AVRUPA’DA SEÇİMLER VE SOL
“Avrupa’da Seçimler ve Sol” konulu panel, Londra’da 26. Day-Mer Kültür ve Sanat Festivali kapsamında yoğun katılım ile gerçekleşti.
Londra’da 26. Day-Mer Kültür ve Sanat festivali kapsamında gerçekleşen “Avrupa’da Seçimler ve Sol” konulu panele; HDP milletvekili Levent Tüzel, Yeşiller Partisi Lideri Natalie Bennett, İşçi Partisi milletvekili Kate Osamor, Halkların Meclisi Ulusal Sekreteri Sam Fairbairn, Sosyalist İşçi Partisi temsilcisi Jenny Sutton ve Sendikalar & Sosyalist Koalisyon Başkanı Dave Nellist konuşmacı olarak katıldılar.
Panelde; Avrupa’nın sorunlu ülkelerinde güçlenen sol akımlar, bu bağlamda siyasetin değişen görünümü ve solda yükselen halk hareketinin İngiltere’de nasıl tetiklenmesi gerektiği konularına değinildi. Ayrıca Türkiye’de HDP, Yunanistan’da Syriza ve İspanya’da Podemos gibi sol partilerin seçimlerde elde ettiği başarılar da değerlendirildi.
Panel moderatörü Oktay Şahbaz, İngiltere’de seçimlerden sonra Muhafazakar Hükümetin uyguladığı kemer sıkma politikalarının, işçi ve göçmenlerin yaşam standartlarında düşüşe sebep olacağına değinerek, bunu önlemek için sol ve muhalif grupların bu politikalar karşısında kendi görev ve sorumluluklarını yeniden gözden geçirmesi gerektiğini belirtti.
Panelistler, İngiltere’de kapitalist sömürüye karşı nasıl sefer olunması gerektiği konusunda görüşlerini şöyle aktardı:
“İşçi Hareketini Güçlendirmek Gerekir”
Konuşmasına HDP’yi başarıya taşıyan unsurları değerlendirerek başlayan HDP Milletvekili Levent Tüzel, “HDP sol demokratik bir kitle hareketi olarak, işsizlik ve yoksulluk karşısında; emek programı, savaşçı politikalar karşısında ise barışçıl bir programla barajı aşma başarısını elde etti” dedi. Tüzel, konu ile ilgili değerlendirmesine şöyle devam etti: “HDP’nin arkasında bir kitle hareketi var, ancak tek başına yeterli midir bunu sorgulamamız gerekiyor. HDP’nin başarısında; gelir adaletsizliği, sınıflar arası eşitsizlik, ekonomik krizin yarattığı tahribat ve AKP iktidarının zayıflaması önemli bir etkendi. AKP’nin İŞID’i desteklemesi, Kürt sorununda savaşçı söylemelere geri dönmesi, Kürtler’den aldığı oy kayıplarını da beraberinde getirdi.
“İngiltere’de anti-demokratik seçim sistemi ile iktidara gelen Muhafazakar hükümet politikaları karşısında yapılması gereken; halkların taleplerini ön planda tutmak, bu anlamda birlik kurmak ve en önemlisi işçi hareketini güçlendirmektir. Kapitalist sisteme karşı işçi ve emekçi hareketinin yaygınlaşması ve tabiki o dalganın İngiltere ve Avrupa’da izdüşümlerinin karşılık bulması gerekmektedir.”
“Başlangıç Noktamız Güçlü Bir Kitle Hareketi Olmalı”
Halkların Meclisi Ulusal Sekreteri Sam Fairbairn, “Muhafazakar Parti, oyların yalnızca %24’ünü aldı bu da İngiltere demokrasisinde bir sorun olduğunu gösteriyor” dedi ve sözlerine şöyle devam etti: “Seçim sonuçları çoğunluğun görüşlerini yansıtmıyor. İşçi partisinin kaybetmesinin sebebi ise kemer sıkma politikaları ile baş edememesi ve çoğunluğun görüşünü yansıtmamasıydı. Durum ile ilgili tahlil her ne olursa olsun kilit nokta şu olmalıdır: Hükümet politikalarına karşı bütün insanları bir araya getirecek güçlü bir kitle hareketi başlatmamız gerekiyor. Başlangıç noktamız bu olmalıdır. Bu anlamda Hakların Meclisi birçok farklı grupları veya organizasyonları bir araya getirmek konusunda başarılı olmuştur. Gerekirse her bölgede Hakların Meclisini kurulmalıyız ve kesintilere karşı protestoların sayısını arttırmalıyız ki hükümet frenlenebilsin.”
