12 Aralık ‘Brexit’in kaderini belirleyecek
HABER MERKEZİ- İngiltere son 4 yıldır Brexit ile yatıp Brexit ile kalkıyor. Başbakanlar değişiyor Hükümetler yeniden kuruluyor yeni anlaşmalar yapılıyor ancak bir türlü sonuç alınamıyor. Son Başbakan Boris Johnson Brexit konusunda kararlı gözükerek, ‘Ölürüm’de sürenin uzatılmasını AB’den talep etmem’ dedi. Ancak, AB’den hem erteleme talebinde bulundu hem de ülkeyi bir kez daha genel seçimlere götüren kişi oldu.
Başbakan Boris Johnson defalarca 31 Ekim’de İngiltere’nin AB’den ayrılacağını söylese de, Brüksel’den yeni bir uzatma talep etmek durumunda kaldı.
Anlaşmasız Brexit seçeneği masadan kaldırıldığı için İşçi Partisi erken seçim teklifini destekleyeceğini açıkladı. Ancak Johnson hükümeti bu yasayı, hızla, herhangi bir ekleme yapılmasına olanak vermeden geçirmek istiyordu. Bunu da başaramadı.
Yasa taslağı, 16 ve 17 yaşındakilere, ülkede yerleşik AB vatandaşlarına oy hakkı verebilecek, seçimleri 9 Aralık’a çekebilecek biçimde eklemelerin yapılması olasılığına açıldı. Ancak, seçimlerin sonuçlarını muhalefet partilerinden yana etkileyebilecek bu eklemeler yasanın nihai haline giremedi ve seçim tarihi 12 Aralık olarak kesinleşti.
GÜNDEM: ERKEN SEÇİM
Böylece ülkenin gündeminde, daha doğrusu medyada, Meclis’te ardı arkası kesilmeyen, Brexit oylamalarını yorumlama çabalarının yerini, bir erken seçime ve bunun olası sonuçlarına ilişkin tartışmalar almaya başladı. Avam Kamarası 420’ye karşı 20 oyla, erken seçimlerin 12 Aralık’ta düzenlenmesini öngören tasarıyı kabul etti
Brexit İngiltere’yi bir kez daha belirsizliğe ve genel seçimlere götürürken, ülke içinde siyasal partiler de kitle örgütlerine kadar bir çok alanda parçalanma ve dağılmaları getirmeye devam ediyor. Akademisyen ve gazeteciler, özellikle Birleşik Karalık’ı oluşturan İngiltere, İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda parçalarını bir arada tutan düzenin çözülme riskine dikkat çekiyor.
SERT BİR SEÇİM SÜRECİ OLACAK
Tüm bu seçim süreci birbirlerini otoriter, yalancı, aşırı solcu, sosyalist, Marksist, iş birlikçi, teslimiyetçi gibi sert ifadelerle suçlayan, Muhafazakar Parti ile İşçi Partisi arasında kıran kırana ve sert geçecek. Her iki partininde temel gündemi ve argümanı Brexit. Geleneksel seçmen tabanları, hem kalmaktan hem de çıkmaktan yana olanları barındıran Muhafazakar Parti ve İşçi Partisi’nin bir taraftan aşırı sağcı Brexit Partisi, diğer taraftan AB’de kalmaktan ve yeni bir halk oylamasından yana Liberal Demokrat Parti tarafından sıkıştırılacak olması, seçim kampanyalarının gergin ve sert geçmesine katkıda bulunacak.
CORBYN Mİ JOHSNON MU?
İşçi Partisi’nin lideri Jeremy Corbyn, AB ile yeni bir Brexit anlaşması müzakere etmeyi ve bu anlaşmayı daha sonra halkoylamasına sunmayı vadediyor. En son kamuoyu yoklaması, Muhafazakâr Parti’nin seçim sürecine İşçi Partisi’nden 10 puan önde girdiğini gösteriyor. Bu, Muhafazakâr partinin, Mecliste 58 temsilcili bir çoğunluk elde etmesi anlamına geliyor. Ancak 2017’de, zamanın Başbakanı Theresa May seçim kampanyasına 16 puan önde başlamış, sonunda parlamentodaki çoğunluğunu kaybetmişti. Başbakan Boris Johnson, 12 Aralık’ta halefi Theresa May’in 2017’deki seçimlerde aldığı yüzde 42’lik oy oranını aşmayı hedefliyor.
DENEYİMLİ POLİTİKACI CORBYN
Corbyn’in ise çok deneyimli bir kampanyacı ve çevresindeki Momentum gibi destek gruplarının ve yayınların sosyal medyayı kullanma, kapı kapı dolaşarak seçmeni harekete geçirme becerileri var İşçi Partisi’nin yüzde 10’luk farkı kapatabilecek gibi görünüyor. Kamuoyu yoklamaları bu kez seçimlerin, Corbyn ve İşçi Partisi’nin politikalarının en belirgin ve etkin olduğu ekonomik sorunlar, Ulusal Sağlık Hizmetleri gibi konuların değil, esas olarak, Brexit sorununun üzerinde yaşanacağını gösteriyor.
ANKETLER DE DURUM NEDİR
Ekim ayında yapılmış olan son anketlerin ortalamasına göre Johnson’ın Muhafazakar Partisi, ana muhalefet İşçi Partisi’nin 10 puan önünde. Her iki partinin de hem birbirleriyle hem de Brexit konusunda kendilerinin uç versiyonlarıyla mücadele etmesi gerekiyor. Sağ tarafta Nigel Farage’ın liderliğini yaptığı Brexit Partisi ‘anlaşmasız ayrılık’ için halktan oy isterken sol tarafta Liberal Demokrat Parti Brexit’i referanduma dahi gerek görmeden iptal etmek ve AB üyesi olarak kalmak için oy istiyor.
Britain Elects isimli anket tarayıcısında pazar günü verilen güncel sonuçlara göre Muhafazakar Parti yüzde 35.1 ile birinci ve İşçi Partisi yüzde 25.4 ile ikinci sırada yer alırken, Liberal Demokratlar yüzde 18,1 ile üçüncü ve Brexit Partisi de yüzde 11,3 ile dördüncü sırada bulunuyor. Yeşiller Partisi’nin oyu ise yüzde 4 olarak görülüyor.
21-22 Ekim tarihlerinde YouGov adlı organizasyon tarafından The Times gazetesi için bin 689 kişi ile yapılan bir anket ise Muhafazakar Parti’yi yüzde 37, İşçi Partisi’ni yüzde 22 ve Liberal Demokratları yüzde 19 oranlarında gösteriyor. Eğer partilerden hiçbiri açık farkla iktidarı elde edemezse Brexit nedeniyle oluşan kilit durum devam edecek.
SON BAHİSLER
Bahis uzmanlarının verdiği oranlara göre Muhafazakar Parti’nin sandalye çoğunluğunu elde etme olasılığı yüzde 85,7 ve bahisler 6’ya 1 veriyor. İşçi Partisi için tahmin edilen yüzde ise 12,5 ve oranı da 1’e 7. Liberal Demokratlar 1’e 30 verirken, Brexit Partisi’nin iktidara gelmesine verilen oran ise 1’e 40.