Para yapmayan Türkçe ders kaldırılacak
Son günlerde bir çok medya ve eğitimci Türkçe GCSE ve AS Level’daki değişikliklerden bahsediyor. Türkçe GCSE sınavını gerçekleştiren sınav şirketi OCR gereken talep olmadığı için bu sınavları Eylül 2017 den itibaren durduracağını bildirdi. GCSE sınavını İGCSE olarak bilinen ve ülke dışında değeri olan bir sınav ile değiştirirken AS sınavını tamamen durdurma kararı aldı. Bu durum bir çok tartışmayı beraberinde getirirken düne kadar sesini çıkartmayan bir çok Türkiyeli kurum birden anadilin önemi konusunda nutuklar atmaya başladı. Bir yandan kendi ülkende yıllardır yaşayan kesimlere kendi dilini ve kültürünü yok sayacaksın bir yandan bunun gerekliliğini İngiltere’de savunmaya çalışacaksın; bunun adı neydi bilen var mı?
Türkçe sınavlarının bu duruma gelmesinde başta Türkiye hükümeti ve onun temsilcileri olmak üzere bir çok kurumun sorumluluk alıp ders çıkarması gerekiyor. İlk önce bu sınavların içeriğine bakalım. Her ne kadar başta dil üzerinden bir sınav olarak görülse de aslında çoğu zaman milliyetçilik kokan bir içeriğinin olduğunu söylemek mümkün. Bununla beraber sınavın içeriğinde geçen konu ve yerlerin İngiltere’deki hayat ile hiç bir ilişkisinin olmaması ve tamamen Türkiye’deki hayata değinmesi çekici olmayan başka bir özellik. Şöyle düşünün, İngiltere’de doğup büyüyorsunuz ve bir dil öğrenmek için hiç bilmediğiniz ve yaşamadığınız bir yerin sosyal, ekonomik ve kültürel özellikleri hakkında sorular ile karşılaşıyorsunuz, bununla beraber kendi hayatınızla ve yaşadığınız kültürel ortamla birliği yakınlaştıracak hiç bir şeye rastlamıyorsunuz. Kısacası başta size yakın gibi görülen bu dil ve kültür anlayışı aslında size ve günlük yaşamınıza tamamen yabancı olan bir kavram haline geliyor. Sonuç olarak İngiltere’de yaşayan bir çok öğrenci için ilgi duyulmayan bir ders haline geliyor.
Sorunların bir diğer yanı ise İngiltere’deki eğitim sistemi ve sınav şirketleri. Adı üstünde OCR dediğimiz kurum bir sınav şirketi ve devletten bağımsız işleyen bir anonim şirket. Diğer sınav şirketleri gibi bu şirketinde kar yapabileceği tek yer bu sınavlara giren öğrenci ve okulların ödediği sınav ücretleri. Bu anlamda eğer bu sınav para getirmeyen bir sınav ise devam etmesinde gerek yok, maalesef OCR ve bir çok sınav şirketi bu mantıkla hareket ediyor ve kararlar alıyor. Kısacası Türkçe dersinin bugün yaşadığı sorunları bir bakkalda satılmayan bir mamule benzetmek mümkün. Satılmadığında nasıl bakkal sahibi onu kaldırıp yerine başka yada daha ucuz daha satılabilir ve aynı zamanda daha değersiz bir şey koyuyorsa OCR’da şimdi bunu Türkçe dersine uyguluyor.
Son bir sorun ise buradaki Türkiye hükümeti ve onun temsilcilerinin bu anlamda Türkçe dersine verdiği önem. Türk hükümeti İngiltere’de bir çok camii ve dini anlamda kurumun kurulmasına ve işler hale gelmesine katkı sunarken eğitsel anlamda yaptığı pek bir çalışmanın olmadığını görmemiz mümkün. Bu anlamda İngiltere’de var olan öğretmenleri Türkçe dersi vermelerinde geliştirip öğretmen ve öğrencilere olanaklar yaratmaktansa Türkiye’den belli çevrelerden öğretmenler getirmek daha uygun görülüyor. Bu öğretmenlerde İngiltere’deki eğitim sisteminin bir parçası olmaktansa kendi farklı ortamlarında ders vermeyi uygun görüyor ve tercih ediyor. Sonuç olarak yeni öğretmen ve olanakların yaratılmadığı bir dersin dışına çıkamıyor.
Yani, sözün kısası ya dini kurumlar ve ortamlarda yada milliyetçi duygular ile dayatılan bu ders buradaki kuşaklar için çekiciliğini kaybetti. Bu da her şeyi kar olan özel sınav şirketlerinin işine gelmedi ve sonuç olarak kaybolan bir başka ders oldu. Bu durumu doğru konuşup doğru dersler çıkarmamız herkes için önemli, lütfen işin kolayına kaçmayalım.