“Yeni Politikalar Üretmeliyiz”
Yeşiller Partisi Lideri Natalie Bennett, İngiltere’nin dünyanın en zengin ülkelerinden biri olduğunu vurgulayarak, “Herkesin yaşamını makul ölçülerde sürdürebilmesini sağlayabiliriz” dedi. Bennet sözlerine şunları ekledi: “İleriye dönük adımlar atabilmemiz için öncelikli olarak ele almamız gereken seçim sistemimizdir. Diğer önemli husus da insanlara sadece herşeyin ne kadar kötü olduğunu aşılamaktansa onlara umudun olduğunu göstermemiz gerekir. Avrupa’da solda başarı elde etmiş partiler bize pozitif bir mesaj veriyor. Toplumsal hareketlerin içine yerleşmiş politikalara ihyicamız var. Bu toplumsal hareketler birbirlerini desteklemeli. Ekonomik, sosyal ve çevresel değişikliğe ihtiyacımız var. Hükümetin polikalarına meydan okumalı ve yeni politikalar üretmeliyiz.”
“Zenginliği Milyonerler Değil, Milyonlar Sahiplenmeli”
Sendikalar & Sosyalist Koalisyon Başkanı Dave Nellist konuya dair görüşlerini şöyle aktardı: “Bu ülke 40 yıl önce en demokratik ülkelerden birisiydi. Bugün ise bunu söyleyemeyiz. İhtiyacımız olan işçi sınıfının kesinti karşıtı kitlesel hareketi. Bugünki partilerin politikalaları zenginlerin vergi ve imtiyazlarına yönelik faydalar sağlarken, fakirin geçim sıkıntısını artırmaya yöneliktir. Asgari ücreti £10 yapabilecek, sosyal konutlar inşa edebilecek, ücretsiz eğitim verebilecek zenginlikte bir ülkeyiz. Bunu yapabilmek için ülkenin zenginliği halklarca sahiplenilmeli, miyonlar için akıllıca planlanmalı milyonerler için değil. Yapmamız gereken ulusal bir hareket başlatmak ancak, hafta sonu değil, hafta içi yapılacak grevler ve protestolar etkili olacaktır.”
“Sosyalist bir alternatife ihtiyacımız var”
Sosyalist İşçi Partisi temsilcisi Jenny Sutton ise İngiltere’de solun nasıl güçlenmesi gerektiğine dair görüşlerini şöyle açıkladı: “İngiltere’nin yetkisi bile olmayan azınlık hükümeti sınıf savaşları başlatmak üzere. Londra’da 250 bin kişinin katıldığı kesintilere karşı yapılan yürüyüş, insanların direnişe olan susuzluğunun en önemli örneğidir. İnsanlar milyonler için çalışan muhafazakar hükümete karşı öfkeliydi. Peki ne yapmalıyız? Protestolar yapmalıyız evet ama, ihtiyacımız olan bağımsız sosyalist hareket. Protestolara ve grevlere ihtiyacımız var ama, tek başına sistemi değiştirmeye yetmeyecek. Bugün dünyanın karşı karşıya kaldığı problemlerin kökeni kapitalizimdir. Sosyalist bir alternatife ihtiyacımız var. Bu sistem doğru işlemiyor, birleşip yeni bir alternatif yaratalım.”
“Solun Güçlenmesi İşçi Partisi ile Mümkün Olacaktır”
İşçi Partisi milletvekili Kate Osamor konu ile ilgili görüşlerini şu sözleriyle ifade etti: “Avrupa’daki seçim sonuçları gösteriyorki Yunanistan ve İspanya’da olduğu gibi sol partiler halkın desteğini alabilir ve seçimleri kazanabilir. Seçimleri kazanabilmek için sol partilerin geniş çapta güç birliğine ihtiyacı vardır. Sendikaların da bu güç birliğine dahil olması gerekir. Özellikle düşük ücretler konusunda çalışmalar yürütebilmek için, birçok çalışanı sendika üyesi yapmaya çalışmalıdır. Benimle aynı fikirde olmayabilirsiniz ama solun İngiltere’de güçlenmesi İşçi Partisi ile mümkün olacaktır. İşçi Partisinin sendikalar ile bağlantısı var ancak bu bağı daha da güçlendirerek istediğimiz başarıyı elde edebiliriz.”