Türk Telekom’dan Kürtçe dışında dil bilmeyen anneye: Talebini ya Türkçe ya Arapça anlat

Türk Telekom’dan Kürtçe dışında dil bilmeyen anneye: Talebini ya Türkçe ya Arapça anlat

Türk Telekom, hattının kullanıma kapatılmasını isteyen ve Kürtçe dışında dil bilmeyen anneden, talebini “ya Türkçe ya Arapça” anlatmasını istedi. İki dili de bilmeyen annenin telefon hattı kapatılmadı.

Batman’da yaşayan Fevziye Başaran, Türk Telekom’dan aldığı hattın kapatılmasını istedi. Ancak Kürtçe dışında başka bir dil bilmeyen Başaran’dan talebini ya Türkçe ya da Arapça yapılması istendi. Başaran’ın tercüman aracılığıyla derdini anlatması da yetmedi. Türk Telekom Müşteri Temsilcisi, hattın kullanıma kapatılması için Başaran’ın bu talebini Türkçe ya da Arapça yapması gerektiğini belirterek, hattı kullanıma kapatılmasını kabul etmedi.

SADECE KÜRTÇE BİLİYOR 

İstanbul’da yaşayan Başaran’ın oğlu Ömer Başaran, 20 Ağustos Perşembe günü kullandığı telefon hattını kapatmak için Türk Telekom’u aradığını belirterek, Türk Telekom Müşteri Temsilcisi’nin hattın annesi adına kayıtlı olduğunu, kapatılması için annesinin bizzat araması gerektiğini kendisine aktardığını dile getirdi. Müşteri Temsilcisi’ne annesinin Kürtçe dışında başka bir dil bilmediğini anlattığını kaydeden Ömer Başaran, Türk Telekom Müşteri Temsilcisi’nin müşterinin kendisi talepte bulunmadan hattı kapatamayacaklarını bildirmesiyle 21 Ağustos Cuma günü Batman’da ikamet eden annesinin yanına amcasının oğlunu gönderdiğini kaydetti.

HÜR İRADESİYLE KONUŞMADI!

Amcaoğlunu annesine tercümanlık yapmak üzere annesinin yanında gönderdiğini, annesinden hattın kapatılması yönündeki talebi aldığını, bunu Türk Telekom Müşteri Temsilcisi’ne nasıl aktarması gerektiğini annesine anlattığını vurgulayan Ömer Başaran, “Amcamın oğlu hattın kullanıma kapatılması için Türkçe söylediği şeylerin annemin tekrarlamasını istedi. Ancak Türk Telekom Müşteri Temsilcisi, annemin hür iradesiyle konuşmadığını belirterek talebi reddetti” dedi.  Olaya Twitter hesabı üzerinden tepki gösteren Başaran’a kısa süre içerisinde binlerce kişi destek verdi.

‘TÜRKİYE’NİN ANADİLİ TÜRKÇE’DİR’

Mezopotamya Ajansı’na (MA) konuşan Ömer Başaran, başından geçen olayı şöyle anlattı: “19 Ağustos Perşembe günü Türk Telekom’u aradım ve hattımı kapatmak istediğimi söyledim. Bana yardımcı olabileceklerini söylediler. Sonra ‘Hat sahibi siz misiniz?’ diye sordular. Ben de hat sahibi ben değilim annemdir dedim. Annemim Türkçe bilmediğini, Batman’da ikamet ettiğini söyledim. Onlar da hat sahibi konuşmazsa hattı kapatma onayı veremeyeceklerini söyledi. Telefonu kapatıp, Batman’da yaşayan amcamın oğluyla iletişime geçtim. Annemin yanına gönderdim onu. Amcamın oğluna annemin yanına gitmesini, müşteri hizmetlerini aramasını ve Türkçe konuşup aynı cümlelerinde annem tarafından tekrarlanmasını söyledim. Batman’da müşteri hizmetlerini aradılar. Annem, amcam oğlunun söylediklerini tekrarlıyordu. Ancak müşteri hizmetleri, ‘Anneniz hür iradesiyle ve Türkçe söylemesi gerekiyor’ dedi. Annem Türkçe bilmiyor. O Batman’da, ben İstanbul’da yaşıyorum. Hattı kullanan benim. Onlara ‘Annem Türkçe bilmiyor bu yaştan sonra Türkçe mi öğrenecek’ dedim. ‘Annem Kürtçe konuşsun siz çevirin’ diye talep ettim. Bana ‘Türkiye’nin anadili Türkçedir. Türkçe konuşup Türkçe anlaşıyoruz’ dediler. ‘Neden Arapça anonsunuz var da Kürtçe yok?’ diye sordum. Annemin isterse Arapça konuşabileceğini, Kürtçe prosedürlerinin olmadığını söylediler. Hattı kapatmayıp yardımcıda olmadılar.”

30 MİLYON KÜRT VAR

Türk Telekom’un bu tavrına tepki gösteren Başaran, “Tamamen asimilasyon politikaları çerçevesinde değerlendirmek gerekiyor bu olayı. Şimdi Türkiye’de kaç milyon Arap var? 3 milyon. Ancak 30 milyon Kürt var. Benim annem 65 yaşında bir kadın. O dönem okul olmadığı için Türkçe öğrenmemiş. Yani Türk Telekom gibi bir şirket Kürtçe bir çevirmen tutamıyor mu?” diye sordu.

TEPKİ ÜZERİNE ARADILAR 

Olayın sosyal medyada yayılması üzerine tepki toplayan Türk Telekom’un kendisini arayıp, özür dilediğini aktaran Başaran, “Onlara, ‘Annem gibi Türkçe bilmeyen insanlar sizi aradığında ne yapacaksınız?’ diye sordum. ‘Bu konuda bir prosedürümüz olabilir’ dediler. Açıkçası inanmadım. Ne zamandan beridir yok, şimdi mi olacak?” ifadesini kullandı.

MA / Cahit Özbek

CATEGORIES
Share This