalardık, bu sürecin ardından Cem Evinden bir arkadaş grubu içerisinde yürüyüşlere gelip gitmeye başladık yürüyüşlerde ve festivallerde afişler asarak aktifleşmeye başlamıştık.

Telgraf: Geçtiğimiz dönemlere kıyasla, gençlerin derneklere katılım oranı nedir?

Altun: “Geçtiğimiz dönemlere kıyaslayacak olursak gençlerin derneklere katılımı ve aktifliği bu günden çok farklı değil. Etkinlik ve toplantılarda yine kendini geliştirip öğrene bilen gençlerin sayısı her zaman olduğu gibi belirli sayıda kalıyor.”

SEYİT RIZA’LARLA TANIDIM ALEVİLİĞİ

Telgraf: Dernek çalışmalarında sizi en çok ne motive ediyor?

Altun: ”Aile fertlerimden duyduğum ve gördüğüm Alevilik ve günümüzün Aleviliği arasında çok büyük farklılıklar olduğunu gördüm. Ben bütün baskılara rağmen inançsal ve devrimci duruşundan taviz vermeyen önderlerin sayesinde Alevilikle tanıştım. örneğin Hz.Hüseyin’in Kerbela’da yezide boyun eğmemesinden tutun Seyit Rızan’ın bütün zorluklara rağmen son nefesinde bile duruşundan taviz vermeden katledilmesiyle Aleviliği tanıdım, ama zaman içerisinde neden Alevi toplumumun bu değerlerine sahip çıkmadığını anladım. Örneğin inanç önderlerimizin; Nesimi, Pir Sultan abdal vs yaşam felsefelerinin, siyasi duruşu ve inançsal yaşamından yola çıkacak olursak, Aleviliğin iktidarcı uygarlık karşısında direnen bir toplum gerçeği olduğunu ve bu her zaman iktidar için tehlike olduğunu göreceğiz. Bu nedenle Alevi örgütleri içerisine sinsice girmiş yezidlerin gerçek Aleviliğin içini boşaltıp yeni bir Alevi dünyası üretmeye çalıştığını ve Alevilerin bu oyunlara gelip az önce bahs ettiğim değerlerden uzak tutulduğunu gördüm. Bu beni çok etkiledi ve örgütlenmemiz içerisinde daha da aktif çalışmamda çok motive etti diyebilirim.”

Telgraf: Avrupa’da Alevilerin ve Aleviliğin temsiliyetinden bahs edermisiniz, ayrıca Alevilerin Avrupa’ya göç sebeplerinin başında ne gelir?

Altun: “Avrupa genelinde 270 Alevi kurumu aktif şuanda. Hepsi Avrupa Alevi Birlikler Konferderasyonu’na bağlılar, Almanya Köln’de bulunuyor. Cem Evleri bulunduğu ülkenin Federasyonu’na bağlıdır, federasyonlar ise Almanya’daki Konfederasyona bağlıdır.

Dünyada milyonlarca Alevi var. Bu milyonları temsil ettiğini sanan ve kendini bu şekilde pazarlayan bir çok kişiler var. Bu kişilikler Alevi toplumunun inançsal ve örgütsel anlamda bir araya gelmesini de engelliyor. Tabi buda devletin yıllardır Aleviler üzerinde yürüttüğü katliam ve asimile politikalarının bir sonucudur. Artık toplumumuz bu tarz kişilikleri iyi biliyor çünkü bu kişiler benliği ve egosuna yenik düşüp kendilerini deşifre ediyorlar. Yaptıkları çalışmaların toplumsal çıkarlar üzerinde değil aksine kendileri ve çevreleri için kariyer yatırımlarını yaptıklarını görüyoruz.

KİMLİK ÇATIŞMASI ALEVİ GENÇLER AÇISINDAN EN BÜYÜK SORUN

Katliamlar üzerine Alevi toplumu korkulardan ve özgürlük için Avrupa’nın çeşitli ülkelerine göç ediyor. Bugün Avrupa’da milyonlarca alevi yaşam sürüyor, Aleviler kültürlerini çocuklarına aktarabilmek adına örgütlenmeyi tercih etti bundan 25 yıl önce Almanya’da ilk Alevi kurumu oluşturuldu ve orada filizlenen bu çiçek tüm Avrupa’yı sardı. Bu örgütlülük Türkiye’deki Alevi sorunlarını Avrupa’ya taşırken aynı zamanda kendi sorunlarını da doğurmaya başladı. Yoksul Alevi aileleri Türkiye’nin köylerinden katliamlardan kaçtıkları köylerden gelişmiş ülkelere geliyorlar ve kapitalizm ile tanışıyorlar, kapitalizm ile yeni tanışan bir topluluk olunca kapitalizm sorunlarıyla karşılaşıyorlar, büyük sorun ise aslında çocukları, çocuklar dışarda başka bir hayat evde başka bir hayat, yaşıyorlar bundan dolayı kimlik çatışması, yeni nesiller aslında Avrupada’ki en büyük Alevilik problemi oluyor.”

