3 İnanç, Aynı Kazan ve 3 Ali
Yaşlı dünyamız; inançlar, mezhepler ve devletler arası savaştan çok çekti, yoruldu ama tanrı adına savaşanlar yorulmadı, hayallerindeki cennet uğruna, gerçeği cehenneme dönüştürmekten yorulmadılar.
Aladdin Sinayiç
Tek tanrılı dinlerin ortaya çıkmasıyla beraber, aynı tanrının gücünü paylaşamayanlar mezheplere ayrılıp yıllarca birbirleriyle savaştılar, on yıllar boyunca toprakları kanlarla suladılar. Sonra Tanrı’nın gücü daha da bölündü, ve bu sefer dinler çoğaldı. Tabi ki bu sefer dinler, Tanrılarının gücü sadece kendisi olsun adına savaşacaktı. Ve savaştılar. Yorulmadan, bıkmadan savaştılar. Sonra da bu muazzam Tanrı’nın gücünü aynı dinden olanlara da yetmedi, bu sefer de oluşturulan soysuz ulus devletler arasında savaşlar başladı. Yüzyıllarca bu kara bulut yeryüzünün üzerinden gitmek bilmedi.. Katoliklerle Protestanlar arasındaki 30 yıl savaşları, Haçlı seferleri, İslami fetihler, Şii Sünni çatışması, birinci ve ikinci dünya savaşları…
En sonunda da sert kışa dönüşen Arap baharıyla Tanrının gölgeleri olan diktatörlere karşı verilen savaş…
Bu karabulut ‘kör İslam’ın’ esir aldığı Ortadoğu coğrafyasına asılı kaldı.
Şimdi, karabulutların altında, geleceğe umut eken bu üç Ali’ye dönersek;
Bu topraklarda doğan farklı inançlar hep ortak kültürden beslendi. Birbirlerinden koparak farklılaşsalar da ortak değerleri hep vardı. ‘Ali’ ismi bu ortak yanlardan birisi…
Ali Atalan: Êzidi… Êzîdî Dernekleri Federasyonu (FKÊ) eski Eş Başkanı.. HDP Batman Milletvekili
Ali Aslan: Müslüman… Mıhallemi Derneği’nin kurucu başkanı. HDP Batman Milletvekili…
Ali Kenanoğlu: Alevi… Hubyar Sultan Alevi Kültür Derneği kurucu başkanı… Erdoğan darbesine maruz kalan 7 Haziran 2015 seçimleri HDP İstanbul Milletvekili..
Bu üç Ali de kendi inançlarında liberal değiller, aksine her biri kendi inançları için aktif çalışan, emek veren ve bu konuda radikal olan insanlar… Ama nedense farklı inançlardan olanların kafalarını kesmiyorlar, hakaret etmiyorlar, yok saymıyorlar. Çünkü başka bir şeye de inanıyor bu Ali’ler; farklı inançların, dillerin, renklerin bir arada yaşayabileceğine de radikal bir şekilde inanıyorlar.
Ve bu radikal inanç HDP’de ruh buluyor.
Bu üç Ali dün, HDP’nin Süryani milletvekili Erol Dora, Yezidi milletvekili Feleknas Uca, Sünni milletvekili Dilek Öcalan ile aynı kazandan Aşure dağıttılar.
Bir yandan bu umutlu tablo dururken karşımızda ve geleceğe dair birazcık güzellik bahşederken, diğer tarafta kendisi dışındaki herkesi hain ilan eden, ‘adam gibi’ ölmek isteyen bir diktatör var. Bu ‘adam’ bir haftadır yatıp kalkıp kendi dindaşına düşmanlık edip, Musul operasyonuna Şiiler katılmasın diye .ötünü yırtıyor. Ve utanmadan, katliamcı dedesi Yavuz Sultan Selim’in Safevilere (Şiilere) karşı verdiği işgal muharebesini (Çaldıran muharebesi) gündemleştiriyor. Kendince İran ve Irak’ın Şii yapısını tehdit ediyor.
Kısacası tekrardan Mezhep savaşları naralarının atıldığı bu günlerde bu 3 Ali’nin duruşu hak yolundaki en hakiki duruştur, ve bu duruştur geleceğimize rehber olacak olan. Din faşizmine, Irk faşizmine inat bu üç Ali’nin duruşudur geleceğimizi inşa edeceğimiz temel…
Yiyene helal, yedirene delil ola.
Hak saklaya, Hızır bekleye.
Gerçeğe Hû… Mümine Ya Ali