GİK – DER’li Sosyalist Erkekler : “Kadına yönelik şiddetin bütün biçimine karşı isyandayız”

GİK – DER’li Sosyalist Erkekler : “Kadına yönelik şiddetin bütün biçimine karşı isyandayız”

Pazar günü İngiltere’nin başkenti Londra’da GİK_DER’li sosyalist erkekleler, 25 kasım kadına yönelik şiddete karşı bir basın açıklaması gerçekleştirdiler.

Yapılan basın açıklamasında; erkek egemenliğini bir sorun olarak görüp onunla mücadele edeceklerini aktardılar.

Basın açıklamasının tamamına aşağıda yer veriyoruz.

Eril dünyanın, suç ortakları olarak bizler, vermemiz gereken bir hesap, kendisinden özgürleştirilmesi gereken bir “erkekliğimiz” olduğunu ve bu özgürleşmenin yolunun, önce yüzleşmekten ve hesaplaşmaktan geçtiğini biliyoruz. Bu sorgulama ve dönüştürme yükünü kendi omuzlarımıza almak için yola çıkıyoruz.

25 Kasım, Mirabel kız kardeşlerin, Dominik Cumhuriyeti diktatörlüğünün polisleri tarafından, tecavüz edildikten sonra vahşi bir şekilde katledildikleri, utanç gününün yıl dönümüdür. Biz Türk, Kürt halkına mensup sosyalist erkekler olarak kadına yönelik şiddeti kınıyoruz. Çağrımız, LGBTİ+ lere ve kadına karşı uygulanan her türlü şiddete karşı mücadele etmeliyiz. Biz sosyalist erkekler, kadın yoldaşlarla birlikte gerici, faşist katliamlara, taciz ve tecavüz saldırılarına karşı mücadeleyi omuzlamaya hayatın her alanında aynı muhalif kimlikle faşizme ve gericiliğe karşı isyanda olacağız.

Toplumsal ve siyasal yaşamın her alanında kadınlara yönelik hâkim olan şiddet, baskı, taciz ve tecavüz kontrol aracı olmaya devam ediyor. Pandemi sürecinde de evlerde, işyerlerinde uğradıkları saldırı, şiddet, tecavüz ve tacizle kadın kimliğine yönelmiş bir saldırı olarak devam etti.

Ekonomik krizle gelen işsizlik, yoksulluk, açlık, sefalet yıkım politikaları, ırkçılık ve ayrımcılık, milliyetçi-faşist politikaların taban bulmaya başladığı ve militaristleşmeyle şiddeti tırmandırıyor. Dünyanın bir çok yerinde kadın bedenin metalaştırarak, kadın bedenini bir sömürü aracına dönüştürmeye, kadını hiçleştirmeye çalışan emperyalist kapitalizmin politikaları sonucu olmuştur.

Ortadoğu, Türkiye ve Kürdistan’da töre, gelenek adı altında farklı cezalandırılmalarla kadın katliamları yaşanıyor. Yine TC devletinin kadın katliamlarını, taciz ve tecavüzü meşrulaştıran yasama ve yürütmesiyle, bir çok kadın gericilerin ve devletin kolluk küvetlerinin saldırılarına maruz kalmaktadır. Kadın gerillanın bedenlerine yapılan saldırılar kutsanarak tecavüzcüleri ‘savaşçı ve kahraman askerler’ olarak onurlandırılıyorlar.

Biz sosyalist erkekler; Kadın özgürlük mücadelesini eylem gücümüzle büyüteceğiz. Eylemlerimizle dayanışmayı artırarak, şiddeti kişisel bir sorun değil, erkek egemenlikli toplumsal bir sorun olarak görüp mücadele etmeliyiz. Gerici toplumsal değerlere, cinsiyetçi rollere, töre ve geleneklere karşı devrimci bilinç ve eylemler geliştireceğiz.

Unutmamalıyız ki; Emperyalist, savaşlarda kadın bedeninin işgaline, Fabrikalarda ekonomik şiddet ve aşağılanmalara, sokaklarda, evlerde, okullarda, yaşamın bütün alanlarında tecavüz ve taciz saldırılarına, Dini gericiliğin kıskacı altında yapılan saldırılar, kadınlara yönelik ırkçı saldırılar ve onun yasalarına karşı hesap sormak ve mücadele etmek için biz sosyalist erkeklere büyük görev ve sorumluluk düşüyor. Biz, sosyalist erkekler bunun bilinciyle hareket edip, kadınların özgürleşmesi eşit ve birlikte yaşama alanlarının oluşması için gücümüzü, sesimizi birleştirip mücadeleyi büyüteceğiz. İstanbul Sözleşmesi koşulsuz uygulansın. Kadına yönelik şiddete hayır.

 

Londralı Sosyalist Erkekler

CATEGORIES
Share This