Telgraf: Peki İngiltere’de yaşam sürdüren Alevi gençlerinin toplumsal duyarlılığı ne durumda?

Altun: “Alevilik hem kapitalizm ile yeni tanıştı, aynı zamanda Aleviliğin kendisi köyden çıkmayan bir inanç, Aleviliği şehirde yaşatma zorluğu yaşanıyor. Eskiden insanlar evlerinde Cem yaparken şimdi artık Cem evleri açıldı, ama sorun insanları bu cem evlerine çekmekte. İngiltere’de yaşayan çocuklarımız özünden koptu gençlerimiz asimile oldu ve yıllardır Türkiye’de devletin bize yapmaya çalıştığı yok etme projesini biz Avrupa’da kendi kendimize gerçekleştirmekteyiz. Tüm bu sorunlarla yüzleşince, bu süreçte toplumsal duyarlılık geç olmasına rağmen arttı ve, örneğin cem evi sayısı çoğaldı üye sayıları arttı. Bu derneklerimiz güçlendikçe her yerde olduğu gibi rant sağlamaya çalışan kişilikler de ortaya çıktı, tabi bu insanlar rantların bittiği yerde kendilerinin de kaybolduğu için bu insanlar hep gelip gitmeli oldu, tabiki bu insanlar topluma ciddi şekilde zarar vermedi ama ileriye gitme konusunda bir katkı da sağlamadı ve toplum oturduğu yerde biraz saymış oldu.”

Altun: ‘Devlet torunlarının gözü önünde önce seni katleder, sonra da katledeni kahraman yapar’ 2

Ruhi Altun

 

Telgraf: İngiltere’de Cem Evlerinin tarihsel süreci nasıl gelişti?

Altun: “1993 yılında şuan Dalston’da bulunan İngiltere Alevi kültür merkezi açıldı, 2008-9 yıllarında insanlar Britanya genelinde Cem Evleri açtılar bu son, 2014’de de bu Cem Evleri bir araya gelmesi amacıyla ülke federasyonu kuruldu. 1993 yılından bugüne Cem Evi olması gerektiği gibi sosyal alanda hizmet Verdi.”

ALEVİ GENÇLER OLARAK HDP’NİN YANINDAYIZ

Telgraf: Önümüzdeki Seçim sürecinde Avrupa ve İngiltere’deki Alevi kurumlarının duruşu ve tutumu ne olacak?

Altun: “Devlet seni katleder sonra torunlarının gözünde seni katleden kişiyi kahraman yapar. Aleviler bu oyunlara gelmemelidir. Alevileri kendi kimliği ile mecliste temsil hakkı veren, Alevileri sorunlarını ajandasına koyan ve gerçekten Alevi dünyasında da olan kadın-erkek eşitliği, işçilerin hakları, barışı savunan bir parti var. yani bu süreçte Alevilere HDP dışında başka bir alternatif çıkmıyor. Alevilerin taleplerini tek cevaplayan ve bunun üzerine yapıcı/pozitif politikalar üreten parti HDP’dir. Biz AABK ve Avrupa Alevi gençler birliği olarak HDP ile ittifak kararı almıştık geçen seçimlerde ve erken seçimlerde de aynı kararda kalacağız.”

Telgraf: Sen bir genç olarak özellikle İngiltere’de yaşayan gençlerimize tavsiyelerin nelerdir

Altun: “İngiltere’de yaşayan gençlerimiz kesinlikle siyasetten ve özünden kopmamalıdır. Eğer bizler toplum olarak bir yere geleceksek bu özümüzü bilmek ve sonrasında ekonomik ve siyasal gücümüzü siyasette doğru yönlendirmelerle olacaktır. Ben bu nedenle İngiltere’de yaşayan gençlerimizin okuduğu veya çalıştığı alanda her daim en üst başarıyı hedeflemesini ve Sah Hatayının bir şiarından yola çıkarak “Mert isen bu meydana gel, Meydanda Merdan olunur”. Yani gençlerimizi meydanımıza Cem evlerimize ve derneklerimize üye olup çalışmalara katılmalarını öneriyorum.”

CATEGORIES
Share This